English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Alex

Alex Çeviri Türkçe

15,141 parallel translation
En fait, c'est au sujet d'Alex.
Bu aslında Alex hakkında.
Qu'est-ce que tu voulais me demander pour Alex?
Alex hakkında ne sormak istiyordun?
Je peux parler à Alex si tu veux, mais je ne peux pas lui promettre un job par lequel il sera excité.
Eğer istersen Alex'le konuşabilirim ama bu konu hakkında heyecanlanacağına dair söz vermem.
Dans ce cas, est-ce que je peux prendre mon week-end avec Alex?
Tamam. Bu durumda Alex'le hafta sonu bir yerlere çıkabilir miyiz?
Alex?
Alex?
Alex?
Alex.
Je pense que ce qu'il se passe c'est que tu es trop stressée. Non, Alex.
Bak, bence çok streslisin.
Je ne suis pas stressée.
Hayır Alex, stresli falan değilim.
Alex... On est où?
Alex, neredeyiz biz?
Alex vient d'être attaqué par une fille portant l'appareil sonique de Laurel. Est-ce que tu sais où est elle partie?
Alex az önce Laurel'ın Sonik cihazını takmış biri tarafından saldırıya uğradı.
Quand elle a attaqué Alex, elle l'a accusé de travailler pour quelqu'un.
Alex'e saldırdığında onu biri için çalışmakla suçlamıştı.
Cette attaque est survenue moins de 24 h après qu'un autre justicier nommée le Black Canary, ait agressé mon chef de parti, Alex Davis.
Bu saldırı Black Canary adlı diğer kanunsuzun özel kalemim Alex Davis'e saldırdıktan 24 saat sonra gerçekleşti.
J'appelle Alex.
Alex'i arayayım ben.
Alex, où sommes-nous?
Alex, neredeyiz?
Je veux seulement voir Alex.
Alex'i görmek istiyorum sadece.
Est-ce que tu vas...
Alex, Tanrım. İyi misin?
Alex, pars d'ici!
- Thea? - Alex, kaç!
Alex, enfuis-toi!
Alex, kaç!
Tu n'as pas besoin d'un autre homme qui trouble ton esprit. Alex, cours!
- Aklını bulandıracak başka birine ihtiyacın yok senin
Non!
- Alex, kaç! Olamaz!
Il a tué Alex, qui m'a emmenée ici parce que Ruvé l'a drogué, exactement comme ce que tu m'as fait.
Alex'i öldürdü ki o da Ruvé onu ilaçladığı için beni buraya getirmişti. Tıpkı senin bana ilaç verdiğin gibi.
Alex, il y a un problème?
Alex, ne oldu?
Bon, je vous remercie, Alex.
- Ne oldu? Tamam, teşekkürler. Çok teşekkürler Alex, teşekkürler.
Bonjour, ici Alex Romero.
Merhaba, ben Alex Romero.
Précédemment...
Bates Motel'in önceki bölümlerinde... Sevgili Alex, seni her daim seveceğim.
Allô, est-ce que Alex Romero est disponible?
- Alex Romero müsait mi?
- Elle rompait avec Alex Romero.
- Romero'dan ayrılıyordu.
Je ne sais pas précisément ce qui se passait avec cet Alex Romero, mais je ne lui ai jamais fait confiance
Alex Romero'yla ne döndüğünü hiç anlamadım ama o adam hiç güvenmedim.
A Alex Danvers.
Alex Danvers'a.
Je l'ai laissé m'inviter à dîner. - Alex... - C'est...
- Beni yemeğe çıkarmasına izin verdim.
Alex, cet homme est un monstre.
- Alex... Alex, o adam bir canavar.
Tu as dit qu'un clone était impossible, on n'est pas seulement semblable. Elle est moi.
Bir klon olması imkansız demiştin Alex biliyorum ama sadece benim gibi gözükmüyor, her şeyiyle benim aynım.
La menace c'est Supergirl, Alex.
- Asıl tehdit Supergirl, Alex.
Merci, Alex.
- Sağ ol Alex.
Alex, non!
- Alex, hayır.
Alex, tu avais raison, il sait.
- Alex, doğru söylemişsin. Biliyor.
Qu'est-ce que tu crois faire?
- Ne yaptığını sanıyorsun Alex?
Voici le réalisateur Alex Danvers.
Ben Müdür Vekili Alex Danvers.
Si Alex n'était pas intervenue, j'ignore ce que j'aurais pu faire.
Alex devreye girmese ne yapardım bilmiyorum.
Donc... Que voulait dire Alex en disant que vous deviez vous "transformer"?
Sana dönüşmeni söylediğinde Alex ne demek istedi?
J'ai échoué avec le père d'Alex avant de savoir qui était Hank Henshaw.
Hank Henshaw'ın kimliğini üstlenmeden önce Alex'in babasını başarısızlığa uğrattım.
Mon meilleur ami me manque.
En iyi dostumu özlüyorum Alex.
Alex, il s'est enfui.
- Yine kaçtı Alex.
Elle est là?
- Alex orada mı?
Elle est dans le désert.
- Çölde. Alex'i alıp git.
Prenez Alex et repartez. Je ne vous laisse pas avec cette chose.
- Seni o şeyle bir başına bırakmam.
Il a Alex, on doit l'arrêter.
Alex elinde. Onu durdurmak zorundayız.
Alex Davis.
Alex Davis.
Alex...
Alex?
Alex?
Alex, benim.
Tu dois être bouleversée d'avoir perdu Hank.
Alex, Hank'in kaçırılmasına çok üzülmüş olmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]