Translate.vc / Fransızca → Türkçe / 274
274 Çeviri Türkçe
80 parallel translation
Arrosez la cote 274.
Hedef noktası 274 Sevgi ve Mike'ı bul.
- Merci. Dernier appel, v ol 274, en partance pour Los Angeles... embarquement immédiat Porte 7.
274 sefer sayılı Los Angeles yolcuları için son çağrı lütfen 7 no'lu kapıya gidiniz.
Loge 274, et vite, s'il vous plaît. On a considérablement investi... au Moyen-Orient et en Amérique Centrale... pour promouvoir les insurrections et la révolution.
- 274.kutu... ve çabuk lütfen
- 274.
- 274.
Il appelle de la zone 310. 274 sont les 3 premiers numéros.
310 alan kodlu 274'lü bir numarayı arıyor.
Elle est à 3,8 années-lumière de nous, aux coordonnées 274, marque 13.
274 işaret 13 kerterizinde yaklaşık olarak 3,8 ışık yılı uzakta.
Je suis bien au 274 33 73?
Numaranız 27433733 mü?
Il y a des lumières au dessus 274 villes.
274 şehirde ışıklar görüldü.
Deux cent soixante... treize kilos.
274 kilo.
La balle touche le sol à 274 m / s, elle ne peut aller nulle part, et éclate en morceaux.
Mermi saniyede 275 metre hızla betona çarpıp gidecek bir yer bulamayınca paramparça olmuş.
Peinture grise vendue dans 274 magasins à New York.
Şehirdeki 274 dükkanda satılıyor.
Plus que 274 jours jusqu'à l'hiver.
Yani, kışa sadece 274 gün kalmış.
274 jours.
- 274 gün.
Et j'espérais avoir assez de pain pour faire 274 sandwiches au salami.
Ve ben de 274 tane Bologna sandviçi yapmak için yeterli ekmeğimin olmasını umut ediyordum.
Euh, je t'ai préparé 274 sandwiches.
Uh, sana 274 tane sandviç yaptım.
Faire attention d'abord, Jimenez après.
Önce tedbir, sonra Jimenez. Santiago, Dominik Cumhuriyeti'nden gelen 274 sefer sayılı uçak, alanımıza inmiş bulunmaktadır. 20-B numaralı...
Tu sais qu'en lettres, ça donne 274-BITES?
274-penis diye tuşlanıyor.
Une société est légalement fictive.
548 00 : 27 : 55,988 - - 00 : 27 : 57,274 Oy kullanamaz. Kitap okuyamaz.
La profondeur est de 2700 mètres 2700 mètres.
274 metre.
Everhart 274 c. Maryland 459. Ou Ceccolini 435 c. U.S. 268.
Everhart, 274 Maryland 459, Ceccolini 435 US, 268.
251 buts en 274 titularisations.
274 maçta 251 gol.
"251 buts en 274 titularisations."
"274 maçta 251 gol."
Ton immeuble fait 140 mètres, il a atterri dans un rayon de 280 m.
Binanın yüksekliği 137 m. Yani 274 m uzağa inmiş olmalı.
RSA 471, tournez à droite en suivant le cap 274.
RSA 471. Sağa dönüp 274'e yönelin.
Voiture 274 se rend sur place.
274 yanıtlıyor.
La voiture 274 la suit de près. Elles arrivent au tournant.
Görüldüğü kadarıyla S 274 köşeyi dönüp arkalarına yanaşıyor.
Mais en 2006, notre consommation annuelle avait presque doublée à 274,4 kg.
Fakat 2006'da yıllık süt ürünü alımımız iki katından fazlasına, 274 kiloya çıktı.
Le premier a fait 274 entrées ici.
İlki, 273 salonda gösterilmişti. Doğrudur.
$ 274,000.
274.000 dolar.
Attendez... 274,000- - Et ce est à quelle fréquence?
Dur bir saniye. 274.000 dolar. Ne sıklıkta geliyor peki bu miktar?
{ \ pos ( 152,274 ) }
- Bir, iki, üç.
{ \ pos ( 296,216 ) } Louis Jessica Ses 1ers enfants { \ pos ( 152,274 ) }
- Louis gülümse.
{ \ pos ( 152,274 ) } On est une famille prolétaire.
Biz işçi sınıfından bir aileydik.
{ \ pos ( 212,274 ) } Le manager est venu me voir et m'a dit : "Votre album sera 17e du top, la semaine prochaine."
Menajer bana gelip "Albüm haftaya listelere 17. sıradan girecek!" dedi.
{ \ pos ( 212,274 ) } Ensuite, Paranoid est sorti.
Sonra ikinci albüm Paranoid çıktı.
{ \ pos ( 212,274 ) } J'avais une photo de lui { \ pos ( 212,274 ) } mettant le feu à la barbe de Bill Ward.
Benim çektiğim, Bill Ward'ın sakalını yaktığı bir resmi hatırlıyorum.
{ \ pos ( 242,274 ) } On a fait l'album, Volume 4, et on était à Los Angeles, où on l'a enregistré en trois mois.
Volume 4 albümünü, Los Angeles'da 4 ay kayıt yaparak tamamladık...
{ \ pos ( 236,274 ) } On est venu à L.A. pour faire un album après Never Say Die, et Ozzy n'est pas venu pendant deux semaines.
Hepimiz Never Say Die'dan sonra yeni bir albüm yapmak için Los Angeles'a geldik ama Ozzy iki hafta boyunca ortada yoktu.
Parfois, il prenait des médocs de nombreux { \ pos ( 262,274 ) } médecins répugnants qui lui donnaient ce qu'il voulait.
Bazen kendine doktor diyip ona ne isterse veren doktorlardan farklı ilaçlar alırdı.
{ \ pos ( 262,274 ) } Il nous a tous surpris.
Hayatımızı mahvetti.
On ne... { \ pos ( 264,274 ) } Personne ne pensait qu'il tiendrait aussi longtemps.
Biz onunkini değil... Hiçbirimiz bu işin bu kadar uzun süreceğini düşünmedi.
Destination finale à 274 mètres.
Varılacak noktaya 250 metre kaldı.
On va arriver dans à peu près 274 mètres.
250 metre sonra tanışacağız.
Ca fait 1274 à 1346.
Pekâlâ, durum 1,346-1,274 oldu.
Ouais, ouais. J'ai vu 274.
Üzerinde 274 yazıyordu.
272... 274, 276...
- Del şunu! - 238. Haydi.
273 kilos!
274 kiloyum.
Oh non...
- Nöbetçi hemşire, 274'ü arayınız. - Olamaz.
Profondeur maximum?
Son nokta 274 metre.
On va pas tenir au fond Tom.
Dip 274 metrede, efendim.
274. 275. 276...
27 4, 275... 276, 277... 278, 279... 280, 281... 282, 283...