Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Órdenes
Órdenes Çeviri Türkçe
16,379 parallel translation
Hemos recibido órdenes de ponerlo en práctica en nuestro ataque de hoy.
Bugünkü saldırıda uygulamaya koymak için emir aldık.
- Debemos seguir las órdenes.
- Emirleri uygulamak zorundayız.
La Fuerza Aérea Legionaria Italiana espera órdenes.
İtalyan Lejyoner Hava Kuvvetleri emirlerinizi bekliyor.
Los tres SM italianos esperan órdenes.
Üç İtalyan SM'i emir bekliyor.
Tengo órdenes estrictas...
Benim emirlerim- -
Mis órdenes eran pacificar la ciudad.
Emirlerim şehirdekileri sakinleştirdi.
Las órdenes eran reunir piedras para construir el Circo.
Arena inşası için taş toplama emri aldık.
¿ Cuáles son las órdenes generales a los S.A.R.?
S.A.R komutanının emri nedir?
CANCELAR ÓRDENES GENERALES ERROR
KOMUTANIN EMRİNİ İPTAL ET HATA
He recibido mis órdenes.
Emir aldım.
Alguien que cumple sus órdenes, y cuando haya terminado contigo, te pateará ese culo como lo hace con todos con quienes ha terminado.
Biri onun emirlerine uyar ve onunla işi bittiğinde kıçına tekmeyi basar.
Órdenes de James.
James'in emri.
Sabes que tengo órdenes estrictas... de mi mamá para hacer esto.
Annemden bunu yapmam için kesin emir aldım.
Billy, teníamos órdenes de ejecutar al Holandés.
Billy, Hollandalı'nın kafasına sıkmak için emir almıştık.
Como quizá ya sepa tomo los pedidos de Lady DeCourcy como órdenes y por lo tanto, cantaré esta pieza.
Bildiğiniz gibi, Leydi DeCourcy'nin ricaları benim için emirdir O yüzden bu parçayı söyleyeceğim.
¿ Sabes que tengo órdenes de arrestarte?
Seni tutuklamak için emir aldığımı biliyor musun?
Órdenes de Tenneson.
Tenneson'ın emirleri, o yüzden sorun yok.
Una mujer inocente, bajo las órdenes de Simon Crowley.
Simon Crowley'den emir alan masum bir kadın.
Recibo órdenes directas del Ojo.
Dinle, emirlerimi direkt Göz'den alıyorum.
Cumpliendo órdenes en lugar de darlas.
Emir vermek yerine emirleri uyguluyordum.
Tenemos nuestras órdenes.
Biz de emir alıyoruz.
Tengo órdenes de no hablar de eso.
Bu konuda bilgi vermemem emredildi efendim.
Siempre obedezca órdenes, sargento.
- Her zaman emirleri uygula çavuş.
- ¿ Órdenes?
- Emir mi?
¿ Me diste órdenes a mí?
Sen mi verdin?
Tú das las órdenes.
İşimiz bu, emir vermek.
Por órdenes de Evelyn, la puerta está cerrada.
Evelyn'den emirler var, kapı kapatılacak!
El muro está totalmente cerrado. Mis soldados tienen órdenes.
Duvar koruma altında, askerlerim orada.
Tenemos órdenes.
Kesin emir aldık.
¿ Sus órdenes, señor?
- Emriniz ne, efendim?
Tenemos órdenes del ministro Goebbels de no filmar la carrera.
Bakan Goebbels'dan, yarışı filme almama emri aldık.
Oye, tengo un ejército de bots aquí, esperando por órdenes.
Bizden emir bekleyen bir bot ordusu var.
Los poderes del demonio son limitados, así que necesita la ayuda de un esclavo humano o un alma maldita para que le ayude realizando sus órdenes aquí en la tierra.
İblisin güçleri sınırılı, bu yüzden insan bir kölenin yardımına ihtiyaç duyuyor ya da... ya da bu dünyadaki buyruklarını yerine getirmek için lanetlenmiş bir ruha.
Desobedeciste órdenes a propósito y con descaro.
Kasten ve alenen emirlere karşı geldin.
Cada uno cumple con sus órdenes y las mías son mantenerla informada en todo momento de la situación sin intermediarios de ningún tipo.
Herkes emirleri uyguluyor ve benimki de hiçbir aracı olmaksızın onu sürekli bilgilendirmektir.
¿ Qué más le ha dicho, cuáles son sus órdenes ahora?
Başka ne dedi, şimdiki emirlerin neler?
Increíble. Estoy acatando órdenes de una computadora.
Bir bilgisayardan emir alacağıma inanamıyorum.
Pero nunca, ni una vez, desobedecí sus órdenes.
Ancak bir kez dahi hiçbir emrine itaatsizlik etmedim.
Los Hijos de la Arpía planearon su ataque en la arena de lucha muy cuidadosamente, lo que significa que reciben órdenes de alguien.
Harpiya'nın Oğulları, dövüş çukurlarındaki saldırıyı özenle planlamış yani emir aldıkları birisi var.
Detective Calamidad a sus órdenes, señor.
Dedektif Bela hizmetinizde, efendim.
Mato porque es mi trabajo, Recibo órdenes.
Öldürüyorum çünkü işim bu. Emirleri uyguluyorum.
Esperando órdenes, señor.
Emirlerinizi bekliyoruz efendim, tamam.
Espere órdenes nuevas.
Anlaşıldı, yeni emirleri bekleyin.
Varga, tienes órdenes.
Varga, emirlerin var.
Órdenes de Semira.
Semira'nın emri.
Tus órdenes siguen vigentes.
Varga, emirlerin hala geçerli.
Dile que mis órdenes siguen en pie.
Söyleyin ona emirlerim hâlâ geçerli.
Yo tenía órdenes órdenes que desobedecí.
Bana emirler verildi karşı geldiğim emirler.
¿ Órdenes?
Emirler mi?
"Todos los oficiales que trabajan, bajo mis órdenes están presentes aquí."
Benim emrimde çalışan bütün polisler şu anda burda.
ÓRDENES CRUZADAS ERROR
EMİRLER UYUMSUZ