Accept Çeviri Türkçe

- With my assistant? Yes, l accept.

Yardımcımla... evet.

Et si j'étais restée a Paris, j'aurais voulu continuer a l'avoir comme ami, mais je ne crois pas qu'il aurait accept?

Eğer burada kalsaydım, onu arkadaş olarak görmek isterdim ama bunu kabul etmezdi.

- I accept you...

- Seni kabul ediyorum...

At first it s difficult for the mind to accept that there s some... something beyond itself, that there s something of greater value and greater capacity for discerning truth than itself.

Başta zihin için kabullenmesi zordur. Kendinden öte, daha değerli içindeki gerçeği daha iyi ayırt eden bir şey olduğunu kabullenemez.

- Bon, je dois admettre qu'il y a eu une trŠs courte p ‚ riode o — j'aurais accept ‚.

Kısa bir dönem vardı,

Accept ‚.

Kabul edildi.

- Accept ‚ e. Continuez.

Devam edin.

- Accept ‚ e.

- Kabul edildi.

Objection! - Accept ‚ e. Dites-nous, Ms.

Bize lütfen sunu açıklayın...

* I am a possession unopened at your feet * * there is no balance no equality * * be still I will not accept defeat *

# Bense ayaklarındaki açılmamış bir malım # # Denge yok, eşitlik yok # # Ama hala yenilgiyi kabul etmeyeceğim #

And accept the truth that sometimes life isn't fair

* Ve kabul ediyorum hayatın bazen adil olmadığını *

Donc je devrais arrêter de juger... - et accept- - - Ce est un début.

Yani diyorsun ki, yargılamayı bırakıp kendimi kabullenmeliyim- -

♪ but I can t accept that we re estranged ♪

* Eskisi gibi olamayacağım asla *

Tu dois l'accepter.

You have to accept it.

I can not accept it, Bjorn.

Bunu kabul edemem, Bjorn.

Non. Je n'accepte pas celaI do not accept this.

Hayır, bunu kabul etmiyorum.

- He doesn't think that Lang will accept. - This is my money.

Para benim param!

Tu as accept � un compromis.

Fedakârlık yaptın.

Tu as accept � un compromis.

Fedakârlık yaptın. "