English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ami

Ami Çeviri Türkçe

71,013 parallel translation
Vous avez d'autres problèmes... notre ami qui nous filme ensemble.
Daha büyük sorunların var. Buradaki arkadaşımız ikimizi birlikte videoya çekiyor.
Nous avons un ami commun, vous et moi.
Seninle ortak bir dostumuz var.
Malheureusement, vous êtes au max, mon ami.
Ne yazık ki tıka basa doldun dostum.
Et vous n'êtes pas mon ami.
Ayrıca arkadaşım da değilsin.
Ne me demande pas, mon ami.
Sakın ola sorma dostum.
C'est mon ami, le moine d'argent. Et ses invités. Et une femme.
Dostum ihtiyar keşişin yanında konuklar ve bir kadınla gelmesi nasıl da memnuniyet verici!
On libère les prisonniers, seigneur, on fouille les enclos pour un ami, le roi?
Tutsakları serbest bırakıp kralı, bir dostu kafeslerde arayabilir miyiz efendim?
C'était un ami de Michael.
Michael ile arkadaşlardı.
Je cherche un ami...
Bir arkadaşımı arıyorum...
Si c'est votre ami, pourquoi vous avez pas son adresse?
Şayet o senin arkadaşınsa, adresi sende niye yok?
Vous pensez bien mon ami.
İyi tahmin ettin dostum.
Mon ami, je fais ça dans votre intérêt.
Dostum ilgini çekmeye çalışıyorum.
John est mon ami, il te croit morte.
John arkadaşım. Öldüğünü düşünüyor.
Mon ami.
Erkek arkadaşım.
C'est un ami du capitaine.
Kaptanın arkadaşı olduğu için.
Écoutez. Un ami à Melbourne a des ennuis.
Melbourne'da başı dertte olan bir arkadaşımız var.
La femme a dit que c'était votre ami.
O kadın, kaptanın bir arkadaşı demişti.
Pas vraiment mon ami, mais on le connaît tous, il est célèbre.
Pek arkadaş denemez, ama onu tanıyorum. Hepimiz tanırız. O meşhur biri.
Il n'est pas un ami qui vaille l'humble Jésus
# Sevgili İsa gibi dost yoktur #
Notre ami Matthieu brille par son absence.
Arkadaşımız Matthew çok bariz ortalıkta yok.
J'ai parlé de lui pour pouvoir discuter du fait que mon petit ami est aussi absent.
Ondan bahsettim ki benim sevgilimin de şehir dışında olmasını konuşabilelim.
- Titus n'est pas mon petit ami.
- Titus sevgilim değil.
Ciao, bonne nuit et à domani, mon ami Luigi!
Hadi bana eyvallah! Bu köfte acıymış Luigi!
Et mon meilleur ami?
Ve en iyi arkadaşım mı?
Je suis ton ami.
Kimmy, düşman ben değilim.
Un ami, mais il n'aimait pas ce pays.
Dost biriydi ama bu ülkeyi sevmiyordu.
Votre ami nous demande des plans d'une arme hautement classifiée qu'il pourrait vendre des millions de dollars.
Eric, arkadaşın milyon dolarlara satılabilecek yüksek gizlilikli silah şemalarına ulaşmak istiyor.
J'avais un ami qui était à la NSA... il a regardé l'enregistrement du distributeur.
NSA'da çalışan bir arkadaşım ATM'den alınan kamera görüntüsüne baktı.
- Arrête John - des infos que j'ai reçu de mon ami
- John, dur artık. -... NSA'deki arkadaşımdan aldığım...
Ton ami Timur, celui dont le père est alcoolique?
Arkadaşın Timur ve sarhoş babası.
La parole de votre ami dégénéré affirmant que Gabriel a armé les terroristes du pays?
Senin şu kafadan kontak arkadaşının Gabriel'in teröristleri ülkeye kaçak soktuğuna dair lafları mı?
Je place mes espoirs sur la parole de mon ami dégénéré.
Tüm umutlarımı kafadan kontak arkadaşımın sözlerine bağladım.
Vous allez passer en revue avec mon ami chaque programme installé sur cet ordinateur.
Arkadaşımla beraber hareket edeceksiniz programlarının hepsi bilgisayarda.
Elle vous considérait comme un ami.
Seni bir arkadaş saydı.
Flint est mon ami, mais je sais ce qu'il vaut.
Flint benim arkadaşım, Ama onun ne olduğunu biliyorum.
Malgré les événements récents, tu es toujours mon ami.
Neler yaşansa da, sen benim arkadaşımsın.
Cet homme était mon ami.
O adamın benim bir arkadaşım olduğunu bil...
Je sais que tu es loyal envers ton ami, et lui est loyal envers toi.
Senin arkadaşına, onun da sana ne kadar sadık olduğunu biliyorum.
Mon ami qui nous fournit a un labo.
Uyuşturucu getiren arkadaşımın laboratuvarı var.
Non. Sûrement un vieil ami.
Belki sadece eski bir arkadaştır.
Un ami.
Bir arkadaş.
Je pense que Mlle Bak a besoin d'un ami.
Bence Bayan Bak'ın da bir arkadaşa ihtiyacı var.
Un autre ami invisible est venu te rendre visite?
Yine bir görünmez arkadaşın mı geldi?
Je sais aussi que mon meilleur ami est le pire menteur au monde.
Ayrıca en iyi arkadaşımın tanıdığım en kötü yalancı olduğunu da biliyorum.
Je crois que c'était l'intention de notre ami, là-bas.
Oradaki dostumuzun arzusu buydu bence.
- Il était ami avec Nelson Mandela?
- Nelson Mandela'yla arkadaş mıymış?
Mon associé et meilleur ami est aussi métissé.
İş arkadaşım ve en iyi dostum da melez.
Il y a un homme qui se dit être un ami de la famille.
Aşağıda aile dostunuz olduğunu söyleyen bir adam var.
Je suis ami avec le roi et les reines.
Kral ve Kraliçelerle arkadaşım.
Ton ami est là.
- Arkadaşın geldi.
Mon ami, Rohan, veut tester la piste de danse.
Bu arkadaşım Rohan. Dans pistini keşfetmek istiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]