Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Agît
Agît Çeviri Türkçe
20,769 parallel translation
- Il ne s'agit pas de moi.
- Konu ben değilim.
Il s'agit de vous et de Steve, de la pièce, de ses deux acteurs, de son décor, une classe, à travers le temps.
Konu siz ve Steve, bu da iki kişilik bir oyun, sahnesi sınıf olan, zaman içinde birçok boyutta yer alan.
Comme je le disais, il s'agit surtout d'essayer d'entendre ce son...
Dediğim gibi, asıl konu o vın sesini duymak, tamam mı?
Peut-être que je sais de quoi il s'agit.
Olabilir. Aslında bir bakıma biliyorum.
C'est de ça dont il s'agit, les gars.
Hepsi bundan ibaret işte.
Je dois me rappeler encore et encore qu'il ne peut pas s'en empêcher quand il s'agit de moi.
Kendime durmadan, defalarca hatırlatmam gerekiyor. Mesele ben olunca adam kendini tutamıyor.
Il ne s'agit pas d'énergie.
Bunun enerjiyle alakası yoktu.
Il s'agit de pouvoir.
Bunun güç ile bir alakası var.
Il s'agit du chef Thompson.
Amir Thompson gelmiş.
Donc il s'agit de vous sauver vous-même.
Yani kendini kurtarıyorsun bir nevi.
Il s'agit de Patrick et Joanna Hart.
Patrick ve Joanna Hart.
- Il s'agit de l'opération?
- Ameliyatla mı ilgili?
Il ne s'agit plus de toi, Sol.
Bu artık seninle ilgili bir şey değil Sol.
Mais en fait, il ne s'agit pas de Dieu.
Ama sonradan fark ettim ki o boşluk uhrevi bir boşluk değilmiş.
Elle n'agit pas comme la fille dont je suis tombé amoureux.
Aşık olduğum kız gibi davranmıyordu.
De quoi il s'agit?
- Olay nedir?
Et il n'y a aucun doute dans mon esprit que Elias Harper a agit seul.
ve hiç bir şüphem yoktur Elias Harper tek başına hareket etti.
Puis-je savoir de quoi il s'agit?
Ziyaretinizin amacını sorabilir miyim?
Ne vous inquiétez pas, il s'agit des toxines évacuées de votre système.
Ama korkmayın, bu sadece toksinlerin bedeni terk etmesinin tesiri.
Il ne s'agit pas que de mon peuple.
- Mesele sadece halkım değil.
- Heda, je t'en prie. - Indra, notre peuple agit comme si la guerre est plus facile que la paix.
Indra, halkımız savaş barıştan daha kolay bir şey gibi davranıyor.
Là il s'agit d'en finir une.
Bu bir savaşı bitirmek.
Et s'il ne s'agit pas d'une souffrance physique et si c'est plutôt dans la tête?
Ya fiziksel bir acı değil de kafanın içindekiler acıya sebep oluyorsa?
Tu sens que le sort agit?
Büyüyü hissediyor musun?
Joe est celui qui agit en tant que cette personne.
Joe birey olarak müdahil olur.
Je prête de l'argent à mes amis tout le temps et il ne s'agit pas d'un prêt.
Arkadaşlarıma sürekli borç veririm. Ve bu önerdiğim bir borç bile değil.
Seuls les gens qui ont de l'argent oublient qu'il s'agit d'argent.
Yalnızca parası olan insanlar parayı unutur.
Il ne s'agit que de tolérance et de risque.
Olay dayanıklılık ve riskten ibaret.
Il ne s'agit pas de ça.
Konu bununla ilgili değil.
Je sais qu'il ne s'agit pas d'argent, mais je sais aussi que votre salaire annuel actuel de 185 000 $, est ce que vous voudriez gagner chez Horvath en une semaine.
Konunun sizin için para olmadığını biliyorum öte yandan şu anki yıllık gelirinizin 185 bin olduğunu da biliyorum. ... ki biz Horvath'da bunu bir haftada kazanırız.
Où sont-ils quand il s'agit de défendre les droits des Blancs? - Pouvoir blanc!
Beyaz hakları için savaşan Jesse Jackson nerede?
Il s'agit toujours d'Axelrod?
Bunun Axelrod'la ilgisi var mı?
Il s'agit de justice.
Bu konu, adaletle ilgili.
Ça pourrait être vrai, mais ce n'est pas de ça qu'il s'agit.
Doğru olabilir ama göründüğü gibi değil.
Pour je ne sais quelle raison, quand il s'agit de toi, c'est... ce n'est pas envisageable.
Her nedense, konu sen olduğunda böyle bir şey hissetmiyorum.
Nous supposons qu'il s'agit de Bobbi et Hunter.
Bobbi ve Hunter olduğunu varsayıyorum.
- Il s'agit d'un appel.
- Bir telefon görüşmesi bu.
- Il ne s'agit pas de toi.
- Alakası yok bu işin seninle.
Il ne s'agit pas du Terrestre, mais de Clary.
Konu o sıradanla değil, Clary'le ilgili.
Il s'agit de Valentin et du chaos qu'il peut créer.
Bu, Valentine ve yaratacağı kaosla ilgili.
- Vous n'aimez pas les femmes? C'est ça? Vous savez, il ne s'agit pas de vous enfuir avec moi au bout du monde.
Sonuçta senden benimle Kesbah'a kaçmanı istemiyorum.
Annette? De quoi s'agit-il?
- Neler oluyor?
Vu qu'il est ailleurs pour le moment, ça agit indépendamment de lui.
Şu anda başka bir yerde olmasından hareketle,... ondan bağımsız hareket ediyor denebilir.
Pour effrayer mon stupide frère, qui agit comme un vrai enfoiré.
Bana adilik yapan kardeşimi korkutacağım.
Donc, il agit en conséquence.
Bu yüzden babam yapması gerekeni yaptı.
Peut-être, mais il s'agit pas de comment ils agissent, mais comment on répond.
Ama konu nasıl hareket ettikleri değil. Bizim nasıl cevap vereceğimiz.
Il ne s'agit pas de ces fichues bécanes!
Konu kahrolası motorlar değil!
Alors de quoi il s'agit?
Tamam ne peki?
Il s'agit de Fin Shepard, Celui qui murmure aux Sharknado.
Bu Fin Shepard, köpsırga terbiyecisi.
Il ne s'agit pas du vote d'un homme, mais que chacun de vous prenne position pour ce en quoi il croit.
Mevzu, tek bir oy değil. Mevzu, her birinizin inandığı şeyin arkasında durması.
Il s'agit d'unifier la Mongolie comme Genghis l'a fait.
Moğolistan'ı Cengiz'in yaptığı gibi birleştirmek.