Translate.vc / Fransızca → Türkçe / 1910
1910 Çeviri Türkçe
102 parallel translation
T'as un permis de conduire de 1910.
... lisansının tarihi 1910 yılından.
AGRANDI 1000 FOIS, CES LIGNES ( VOIR LA FLECHE )... N'ONT PAS PU ETRE ECRITES AVEC UNE PLUME FABRIQUEE AVANT 1910.
1.000 kez bütülmüş, bu çigiler ( okla işaretli ) 1910'dan önce üretilmiş bir kalemle yapılmamış.
Ce journal date de 1910.
Bu gazete 1910 tarihli.
1910?
1910 mu?
C'était un numéro de funambules, mari et femme. 1910.
Bunlar ip cambazıydı. Karı kocaydılar. Sene 1910.
1910.
1910.
Je me souviens que c'était en 1910, deux ans avant que nous ayons un labo.
Kesinkes hatırlıyorum ki 1910'da olmuştu. Yani adli tıp bürosu açılmadan iki yıl önce.
Il est né en 1910, de sorte que ça lui fait environ 40 ans.
1910'da doğmuş, ve bu onu yaklaşık 40 yapar. - Kırk?
Non, je suis de 1910.
- Hayır, ben 1910 doğumluyum.
- NEW YORK Un quart de siècle plus tard
1910 NEW YORK 25 Yıl Sonra
"Toby" se passe à New York en 1910 et sur votre écran de télévision dans un instant.
"Toby" 1910'da New York'da geçer, sizin televizyon ekranınıza ise birazdan gelecek.
J'ai eu une coupe à Brockbrook en 1910.
- Ya? Gümüş Mahmuz Kulübü, Brockbrook, 1910.
Une coupe à Brockbrook en 1910?
Gümüş Mahmuz, Brockbrook, 1910?
- 1910, la belle époque.
1910, ne yıldı canım o yıl!
J'ai l'honneur d'être un Anglais de 1910
1910 yılında bir İngiliz olmak harika.
En 1910, l'avion était dans le vent!
Hiç kuşkuya yer olmayacak şekilde... 1910 yılında, uçmak tutku haline gelmişti.
Ainsi pris fin la course aérienne de 1910.
1910 hava yarışı böylece bitti.
Pendant les années 1910, au Sussex, en Angleterre, Un mystérieux crâne humain, très ancien, fut découvert dans un lieu appelé Piltdown.
1912 yılında İngiltere'de Sussex vilayetinde Piltdown denilen bir yerde antik çağa ait bir insan kafatası bulundu.
Elle a ete exposee pour la premiere fois en 1910, Bonnet avait huit ans.
Zaten, ilk olarak 1910'da Bonnet 8 yaşındayken sergilenmiş.
BONNIE PARKER est née en 1 91 0 à Rowena, au Texas, et a vécu à West Dallas.
BONNiE PARKER, 1910'da Teksas, Rowena'da dogdu ve sonra Bati Dallas'a tasindi.
Entre 1910 et 1920 le Mexique se souleva.
İntikamımız ergeç alınac... 1910-1920 arası Meksika'da çok büyük bir kargaşa vardı,
Renoir, Baigneuse s'essuyant la jambe, 1910.
Renoir, Nü, 1910'da yapıldı.
Renoir, Baigneuse, 1910.
Renoir, Nü, 1910'da yapıldı.
- Celle de 1900 et celle de 1910.
- 1900'lü ve 1910'lu.
Le timbre de 5 pfennigs de 1910...
- Kahverengi 1910'lu 5 Fenik pulu...
LE 2 FEVRIER 1910 A MUNICH, WATBURGSTRASSE,
2 Şubat 1910 Münih, Vatbölstrasse doğumlu.
Jaeger lui, souffrant d'un cancer qui lui ronge le corps, mourra en 1910, dans la misère et l'oubli.
Jaeger ise vücudundaki kanser hücreleriyle 1910'da ölecek. Yoksul ve kimsesiz...
J'épluchais les offres d'adoption, surtout celles des familles nordiques, catholiques ou protestantes, dont le mari était né entre les années 1910 et 1914, et la femme entre 1933 et 1937.
Başvuru dosyaları arasında bunları aradım, özellikle de Kuzey Avrupa asıllı Hıristiyan çiftler için. Erkekler 1910 ila 1914 arasında doğmuş olacaktı ve kadınlar da 1933 ve 1937 arasında.
devait évoquer le Mexique à l'époque du soulèvement de 1910,
1910'da ki ayaklanma sırasında Meksika kana ve ateşe boğuldu
En 1 91 0, la comète de Halley est de retour.
1910'da Halley'in kuyruklu yıldızı bir kez daha geri geldi.
Regardons les gros titres du Los Angeles Examiner... le 9 mai 1 91 0...
Örneğin, 9 Mayıs 1910 tarihli Los Angeles Examiner'ın başlıklarına bakın :
Jetons un oeil au San Francisco Chronicle du 1 5 mai 1 91 0.
Veya 15 Mayıs 1910 San Francisco Chronicle'dan şuna bakın :
En 1 91 0, on organise des fêtes... pas pour célébrer la fin du monde, mais pour jouir des derniers moments.
1910'da insanlar kuyruklu yıldız partileri veriyorlardı, dünyanın sonunu kutlamak için değil de, bu gerçekleşmeden önce eğlenmiş olmak için.
La folie des comètes ne s'arrête pas en 1 91 0.
Ve bu kuyruklu yıldız çılgınlığı 1910'da bitmedi.
- Vous êtes ici depuis tout ce temps?
Oh, gerçekten mi? Bu kadar uzun zamandır burada mısınız? Ben 1910'dan beri buradayım.
La comète de Halley est revenue en 1910.
1910'da, Halley'in kuyruklu yıldızı geri dönmüştü.
En 1910, la parthénogenèse fut induite dans une grenouille en transmettant le sang dans un œuf stérile.
"1939'da, Gilda Pinkus tarafından... " ve döllenmemiş bir yumurtaya cam bir iğneden "
Il l'a renvoyée en Europe pour la saison des pluies, en 1910.
1910'da karısını yağmurlardan önce İngiltere'ye gönderdi.
Les chênes de 1910 avaient alors dix ans et étaient plus hauts que moi et que lui. Le spectacle était impressionnant. J'étais littéralement privé de paroles!
1910 yılının meşeleri artık 10 yaşındaydılar ve boyları her ikimizden de uzundu.
On commença à faire des coupes dans les chênes de 1910, mais ces quartiers sont si loin de tous les réseaux routiers que l'entreprise se révéla très mauvaise au point de vue financier.
Ağaç kesimine 1910 yılının meşeleriyle başlandı fakat nakliye güzergâhlarına o kadar uzaktaydılar ki işletme masraflarını bile çıkarmadığından projeden vazgeçildi.
Dernier trimestre. 1910.
YAZ DÖNEMİ - 1910
C'était en 1910. J'avais 17 ans.
1910'du... 17 yaşındaydım.
Mouton-Rotschild, 1910.
Mouton-Rothschild, 1910.
En 1910.
1910'da.
Il a émigré en Amérique en 1910.
1910'da Amerika'ya gitmiş.
L'avancée technologique ressemble à celle de la Terre vers 1910.
Teknolojik düzeyleri 1910'ların Dünya'sındaki gibi.
1910 : Prise de la péninsule Coréenne de "Chosun".
1910 Korenin "Chosun" yarım adasına Japonlar saldırdı.
La lithographie date de 1910 environ.
Üstündeki taşbaskı orjinaldir. 1910'lardan kalma.
1910, en fait.
- Aslında 1910.
On est en 1910.
1910 dayız biliyorsunuz.
- Je suis ici depuis 1910.
- 1910? - Vay canına.