Translate.vc / Fransızca → Türkçe / 1700
1700 Çeviri Türkçe
195 parallel translation
Puis vous avez retiré 1 700 $, il en a déposé 1 550.
1700 $ dolar çektiğiniz zaman, o 1,550 $ yatırmış.
1700.
1700.
En 1700, le roi Charles en a fait un musée.
1700'de, Kral Charles müzeye dönüştürmüş.
Tu sais que nous sommes à 1600 km de la grande ville la plus proche?
En yakın büyük şehre 1700 km uzaktayız biliyorsun.
Distance 1700 m.
Mesafe 1,800.
Distance : 1700 m.
Mesafe 1.800 yarda.
- Vers 1700, sans doute.
- 1700'ler civarı, sanırım.
Agramonte : 18 000 habitants, 4 300 analphabètes, 1 700 chômeurs à plein temps,
Agramonte : Nüfus : 18.000 4.300 kişi okuma yazma bilmiyor. 1700 kişi tamamen ya da geçici olarak işsiz.
J'en resterai aux 1700 $ que j'ai déjà perdus.
1700 dolar kayıpla kapatıyorum.
Portée, 1700... 1640.
Mesafe 1.700... 1.640.
Il croit vivre sous le règne des deux Siciles à l'époque des Bourbons!
Hâlâ 1700'lerdeki Sicilya İmparatorluğu'nda yaşıyormuşuz gibi davranıyor!
La course de 1700 mètres, à Narragansett, Rhode Island.
Narragansett Park, Rhode Island'daki bir çeyrek mil yarışı.
5000 litres jusqu'au 68, 3500 du 68 au 100, et 1700 jusqu'au sommet.
Yerden 68'e kadar 1500, 68'den 100'e kadar 1000,... ve buradan çatıya kadar 500.
Pour vous mettre d'humeur. Oh, je le suis depuis la fin du XVIIIème.
- 1700'lerden beri havamdayım.
- À la fin du XVIIéme siècle.
- 1700'lerin sonunda.
Vous avez consommé 6435 litres en route vers la cible primaire.
Hedefe varmak için 1700 galon yakıt yaktın.
- 1 700 $.
- Tabii ki $ 1700 eder.
- Exact.
- $ 1700, evet.
Vous n'en avez pas besoin?
1700 $ olsun istemiyor musun?
Mais, pour l'instant, laissez-moi essayer de récupérer 1 700 $ avec la bonne vieille méthode :
Ama şimdi bana bir şansa ver. Bir dans'la 1700 $ kazanmama izin ver ben paramı geleneksel yolla kazanacağım.
Début XVllle.
1700'lerden önce...
Elle s'en sort bien.
- 1700 dolarlık kıyafet aldın.
Vous savez, ces chronomètres en solde chez Tiffany... pour 1700 dollars. J'en ai un stock. Aujourd'hui, je fais un prix spécial à 39,95 dollars.
Tiffany's mağazasında fiyatı 1700 dolar. Ben sürümden kazanıyorum. Size 39.95'e veririm.
Squawk 0-2-4-7, restez à 5 500 pieds.
Squawk 0-2-4-7, 1700 metre yükseklikte kal.
Je touche 1700 $ par mois, j'ai le temps de chercher
Hükümetten ayda 1 700 dolar maaş alıyorum.
Le prochain article est une exquise sculpture japonaise, datée de 1700.
Müzayededeki bir sonraki parçamız zarif Japon heykeli, tahminen 1700 yıllarına ait.
Il dit qu'elle est sûrement du début du 18e, quand Derry produisait du bois.
Muhtemelen 1700'lerin başı ya da ortasında Derry bir oduncu kasabasıyken.
Hausse de 17 % des niveaux de radiation gamma.
Gama radyasyonu seviyesinde % 1700 artış.
Ça fait 1700 dollars, mon pote.
1700 dolar, bebek.
Choisis n'importe lequel de ces macchabées. 1700 $.
Buradakilerden istediğini seçebilirsin. 1700 dolar.
- Moi, j'en ai 50.
- 50 de bende var. - 1700 dolar.
- 1700 ou rien du tout.
Kabul et ya da çek git.
Je parie mes 1700 contre tes 1150.
1150 dolarınıza karşılık, 1700 dolar koyuyorum.
Pour 1700 $, je prends pas de risques.
1700 dolar koydum, şutu riske edemezdim.
- Encore un point, et à nous le fric.
- Bir basket daha, ve 1700 dolar bizimdir.
1700!
1700 dolar!
1700 dollars! Billy!
1700 dolar, Billy!
Ton mari a volé les 1700 dollars de mon copain.
Kocanız, erkek arkadaşımdan 1700 dolar çaldı.
1 600 mètres cubes d'eau boueuse déversée sur...
1700 metreküp çamurun kullanıldığı...
Ils ont émigré dans les Appalaches á la fin du XVIIIe siécle.
1700'lerin sonlarında... Appalachia'ya gelmişler.
Tous les Parrish y sont allés depuis le xviiie siècle.
Parrish'ler, 1700'lerden beri Cliffside'da okurlar.
1700 dollars américains.
1700 dolar.
415, détenues uniquement, module 1700.
415, sadece tutuklu, modül 1700.
Pour financer ces guerres, le parlement britannique a emprunté des sommes importantes à la banque. Vers le milieu des années 1700, la dette du gouvernement de Grande-Bretagne était de 140 millions de livres, une somme énorme pour l'époque.
1700'lerin ortalarında İngiliz Hükümeti'nin borcu 140 milyon sterlin idi.
À quoi je sers, moi?
Philadelphia'da bir bilardo salonunda çalışıyor. 1700 Chestnut Sokağı.
1700.
1,700.
On tirera à 1700 mètres!
1700 yardada ( 1500 metrede ) ateş edeceğiz.
C'est l'heure du 1700 mètres.
Bir çeyrek mil için yarış süresi 1 : 44 ve 1.
Mais puis-je vous poser une autre question? Pourquoi y a-t-il eu plus de trains spéciaux... pendant la guerre qu'avant ou après?
1700 kişi sınır dışı edildi... 122 kişi ise kurtarıldı.
A l'aube du 18ème siècle, la famine, les maladies, et l'avidité de la noblesse transforment l'Ecosse pour toujours.
1700'lü yılların başlarında, kıtlık, hastalık ve asilzadelerin açgözlülüğü İskoçya'yı ebediyen değiştirecekti.
À la mi 1700, l'Empire britannique arrivait au sommet de sa puissance dans le monde entier.
AMERİKAN BAĞIMSIZLIK SAVAŞI ( Amerikan Devrimi ) 1700'lerin ortasında İngiliz İmparatorluğu dünya egemenliğinin doruğundaydı. Özel sahipli merkez bankası Bank OF England'ın yaratılışından sonra Avrupa'da dört ağır savaşta savaşmıştı.