Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Assumé
Assumé Çeviri Türkçe
973 parallel translation
Vous avez assumé mon péché.
Çünkü benim günahımı kendi üzerine aldın.
Il a toujours assumé plus de responsabilités que Brick.
Her zaman Brick'ten daha çok sorumluluk taşımak zorunda kaldı.
Combien ces souvenirs doivent être douloureux pour Harriet Ashby, la s ½ ur de John, qui a assumé si vaillamment l'éducation de leurs enfants.
Ashby ailesinin yaşadığı acıyı ise tasavvur dahi edemeyiz. Harriet Ashby'nin, John'un kız kardeşinin acısını. Büyük bir yüreklilikle çocukların bakımını üstlenen kadın.
" ou ce rôle sera-t-il assumé par quelqu'un d'autre?
"... yoksa herkes gibi bu istasyonda öylesine biri miyim? "
Alors allez le chercher pour qu'il assume ses responsabilités
O zaman Ranger'i buraya getir de sorumluluğu ait olduğu yere bırakalım.
J'ai fait le mien. J'assume tout ce que j'ai fait.
Yaptıklarımın arkasındayım.
Quand ça va mal, nous, on assume.
Ve işler ters giderse, kaldırabiliriz.
Parce que j'assume le commandement.
- Kumandayı ben alıyorum çünkü.
Tu as entendu, tu as compris Karl-Heinz, que ton frère assume seul le poids de notre existence?
Kardeşinin tüm geçim yükümüzü tek başına omuzlarına aldığını anlıyor musun? Peki ya sen? Sen ne yapıyorsun?
Le créateur assume ses choix.
Yaratıcı kendi düşünceleri üzerinde yükselir.
Tu es super intelligente, et j'assume.
Tanrım! Demek korkutucu derecede zekisin, bununIa baş edebiIirim.
J'assume mes actions.
Yaptığımın arkasındayım.
- J'assume l'entière responsabilité.
- Sorumluluğu üzerime alıyorum.
J'assume tout.
Sorumluluğu alıyorum.
Il est agréable, amusant et il assume son âge.
Cana yakın, eğlenceli ve yaşına uygun davranıyor.
J'assume.
Öyle deme.
J'assume mes responsabilités.
- Sorumluluğu üzerime alıyorum.
Il faut bien que quelqu'un assume.
Biri sorumlu olmak zorunda.
Messieurs les magistrats, j'assume la responsabilité de mes actes.
Sayın hakimler, yaptıklarımın sorumluluğundan kaçmıyorum.
J'en assume l'entière responsabilité.
Sorumluluğu ben üstlenirim. Zaten onun işvereniyim.
Moi, Noge, j'assume la direction de ce camp. Je vous rappelle que le Japon est frappé par le malheur de la défaite.
Bugünden itibaren ben, Noge, Kızıl Ordu'nun emriyle sizin komutanınız ilan edildim.
C'est ma décision, etje l'assume... mais je veux votre avis à tous, et c'est urgent.
Kendi fikrim ve yapacağım... fakat sizin ve yanınızdakilerin tavsiyesini almak istiyorum, acilen.
C'est ma décision, etje l'assume pleinement.
Vardığım karar, tüm sorumluluğu üstlenmektir.
Que le Cdt Torrey assume le commandement, recherche l'ennemi et engage le combat si possible.
Kaptan Torrey'e, özel görev kuvvetini harekete geçirerek, mümkünse düşmanı araması ve saldırması emrini ver.
Comme vous pouvez le voir, j'ai joint à vos ordres une déclaration signée de ma main indiquant que j'assume toute responsabilité pour ces actions.
Gördüğün gibi... yazιlι emirdeki imzamιn yanιna... tüm sorumluluğu üstlendiğimi gösteren... bir ifade ekledim.
Étant donné que la sécurité de cet endroit a été bafouée, j'en assume le droit.
Bu tesisteki disiplinsizlik durumunu göz önüne alırsak yetkilerimin farkındayım.
Je vous assume tous le deux.
İkinize de yeterim.
Mais j'assume les risques.
- Ancak bu riski göze alıyorum.
M. Benton, le gouvernement n'assume pas les actions du colonel Varsh.
Bay Benton hükümetimiz Binbaşı Varsh'ın suçlarının sorumluluğunu kabullenmeyecektir.
J'assume l'entière responsabilité...
Tüm sorumluluğu üzerime alıyorum...
J'assume l'entière...
Tüm sorumluluğu...
J'assume toute la responsabilité de cette audience.
Bu oturumun sorumluluğu bana ait.
- J, en assume I, entière responsabilité.
Sorumluluğu üstüme alıyorum. Bunu anladınız mı? Elbette, Müfettiş Clouseau.
- L, inspecteur en assume la responsabilité.
Zürih'te insanlar beni nereden tanıyor?
Assume-le toi-même.
Bunların hepsini sen omuzla.
Ils semblent tous des éléments perdus ayant un sens global que personne n'assume au Somplet.
Sadece hayatımı idame ettirmekle ilgileniyordum. Hiç kimsenin tümüyle kabul etmediği bir bütünün ayrılmış parçaları gibi kayboluyorlar.
Donc Capitaine BauMann, j'assume qu'en cas d'urgence... il y a au Moins les explosifs en place pour faire sauter le pont?
Pekala Yüzbaşı Baumann, en azından acil bir durum halinde patlayıcıların köprüyü uçurmak için hazır olduğuna güvenebilir miyim?
Il faut qu'il assume.
Tek sorumlu o.
Je veux qu'il assume toutes ses responsabilités!
Zavallı Maria Rosa'mıza ne yaptığını görmesini istiyorum.
L'état moderne assume des responsabilités précises.
Modern devletler ekonomik alandaki sorumluluklarını genel kalkınma politikaları alanındaki görevleri üzerinden koordine ediyorlar.
Assume le role d'un cambrioleur et imagine qu'il viole sa victime.
Onun için bir hırsız rolü yazdık ve kurbanının hata yapacağını söyledik.
Assume, imbécile!
Yüzleş bununla seni moron!
Le Prince Léopold assume la Régence.
Veliaht Prens LuitpoId kral naipliğini aldı.
Son Altesse le Prince Léopold assume la Régence.
Bunun sonucu olarak Ekselansları Prens LuitpoId kral naipliğini aldılar.
J'assume toutes les responsabilités de mon acte.
Tüm uygulamalarımın sorumluluğunu kabul ediyorum.
" j'assume les fonctions de shérif
"Rock Ridge şerifliğini... " devralıyorum. "
Qu'un homme rembourse ses propres dettes, assume ses propres obligations, que tout cela fait de lui un homme.
Bir adam borcunu ödeyebilirse, yükümlülüklerden kurtulabilirse ancak o zaman adam gibi adam sayılabilir.
J'en assume l'entière responsabilité.
Tüm sorumluluğu alıyorum.
Fais-moi juger ou assassiner et assume.
Beni yargılat, ya da öldür.
Depuis que l'un d'eux assume le terrible fardeau de la présidence.
Birinin devlet başkanlığının ağır sorumluluğunu üstlenmesinden beri.
Je ne travaille dans cette agence que depuis peu. Mais j'y assume déjà un poste de relations publiques.
Acentada çalışmaya başlayalı çok olmadı, ama bir nevi halkla ilişkiler bölümünde görev yapıyorum.