Translate.vc / Fransızca → Türkçe / 515
515 Çeviri Türkçe
58 parallel translation
La clé de la 515, s'il vous plaît.
515 numaranın anahtarı lütfen.
"Électeurs inscrits, 515"
Kayıtlı seçmen sayısı : 515.
Il provenait de la collection privee de Charles Bonnet et s'est vendu pour 515000 dollars apres des encheres frenetiques.
Dünyaca ünlü sanat eserlerinin satışa çıkarıldığı müzayedede Charles Bonnet'in özel koleksiyonundan olan Cézanne tablosu 515,000 $'la en yüksek fiyata satılan tablo oldu.
De l'ouest, relèvement 278.
Batıdan yaklaşıyor, mesafesi 515 km.
Bureau 515 à 18 heures.
Oda numarası 515. Saat 6'da.
Toute automatique. 515 $.
515 $.
515 kilomètres en 18 jours.
18 günde 322 mil gittim.
Nous allons déposer l'enseigne Crusher sur la base stellaire 515 où il passera ses examens.
Bu arada, Asteğmen Crusher da Yıldızfilosu sınavları için... Yıldızüssü 515'e gidecek.
- sans plus tarder la base 515.
Yıldızüssü 515'e gitmeni emrediyorum.
Sur cette base, votre aura de capitaine ne sera pas altérée.
Yıldızüssü 515'e gidecek olursanız, bu durumunuz bende saklı kalacak.
Je crois savoir que vous descendez sur la base 515.
Bana Yıldızüssü 515'e gittiğiniz söylendi.
Ne pourrais-je pas aller à votre place sur la base 515?
Yıldızüssü 515'te sizin için yapabileceğim bir şeyler var mı?
Votre départ est plutôt impromptu.
Bu Yıldızüssü 515 seyahati çok beklenmedik oldu.
Pourquoi alors avez-vous décidé de m'accompagner?
Benimle neden Yıldızüssü 515'e geliyorsunuz efendim?
Nous serons bientôt sur la base 515, capitaine.
Yıldızüssü 515'e yaklaşıyoruz efendim.
Nous venons d'arriver sur la base 515.
Yıldızüssü 515'e vardık.
Un message d'extrême urgence en provenance de la base 515.
Yıldızüssü 515'ten bir acil durum celbi alıyorum.
La base 515 demande notre retour d'urgence.
Yıldızüssü warp 9'la üsse geri dönmemizi istiyor.
Direction la base 515. Vitesse de distorsion 9.
Rotamızı Yıldızüssü 515'e çevirin, warp dokuz.
Capitaine. Vous souvenez-vous de notre voyage sur la base stellaire 51 5?
Efendim Yıldız Üssü 515'e beraber yaptığımız mekik yolculuğunu hatırlıyor musunuz?
Gazzara est au Monte Carlo. Chambre 515.
Gazzara Monte Carlo'da... 515 no'lu odada.
J'ai été traité et guéri par les 9 soeurs en l'an 515 de notre Seigneur.
Efendimizin 515. yılından beri 9 kardeşler tarafından muayene ve tedavi edildim.
515, négatif.
5 15, olumsuz.
Pointez les quadrants sur le secteur 515.
Bütün silahları 515'e çevirin.
[Skipped item nr. 515]
Yapmadım...
[Skipped item nr. 515]
Anlaşılan ilgilenmen gereken bazı işler var.
Portez la valise de M. Carter à la 51 5.
Bay Carter'ın çantasını 515'e götür. Teşekkürler.
Pointez les quadrants sur le secteur 515.
Bütün silahları 51 5'e çevirin.
Car jusqu'à maintenant, il y a toujours eu une chose sur laquelle je pouvais compter.
Bu sürekli bu şekilde oldu. 515 00 : 41 : 27,930 - - 00 : 41 : 29,730 Ve şu ana kadar da çalışıyorduç.
Vous gâchez notre emménagement! [Episode 515]
Taşınma günümüzü mahvediyorsunuz.
Ou, i mais j'ai arrêté de chercher où on va, 616 00 : 33 : 55,515 - - 00 : 33 : 56,822 il y a 45 minutes. C'est peut-être une bonne chose.
Evet, ama nereye gittiğimizi sormayı 45 dakika önce bıraktım.
Ce ne fut pas ma faute mais... 289 00 : 38 : 24,515 - - 00 : 38 : 27,460 je me blâme d'avoir continué à la suivre
Benim hatam değildi, fakat...
C'est ici. 515 Grant street.
İşte burada. Ana Cadde, 515.
La nuit du 14 novembre 1940, 515 avions allemands ont bombardé Coventry.
14 Kasım 1940 gecesi, 515 Alman bombacısı Coventry'e saldırdı.
Wayfarer 515, essai radio.
Wayfarer-515, telsiz kontrol.
Wayfarer 515, ici Albuquerque.
Wayfarer-515, Albuquerque Merkezi, tamam.
Wayfarer 515, trafic à 3 h, KingAir, tournez à gauche, cap 085.
Wayfarer-515 saat 3 istikametinde trafik var, KingAir, sola dön, 085 rotasına.
Wayfarer 515, descendez à 3 000 mètres.
Wayfarer-515, 10 bine inin.
Wayfarer 515, voyez-vous un autre appareil?
Wayfarer-515, trafiği gördün mü?
C'est le chef du Local 515, le syndicat des vendeurs ambulants.
- Donley, 515 numaralı sokak satıcıları sendikası başkanıdır. İşimin akıbetini merak ettiğim için görüştüm onunla.
Mlle Sue Jamison, appartement 515, descendait délicatement les escaliers quand elle a entendu tirer.
515 nolu daireden Bayan Sue Jamison iki adet silah sesini duyunca BLAM! dikkatle merdivenlerden aşağı inmiş... saniyeler sonra, zayıf ve ortalama uzunlukta bir kadın onu geçerek, caddeye doğru hızla uzaklaşmış. BLAM!
Avec le reflet de la mer et des nuages dans sa porte, le grand oiseau argenté prend son essor à 514,9 Km d'altitude.
Dünya'nın deniz ve bulutlarının eşiğine yansımasıyla Büyük Gümüş Kuş, 515 km yükseklikte yörüngemize salınmış.
... qui a fait tomber le vol 515 résulte d'une défaillance de contrôle.
Iddialara gore Flight 5'in dusmesine neden olan unsurun yanlis bir hava trafigi kontrolu oldugu one suruluyor.
C'est le Wayfarer 515 qui a causé ça.
Bu Wayfarer 515 nedeniyle oldu.
Le crash du vol 515, ça vous parle?
515 uçak kazasını biliyorsunuz değil mi?
Oui, je suis bien au courant.
Evet, bayım. Wayfarer 515'den oldukça haberdarım.
Parlez-en. Je monte un recours collectif, vol 515.
Bu arada tanıdıklarınıza söyleyin 515 numaralı uçuş hakkında toplu dava açıyorum.
Mon numéro est le 515-555-0154.
Numaram 515-555-0154.
Il est avec moi. Mon numéro est le 515-555-0154.
Ama lütfen mesajı alır almaz...
Il me faut l'adresse du numéro... 515, c'est à Des Moines.
Bir numara için adrese ihtiyacım var. 515- - Des Moines'nın kodu.
J'ai 515 ans.
515 yaşındayım.