Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Angélus
Angélus Çeviri Türkçe
347 parallel translation
J'ai entendu l'angélus qui sonnait pendant que je descendais.
Evet, saat tam 6'ya kadar. Merdivenlerden inerken istavroz çıkarmak için durduğumu hatırlıyorum çünkü Angelus'un çaldığını duymuştum.
Oui, l'heure de l'Angélus.
Evet. Dua saati.
L'Angélus...
Tecessüdü İsa...
Certes, vous êtes venu jusqu'ici en utilisant l'Angélus, oui.
'Tecessüdü İsa'vasıtasıyla buraya geldiniz, evet.
L'Angélus et le glas, dies irae dies illa
( dies irae dies illa )
Va, mais tu dois revenir, à l'angélus sonnant
Ancak bir şartla kabul edeceğim ; Günün ilk ışıklarıyla çıkıp, akşam olana kadar kalacaksın.
L'Angelus!
Akşam duasına haydi.
Utilisez l'Angelus, bien sûr.
'Tecessüdü İsa'ile, tabii ki.
Nous entrons, trouvons l'Angelus, sortons.
İçeri girip,'Tecessüdü İsa'yı alıp, dışarı çıkacağız.
A en croire ça l'Angelus est juste là quelque part.
Buna göre... 'Tecessüdü İsa'oralarda bir yerde.
L'Angelus est... quoi?
'Tecessüdü İsa'... neymiş?
L'Angelus est là.
'Tecessüdü İsa'orada.
Il n'y a rien qui semble être l'Angelus.
'Tecessüdü İsa'ya benzer bir şey yok burada.
L'Angelus!
'Tecessüdü İsa'!
- On mentionne, il y a 200 ans, un Angelus en Irlande, au visage angélique.
- 200 yıl önce İrlanda'da Angelus adında, melek yüzlü birinden söz ediliyor.
Angelus quitte l'Irlande, met l'Europe à feu et à sang pendant des décennies, et il y a 80 ans, une chose très étrange se produit.
Angelus, İrlanda'dan ayrılıp Avrupa'yı yıllarca kasıp kavuruyor. Bundan 80 yıl önce ise ilginç bir olay yaşanıyor.
A une époque, on partageait tout. Pas vrai, Angelus?
Her şeyimizi paylaştığımız bir dönem vardı, öyle değil mi Angelus?
- Angelus.
- Angelus!
Tu veux dire Angelus?
Angelus mu demek istiyorsun?
Dommage, Angelus.
Şansına küs Angelus.
- C'est pas Angelus avec elle?
- Yanındaki Angelus değil rni?
Et pourquoi il va me faire rougir?
Ve neden Angelus yüzümü kızartmak üzere?
Pourquoi Angelus est tout câlin avec elle, Lyle?
Angelus nasıI onunla sevişebiliyor, Lyle?
- Angelus est revenu.
-... Angelus geri döndü demektir.
Moi, je préférais l'ancien Angel.
Fikrimi sorarsan Buffy yalakası Angelus'u tercih ederim.
Devine ce qui se passe aujourd'hui.
Yüce Angelus.
Tu as rappelé Angelus pour avoir un nouveau joujou.
Gerçek Angelus'ı çağırdın çünkü yeni bir erkek arkadaşa ihtiyacın var.
Angelus...
Şimdi Angelus...
C'est bien de se faire remarquer, mais on se fait respecter en étant poli.
Biliyor musun Angelus, dik başIıIık dikkat çekmeni sağlar ama saygıyı kibarlık sayesinde kazanırsın.
Angelus a reparu?
Angelus mı döndü?
Angelus.
Angelus.
Angelus!
Angelus!
Angelus est parti.
Angelus gitti. Neden?
Il sera furieux... s'il découvre qu'on a fait un beau massacre sans lui.
Eğer bu güzel katliamı onsuz yaptığımızı öğrenirse Angelus çok kızacak.
- Je suis Angelus.
- Ben Angelus'um.
Angelus?
Angelus?
Notre tornade, Angelus!
Kasırga, Angelus.
Je ne veux pas être prise pour une idiote.
Hiç kimse beni aptal yerine koyamaz, Angelus.
Il redevient Angelus, le vampire qu'il était... avant qu'il n'ait une âme.
Bazı güçler Angel'ı Angelus'a döndürebilir, yani ruhu olmadan önceki vampir haline.
A quel point Angelus est-il mauvais?
Angelus ne kadar kötü bir vampirdi?
Angel? Je m'appelle Angelus.
Angel? Adım Angelus.
Angelus n'est pas celui que je préfère mais, au moins, il est honnête.
Angelus rahatlatıcı bir arkadaş olmayabilir ama en azından dürüst.
Bon anniversaire, Angelus.
Gel. Yaş günün kutlu olsun, Angelus.
Angelus? Tu es là? ils ne crient pas tous.
Angelus? Burada mısın? Angelus?
Raconte-moi! La gitane que tu m'as offerte.
Sana ne oldu? Angelus, ne oldu? Bana getirdiğin şu çingene kız.
- Angelus n'était pas content.
- Angelus hiç mutlu değildi.
Angelus se dirige par ici.
Angelus şu anda buraya doğru geliyor.
Au 1 8ème siècle, Angelus marquait ses victimes... en gravant sur leur joue gauche une croix chrétienne... histoire d'informer de son passage.
1700'lerin sonlarında, o Angelus iken onun geleneği, kurbanlarının sol yanağına bir Hıristiyan haçı oymaktı. İnsanların onun orada olduğunu bilmeleri hoşuna gidiyordu.
Ouille! Angelus? Angelus. - ça fait une vie qu'on ne s'est vus. - Plus encore.
Ouch.
Non, Angelus, ça ne s'arrête pas.
Hayır, Angelus. Bu sona ermez.
- Ne lui fais pas de mal.
- Bırak onu. - Haklısın, Angelus.