Translate.vc / Fransızca → Türkçe / 13000
13000 Çeviri Türkçe
54 parallel translation
Ce soir en repassant, je t'en donne 13000.
Bu gece geri döndüğümde, sana 13,000 Liret vereceğim.
J'ai parcouru près de 13000 km pour arriver ici.
Ben buraya gelene kadar tam 8000 mil yol kat ettim.
13000.
On üç bin.
13000 afghanis.
On üç bin Afgani.
Prix réclamé de 13000 $ pour les trois ans et plus.
Üç yaş ve üstü atlar için 13,000 dolar ödüllü yarış.
Depuis 1928, il a transporté... 13000 passagers sur un million 600000 km sans incident.
1928'den bu yana 13 bin yolcu taşıyıp en ufak bir kaza yapmadan 1,5 milyon saat çalışmıştı.
Altitude, 13000 pieds.
13.000 fitin biraz üstünde.
1,50 $ de plus pour 12 / 13000 voitures?
- 13000 için ücrette yarım artış gibi?
Pour 13000, c'est ça.
13,000 için, yeah.
Ne pensons qu'à ça. Ne parlons plus des 13000.
13.000 hakkında düşünmeyin ve konuşmayın bile.
Mettons que... j'ai inventé ces conneries!
Hadi bu çılgınlığı yaklaşık 13000 araba yapmış gibi düşünelim.
J'ai calculé. On a 13000 voitures.
13000 araba saydım.
13000, c'est très bien, mais il faut penser autrement.
Süper. Ancak, bak, bu şekilde düşünemezsin.
On fera 13000. on sera augmentés, ça nous suffit.
Biliyorum, ancak - 13,000 yapmamız gerekiyor. Artışı alacağız ve çoğumuz bununla tatmin olacak.
J'ai parlé d'une augmentation partielle si on sortait 13000 voitures.
Dinle, oradaki adamlara eğer bu ay 13000 araba yaparlarsa Kısmi bir ücret artışı olabileceğini söyledim.
- de l'augmentation pour 13000 voitures.
- Ayda 13000 araba yapmanın karşılığında
On n'a rien pour 13000 bagnoles.
13.000 araba için herhangi bir anlaşma yok
Pour 13000 voitures, c'est zéro.
- 13000 araba için artış yok. - Bir yere mi gidiyorsun?
Pas d'augmentation pour 13000 bagnoles!
Ne söylediğimi duydun mu? 13000 araba için artış yok.
D'abord, il faut que vous sachiez une chose... je me suis dit, je sais pas, 15000, c'est... fallait faire 15000...
Herşeyden önce, zannediyorum hepiniz birşeyleri bilmeli. Bakın... gee, bilmiyorum, 15000 yaptığımızı biliyorum... biliyorsunuz... 13000 araba yaparsak, 15000'e çok yakınız demektir, değil mi?
George estime que 13000, c'est insuffisant.
- George, 13,000 doları yeterli bulmuyor.
Va pour 13000 dollars.
13,000 dolara anlaşalım.
13000 et vous ne m'avez jamais vu.
13,000 dolar olsun. Ben buraya hiç gelmedim, hiç konuşmadık.
13000 $ et des poussières.
- 13 bin dolardan biraz fazla.
13 000... jours?
13000? Gün mü, demek istiyorsun?
13000!
- 13000 dolar.
Treize ans plus tard, vous avez 44 ans, vous bossez sur la plus minable navette de la plus minable compagnie mexicaine, oû vous gagnez quoi, 13000 $ par an?
Bugün on üç sene sonra kırk dört yaşındasın ve en iğrenç Meksika Hava Yolları'nda hosteslik yapıyorsun. Ve burada yılda 13 bin dolar maaş alıyorsun.
Vous avez acheté et envoyé avec l'argent public un Ford Explorer à 13000 km d'ici pour la fille de 16 ans d'un colonel russe?
Vergi mükelleflerinin parasını, bir Ford Explorer alıp onu 8000 mil uzağa bir Rus albayın genç kızına göndermek için mi kullandınız?
A la fin, on avait perdu quelque 1900 Marines, et on a dû tuer presque 13000 Japonais.
Sonunda 1900 kadar deniz piyadesi kaybettik ve yaklaşık 13.000 Japon öldürmemi gerekti.
Grant a perdu 13000 hommes à Shiloh.
Grant, Shiloh'ta 13.000 adam kaybetmişti.
- 13000.
- $ 13,000.
Vous devez encore 1300 dollars de pénalités.
Hala 13000 $ borçlusunuz Bay Cartman.
Vous aviez réuni plus de 13000 $.
Okul için 13 bin dolardan biraz daha fazla toplamıştınız.
Après l'avion, c'est bizarre de se retrouver ici. Mon père m'a toujours dit :
13000 eder Belki daha fazla
Quand tu m'auras payé mes 13000 en liquide.
13 binimi nakit olarak ödedikten sonra...
Je suis en train de t'offrir 25000 en obligations pour 13000.
13 bin için, 25 bin dolarlık bono teklif ediyorum.
Mais dans 24 heures, je veux mes 13000 en liquide.
Fakat 24 saat içinde 13 binimi nakit olarak istiyorum.
Oh ouais, enfin, ils n'avaient que 13000 ans.
Evet, sadece 13.000 yıllık.
J'ai entré ton nom sur Internet, il apparaît 13000 fois.
İnternette ismini taradım. 13,000 siteye ulaştım.
- -C'est 13000 $. - -Hum, hum. 13000 $?
Bu, 13,000 dolar 13,000 dolar mı?
- -Tu es... tu es payée 13000 $?
13,000 dolar mı harcayacaksın?
Tu sais, je n'ai pas dépensé 13000 $ pour être critiquée.
13,000 doları eleştirilmek için saymadım
Brown. Comment est ta vision?
Brown 13000 metredesin.
- Malgré ce que tu penses, entre les couches-culottes et les 13000 lectures du Lapin de velours, j'ai aidé votre père à bâtir cette compagnie, et à transformer une ferme de 100 ha en ce qu'elle est aujourd'hui.
- Düşündüklerine rağmen... bezlerini değiştirme ve 13 bin kere... "Kadife Tavşan" ı okumalarımın arasında... babana, 200 dönümlük bir çiftlikten bu şirketi... bugünkü haliyle kurmasında gerçekten yardımcı oldum.
Bon, je comprend, En contrepartie des 13000 livres de tes parents, nous garantissons une reussite totale.
Peki, anladığım kadarıyla, ailenizin £ 13,000 poundunun karşılığı olarak, tam başarıya kefil oluyoruz.
En 2006, un rapport du MIT sur l'énergie géothermique trouva que 13000 zettajoules d'énergie sont actuellement disponibles sur Terre avec la possibilité de ponctionner 2000 ZJ facilement avec une technologie améliorée.
2006'da, jeotermal enerji üzerine bir MIT raporu halen dünyada 13.000 zetajul enerjinin elde edilebilir olduğunu, bunun 2000 Jetajul'ünün, biraz geliştirilecek teknoloji ile kolayca elde edilebilir olduğunu bulmuştur.
Sauf votre respect, 13000, un échec?
Saygısızlık etmek istemem, Sayın Genel Sekreter, ama 13,000 kişiyi, başarısızlık olarak mı adlandırıyorsunuz?
La première partie est un sprint de 13000 km jusqu'au Cap.
Birinci ayak, Cape Town'a kadar hiç durmadan 8000 millik bir yarış.
C'est vrai, on a reçu 13000 documents uniquement sur l'enquête policière.
Sadece polis sorgulamasına ait 13,000 dosya var.
C'était 15000 voitures ou rien.
Yeah, aslında... 13000 araba için anlaşma yoktu..
- 13000 $.
- On üç bin.