Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Anything
Anything Çeviri Türkçe
185 parallel translation
l can t give you anything but love. " - C'est absurde!
Sana Aşkımdan Başka Bir Şey Veremem, Bebeğim şarkısından. "
l don t want to do anything.
Bir şey yapmayacağım.
Now l can t see anything... and that s your ideal opportunity to defend yourself.
Hiç bir şey göremiyorum ve bu da kendini koruman için en uygun fırsat.
In olden days a glimpse of stocking was looked on as something shocking now heaven knows anything goes
# Eski günlerde bir çorap görüntüsü # Çok şaşırtıcı bir şey olarak görülürdü # Artık gökler biliyor ya
I know that you re bound to answer when I propose anything goes
# Sana evlenme teklifinde ettiğimde cevap vereceğini biliyorum # Ki öyle olsa
I know that you re bound to answer when I propose anything goes
# Sana evlenme teklifinde ettiğimde # Cevap vereceğini biliyorum # Ki öyle olsa
J'ai trouvé- - " On disait des jeune gens riches... qu'ils appartenaient à la jeunesse dorée... par eux le scandale arrivait- - Le scandale!
"Anything goes!" Eski günlerde... # Eski günlerde gözüme bir çorap ilişti... # Şok edici bir görüntüsü vardı.
C'est le Cole Porter qui a écrit "Anything Goes".
Bu, "Anything Goes" u yazan Cole Porter.
- De "Anything Goes"?
- Sizin "Anything Goes" un sözleri nasıl?
- Ça fait comment, "Anything Goes"?
- Sizin "Anything Goes" nasıl?
"Can't give you anything but love, baby"?
"Sana aşkımdan başka hiçbir şey veremem, bebeğim" mi?
Je peux vous filer des tuyaux pour tout : base-ball, basket, foot...
I'll give you a line on anything. Baseball, basketball, football, ponies.
Tu ne m'as pas dit que tu sortais. Tu dormais.
You didn't say anything about going out.
"Anything Goes"!
Eğer saçlarımı tararsam, seni o cezadan kurtarabilirim.
Il faut me le dire... Tu as fait quelque chose à Johnnie?
l want youu to tell me, did youu do anything to Johnnie?
Joe, comment peuy-tu voir quelque chose avec ces trucs?
Joe, how can you see anything with those things on?
Arrêtez, Quark.
- I don't know anything...
Je ferai n'importe quoi pour lui.
I'll do anything I can do for him.
- Que se passe-t-il?
- Is anything wrong?
Je ne voudrais pas qu'il t'arrive quelque chose.
I wouldn't want anything to happen to you.
Et je me suis plainte à ta mére parceque tu ne dis rien!
And I've complained to your mother, that you're not saying anything.
Tu ne sais vraiment rien faire?
Don ´ t you know anything?
On ne peut rien vous cacher.
Can ´ t put anything past you.
Dans Say Anything, il apprend lone Skye à conduire.
- Bu ne demek şimdi? "Say Anything" de John Cusack, Ione Skye'a araba kullanmayı öğretir.
- On a vu ou entendu quelque chose?
- Nobody saw or heard anything? - No.
- anything vous voulez.
- istediğin ne varsa.
Et pour l'amour de Dieu, fais pas le mariolle.
For God's sakes, don't try anything fancy!
Je refuse que tu fasses une chose en désaccord avec ta personnalité. Parce que je tiens énormément à toi.
I never want you to do anything that compromises who you are because you're very, very special to me.
Je n'ai jamais parlé d'un pari.
I never said anything about a bet.
- I can do anything - Je peux tout faire
I can do anything
De rien.
Of anything.
- Claudia... se dépêcher de finir pour noël, ça ne donnera que de la merde.
Doğruyu söylemek gerekirse Claudia, kendinize iyilik yaparsınız. Pushing for Christmas radio play will never maintain anything but a lot of shit wrapped in paper. I promise.
- I can do anything - Je peux tout faire
( Her şeyi yapabilirim )
- I can do anything - Je peux tout faire
( Ruhun verdiği güce sahibim )
Just as long as we don t do anything that would get us tossed on a plane home.
Hiç birşey yapmadığımız sürece kendimizi dönüş uçağında bulacağız.
Before the sun attracts anything
Güneş bir şeyleri çekmeden...
- I can do anything - Je peux tout faire
I can do anything.
You can do without anything?
Kimseye ihtiyacın yok mu?
Vous parlez si fort que je ne comprends rien.
Çok sesli konuşuyorsunuz. Hiçbirşey anlamıyorum. You're so loud I can't understand anything.
* anything I want, anything I feel... * Mark, Mark. La caméra.
Mark, kamera.
Vous savez ce que c'est?
Bunun hakkında bir şey biliyor musun? Do you know anything about that?
Quoique, cette prostituée travestie a dit qu'il / elle vous le ferait pour moitié prix parce que vous ressemblez à John Cusack et que son film préféré est Un Monde pour Nous.
O travesti de yarı fiyatına yapabileceğini söyledi, çünkü John Cusack'a benziyormuşsun ve onun favori filmi de "Say Anything".miş.
Tu sais qu'en cinquième j'ai joué un matelot dans "Anything Goes".
Yedinci sınıftayken "Anything Goes" taki denizciyi oynadım.
Monsieur, je travaille au quatrième étage! Je suis Chip Sanders!
# I can't feel anything at all #
T'as jamais vu Un Monde pour nous?
Bağdat'da Say Anything yok muydu?
Do not made anything.
Bir işe yaramadı.
I was tired of live in Olympia without anything to be done.
Olympia'da yaşamaktan ve yapacağımız hiçbir şey olmamasından sıkılmıştım.
Anything we do as live clean... not overcome... There are too many cock of enemies and we threaten too many people.
Ne yaparsak yapalım hayatımızı ne kadar temiz yaşarsak yaşayalım bu işi atlatamayacağız çünkü, burada çok fazla düşman, bizi tehdit eden çok kişi var.
# # Tout pour Dethklok Tout pour Dethklok # #
nbsp ~ Do anything for Dethklok Do anything for Dethklok ~ nbsp
Good authors too who once knew better words now only use four-letter words writing prose anything goes
# Ki öyle olsa # İyi yazarlar da bir zaman daha iyi kelimeler biliyorlardı # Artık nesir yazarken
Je te l'avais dit :
Hey, "Anything Goes."