English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Éllo

Éllo Çeviri Türkçe

48,925 parallel translation
Le dije que se encargara de ello.
Sana onunla ilgilenmeni söylemiştim.
Cómo lo logra Dios, lo desconozco, pero intento dar con ello a través de sus productos químicos.
Tanrı renkleri nasıl yaratıyor bilmiyorum ama ben kimyasallarıyla onun izinden gidiyorum.
Cuento con ello.
Ben de buna güveniyorum.
Ya he desayunado un poco de ello.
Çoktan birazcık tadına baktım.
Y me lo contáis a mí. Y yo me encargaré de ello. A mi manera.
Derhâl beni haberdar edin ki kendi usulümce bunu halledeyim.
Se encargará de ello.
Artık bununla siz ilgileneceksiniz.
Una comisión no es el Rey, así que no pueden emitir citaciones, así que se va a encargar de ello y trátelos con incredulidad.
Komisyon, kral olmadığı için mahkemeye çağıramaz. Bu yüzden meseleyle sen ilgilenecek ve onlara inanmıyormuş gibi görüşeceksin.
Caballeros, quiero que prestéis atención porque nuestras vidas dependen de ello.
Efendiler mühimsemenizi rica ediyorum çünkü hepimizin hayatı buna bağlı.
Podéis contar con ello.
Buna inanabilirsin.
Yo me encargaré de ello.
Meseleyi ben hallederim.
Los británicos intentan matarme por ello.
İngilizlerin uğrunda beni öldürmeye çalıştığı bir şey.
Hay vidas que dependen de ello.
Hayatlar buna bağlı.
No es nada de ello...
Öyle bir şey değil...
Ha hecho todo a su alcance... para aferrarse a ello.
Yapabildiğin her şeyi yaptın. Yapabildiğin her şeyi yaptın.
Sé lo que hago y vivo con ello.
Kiminle yaşamak istediğimi biliyorum.
Nos podemos encargar de ello después.
Bu işi daha sonra halledebiliriz.
Mira... no quiero hablar de ello.
Bunu konuşmak istemiyorum.
Hablamos de ello.
Konuşmuştuk.
Y sigo enfadada por ello.
Bu konuda hâlâ kızgınım.
Bueno, todo es posible, pero no contaría con ello.
Her şey mümkün ama yerinde olsam buna bel bağlamazdım.
Todo ello.
Her şey.
Algún día, si volvemos a ver Inglaterra, imagino que tendremos que responder por ello.
Şayet bir gün yine İngiltere'yle karşılaşırsak bence onlara verecek bir cevabımız olacaktır.
¿ Piensas tan mal de mí que crees que me importa tanto cómo me ve él que estaría dispuesto a perder la vida por ello?
Bir parçamın, onun gözünde nasıl göründüğümü umursadığı için canımı vermeye razı olduğunu mu düşünüyorsun?
No pienses en ello.
Bunu kafana takma.
Probablemente, eres el británico mejor situado en el país para tener cualquier conocimiento de ello, Archer.
Mehtemelen bu konuda anlayışlı olan ülkede en iyi yerleştirilmiş Britanyalısın, Archer.
Y el motivo de ello.
Peki neden önemli?
Este armatoste de 80 toneladas de metal, asientos acojinados y cócteles Bloody Mary no tiene derecho a surcar los cielos, pero llega Newton explicando algo sobre que el aire fluye sobre el ala haciendo que se eleve o no sé qué movida, lo cual no tiene ni una pizca de sentido, pero ahí tienes a 82 pasajeros que creen firmemente en ello, y el avión continúa su trayecto a salvo.
Bu 80 tonluk metal yığını, koltuk minderleri ve Bloody Mary karışımının havada süzülmeye hiç hakkı yok ama gel gelelim Newton'un kanat üzerindeki hava akışının yukarı kaldırma oluşturması ya da öyle boktan bir şeyle ilgili açıkladığı bir şeyler ki hiçbiri gram anlam ifade etmiyor ama şiddetle inanan arkadaki 82 yolcuyla birlikte uçak güvenli bir şekilde yolculuğuna devam ediyor.
No creo que sea bueno para ello.
Bunun için yeteneğim olduğunu sanmıyorum.
El forense tuvo la jeta de preguntarme que qué quería hacer con ello.
Tabip onu ne yapmamı istediğimi sorma cüretini gösterdi.
Sólo sigue con ello, ¿ quieres?
- Hadi devam et de bitir.
Y lo mataron por ello.
Ve bu yüzden onu öldürdüler.
Bien, me pondré a ello.
Tamam. Pekala, ben halledeceğim.
Y nunca me he arrepentido de ello.
Ve ben asla pişman etmedim.
Genial, podré vivir con ello.
İyi. Bununla yaşayabilirim.
Pero aún no perfeccionado, es por ello tienes que crear una vida falsa entre las misiones.
Ancak henüz tam değil, Bu nedenle misyonlar arasında yanlış bir hayat yaratmak zorunda kaldınız.
- Sí, pienso en ello.
- Tamam tamam, düşündüm.
Olvídate de ello.
Önemli değil, unut gitsin.
Les mande 14 veces a "Nat Geo", antes de darme cuenta... de que yo no tenía ojo para ello.
National Geographic'e on dört kere başvurdum. Sonradan o "gözün" bende olmadığını fark ettim.
Bueno, ¿ quieres entrar y hablar de ello?
Peki, içeri gelip bununla ilgili konuşmak ister misin?
Y usted, Señor, sólo está obligado a sentirse mal por ello, no por mucho tiempo.
Sana gelince bayım, bunun için sadece kendini uzun süre kötü hissetmekle yükümlüsün.
Se les paga más dinero por ello.
Ama bunun parası çok daha iyi.
Queremos contratarte, eres perfecta para ello.
" Seni kullanmak istiyoruz, bu iş için çok uygunsun.
Y por más voluntad que ponga, y ello me ha dado mucha seguridad en lo que he brindado. En la forma en que he vivido, las aventuras que he tenido.
Karşılığında bir şey aldım, kendim için sağladığım bir güvence, güzel bir hayat, yaşadığım maceralar, hepsini buna borçluyum.
Así que por ello, he trabajado bastante duro. Para lograr elogios, y hacer una marca de mi misma. Como una intérprete superior.
İşte bu yüzden, bu övgüleri almak için çok çalıştım ve çok iyi bir sanatçı olarak kendimi markalaştırdım.
Y la verdad del asunto es que hay efectos negativos en los condones, pero no sé si nos permiten hablar de ello.
İşin gerçeği, prezervatiflerin olumsuz etkileri de var.
Debido a que existe algún riesgo asociado con ello.
Çünkü bununla ilişkili bir risk var.
Creo en ello, tengo muchas espectativas.
Bence bu işin geleceği parlak.
Alguien a quién se le paga por sexo... no necesariamente tiene repercusiones negativas por ello.
Para için seks yapanlar bundan olumsuz etkilenir diye bir şey yok.
Pero el arte de ello es... cuando lo estás chupando, tienes que retorcerlo.
Bu işin inceliği, emerken aynı zamanda çevirmek.
No estaba preparada para ello. Lo cuál me trajo muchos impuestos.
Buna hazır değildim, vergi sorunlarına.
Solo preguntaba si había una causa reciente para ello.
Sadece güncel bir nedeni var mı diye soruyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]