Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Adderall
Adderall Çeviri Türkçe
105 parallel translation
- De l'Adderall.
Onlar Adderall.
- C'est une des drogues qu'un médecin peut prescrire. Il y a aussi Adderall, Clonidine, Tenex.
- Bu ilaç, bir doktorun alınmasını zorunlu kılabileceği uyuşturuculardan biri.
Si ce tout que vous avez à proposer sont des médicaments...
Ayrıca Adderall, Clonidine, Tenex isimli ilaçlar da var. Önerebileceğiniz tek şey ilaçlarsa...
Du Seconal pour me calmer et de l'Adéral pour me remonter.
Sakinleşmek için Seconal, coşmak için Adderall.
Adderall et methamphetamine.
Çok klas buluşmalar değildi, ama hepsi çok eğlenceliydi.
Plus d'Adderall, plus de Ritalin.
Adderall, bitmiş. Ritalin, bitmiş.
Si tu veux je peux te vendre un peu de mes analeptiques!
İstersen kendi Adderall'ımdan sana satarım.
Et tant que t'y es, prends-moi de l'Amfépramone.
Ve hazır gitmişken bana da biraz adderall getir.
- T'es la petite Annie Adderall.
Sen küçük Annie Adderall'sın.
La petite Annie Adderall était une paria au lycée.
* Küçük Annie Adderall * * Lisede hep dışlandı. *
Oui, de l'Adderall.
- Hetarol sanırım.
Je peux mettre les stéroïdes et l'Adderall sur la rue.
Steroidleri ve Adderalli sokakta elden çıkartabilirim.
Il voudra bien se ramasser l'Adderall.
Adderalli seve seve alacağından eminim.
J'ai pris un Adderall pour l'écrire.
Önce ilaç aldım, sonra yazdım.
Prends-tu ton Adderall?
İlacını alıyor musun?
- Cette semaine... - L'Adderall est pas une drogue.
- Adderall uyuşturucu değil.
Je prends des médicaments qui me sont prescrit, de l'Adderall et du Percocet pour mes douleurs au dos.
Doktorumun yazdığı ilaçları kullanıyorum ağrılarım için Adderall ve Percocet.
De l'Adderall.
- Ben Adderall ve Nasonex alıyorum.
et ensuite j'ai eu besoin d'Adderall pour me réveiller, mais c'était comme ça, et,
Yorgunluğu üstümden atmak için de Adderall gerekti... Ama çok aptalca bir fikirdi.
la Marijuana, MDMA, PCP, HDC, Lipitor, Adderall, Actifed jour, Actifed nuit.
Uyuşturucu, hap, PCP, büyüme hormonu kolesterol ilacı, soğuk algınlığı ilacı, grip ilacı.
Si on mélange ça avec de l'Adderall et qu'on pèse 60 kilos, on peut y rester?
Bundan bir tane Aderol'le beraber alsan ve yaklaşık 60 kilo olsan felç geçirir misin?
T'as pris combien d'Adderall?
Bugün ne kadar Adderall kullandın? Çok.
Je kiffe l'Adderal.
- Ben sadece bu Adderall'i sallıyorum.
Je dois aller à la pharmacie?
- Ne oldu, Adderall'in mi bitti?
Adderall, poids de crime.
Adderall bu, hem de izin verilenden çok daha fazla.
C'est notre Adderall, un générique.
Adderall diyoruz buna. Kapsamlı ilaç.
Adderall, un générique.
Adderall. Kapsamlı ilaç.
Mon ami Adam... qui était accro à l'Aderall mais qui a eu une perf aux exams dons ça marchait grave... même chose.
Arkadaşım Adam'ın Adderall hastalığı vardı ama sınavlarına girmeyi tercih etti ve buna değdi.
C'est l'heure de votre Adderall.
Adderall vakti!
- Je peux avoir un Adderall de cinq milligrammes? - Mm - hmm.
Beş miligram Adderall alabilir miyim?
Le Zoloft, le Ambien, le Adderall, certainement le lithium.
- Zoloft, Ambien, Adderall kesinlikle lityum. Tanrım.
Juste de l'Adderall et du Red Bull.
- Sadece Adderall ve Red Bull.
Tu préfères Adderall ou Ritaline?
ADDERAIL'İ Mİ YOKSA RITALIN'İ Mİ DAHA ÇOK SEVERSİN?
Ce sont des Adderall.
Bunlar Adderall, Kevin. Tamam mı?
C'est pas très dur de trouver de l'Adderall.
- Adderall'i bulmak o kadar zor değil.
Grace, vois ça comme juste un peu d'Adderall.
Grace, belki bu olayı "Sadece birazcık Adderall" olarak düşünüyorsundur.
Non, elle est là parce qu'à 14 ans elle prend de l'Adderall, et qu'elle sort avec un musicien de 17 ans en cachette.
Yaşı 14, Adderall zulası var ve 17 yaşındaki bir müzisyenle gizlice çıkıyor.
Jeune fille de 14 ans, avec 200mg d'Adderall trouvés dans son sac sur le chemin de l'école.
14 yaşındaki kızın, okuluna gittiği esnada çantasında 200 miligram Adderall bulundu.
Adderall.
Adderall.
Ce sont des Adderall. ( amphétamine utilisée pour traiter l'hyperactivité )
43'e kadar geldim.
Grace, vois ça comme juste un peu d'Adderall.
Zoey.
Jeune fille de 14 ans, avec 200mg d'Adderall trouvés dans son sac sur le chemin de l'école.
Hiç olmaması gerekirdi. El kirliliği en büyük suç. Ellerinizi yeteri kadar yıkamıyorsunuz.
Elles étaient plutôt géniales en plus de quelques Aderall.
Evet, birkaç Adderall'la birlikte çok kıyak oldu.
J'ai payé pour mes cours et mes livres et mon Adderall ( psychostimulant ) et maintenant je suis fauché.
Derslerimin kitaplarımın ve ilaçlarımın parasını ödüyorum ve şimdi beş parasızım.
Tu devrais prendre ton Adderall.
Daha fazla ilaç al.
En utilisant une base d'hypertropine pour récupérer vite, coupée d'hydroxyde de magnésium pour éviter les crampes, de doses hyper concentrées d'Adderal pour la concentration, d'oxycodone pour endormir ses jambes et de 10 cc de cette bonne vieille méthamphétamine
Çabuk bir iyileşme için Hypertropin büyüme hormonu kullanmak, krampları uzaklaştırmak için magnezyum hidroksit karıştırmak, odaklanma için yüksek dozda Adderall bacaklarını hissizleştirmek için oksikodon ve son vuruş için
Il y a des gars qui vendent un mélange Adderall / Ecstasy.
- Birileri yeni bir uyuşturucu yapıyor. Adderall ve ekstazi karışımı.
Et de l'Adderall.
Adderall da vardır.
De l'Adderall.
- Ne? Biraz Adderall lazım.
De l'Adderall pour rester focus.
Adderall konsantrasyon için.
Désolée, j'ai volé une Adderall à Tipper.
Kusura bakma, Tipper'ın "Adderall" larından birini aşırdım da.