Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Atmos
Atmos Çeviri Türkçe
56 parallel translation
Je vous le dis, ATMOS est dangereux.
ATMOS'un tehlikeli olduğunu söylüyorum sana.
ATMOS ne peut être désactivé.
ATMOS hizmet dışı bırakılamaz.
J'enquête sur des morts liées au système ATMOS.
ATMOS sistemleriyle ilişkisi olan bir takım ölümleri araştırıyordum. Düz gidin.
J'aimerais que vous vérifiez les gens morts dans des voitures ATMOS hier ainsi que l'heure.
ATMOS araçlarında, dün ölen herkesi kontrol etmenizi istiyorum. - Bir de, saatlerine bakın.
Toutes différentes, mais équipées d'ATMOS.
- Birbirlerinden tamamen farklı. Hepsi ATMOS'la donatılmış.
Et voici l'usine ATMOS.
Burası da, ATMOS fabrikası.
- C'est quoi ATMOS?
- ATMOS nedir?
- Tout le monde a un ATMOS!
Herkeste ATMOS var.
ATMOS réduit les émissions de CO2 de votre voiture à zéro.
ATMOS, arabandaki CO2 emisyonunu sıfıra düşürür.
Mais c'est ici le dépôt principal, envoyant ATMOS partout dans le monde.
ATMOS, her ülkeye buradan gidiyor.
Et vous pensez qu'ATMOS est alien?
ATMOS'un uzaylı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
ATMOS peut s'adapter à tout type de voiture.
Üretilen her arabaya ATMOS takılabilir.
ATMOS marche donc. Il filtre le CO2 au niveau moléculaire.
Yani ATMOS böyle çalışıyor, CO2'yi moleküler düzeyde filtreliyor.
Alors, ce truc ATMOS, d'où vient-il?
Şu ATMOS denen şey nereden geldi?
Vous pensez que je devrais prévenir ma mère, pour l'ATMOS dans sa voiture?
Sence annemi uyarmalı mıyım? Arabasındaki ATMOS hakkında.
Si UNIT trouve ATMOS louche...
UNIT, ATMOS'un tehlikeli olduğunu düşünüyorsa...
Car ATMOS implique davantage de conducteurs, donc de voitures et d'essence.
ATMOS demek, daha çok insanın araç kullanması demek. Daha çok araba ve benzin demek.
Le système ATMOS pourrait empirer les choses.
ATMOS Sistemleri her şeyi daha da kötüleştirebilir.
Vous ne pouvez pas dire "Système ATMOS" car ça veut dire "Système d'Omission Atmosphérique".
ATMOS Sistemleri diyemezsin çünkü o, "Atmosferik Emisyon Sistemi" ni simgeliyor.
Dis-moi mon garçon, combien d'appareils ATMOS ont été installés?
Söyle bakalım, delikanlı, kaç ATMOS cihazı kuruldu?
Elle doit avoir un ATMOS installé.
İçinde ATMOS kurulmuş olmalı.
S'ils peuvent le tracer, ils peuvent isoler l'ATMOS.
Aracı izleyebiliyorlarsa, ATMOS'u da ayırt edebilirler.
ATMOS, es-tu programmé pour contredire mes ordres?
ATMOS, emirlerimle ters düşmeye programlandın mı?
ATMOS détruit. Mission accomplie.
ATMOS sona erdirildi.
N'importe quoi, mais sans ATMOS, et ne pointe pas ton arme sur les gens!
- İçinde ATMOS olmasın da. İnsanlara silah dayama sakın.
Et vous pensez que ATMOS est d'origine extra-terrestre?
ATMOS'un uzaylı olduğunu mu düşünüyorsun?
Nous pensons qu'ils sont dans le salon VIP d'Atmos Airlines.
Öğrendiğimize göre onlar Atmos Havayollarının Vip odasındalar.
C'est cet ATMOS, ça ne s'arrête pas.
ATMOS cihazı kapanmıyor.
C'est toutes les voitures, chaque voiture ATMOS! Elles sont devenues folles...
ATMOS cihazı takılmış bütün arabalar çıldırdı.
Ce sont les appareils ATMOS.
ATMOS cihazları.
Le Titanic, les Adiposes, ATMOS, il les a tous empêchés d'arriver.
Titanik, Adipoz, ATMOS... Hepsinin gerçekleşmesini engellemişti.
- Elles étaient toutes équipées d'ATMOS.
Hepsi ATMOS'la donatılmış.
- ATMOS se propage, monsieur.
ATMOS gittikçe yayılıyor, efendim.
Docteur! C'est tout ce que j'ai pu trouver sans ATMOS.
Doktor, bulabildiğim ATMOS kurulmamış tek araç bu.
Tout le monde doit s'éloigner des véhicules équipés d'un dispositif ATMOS.
ATMOS cihazı takılı tüm araçlardan herkesin uzak durması söylendi.
- Je lui ai fait installer ATMOS.
Arabasına ATMOS taktırmasını söylemiştim.
Les autoroutes bloquées par les voitures ATMOS, les habitants des grandes villes marchent maintenant en pleine campagne pour échapper aux gaz.
Otoyollar, ATMOS'lu arabalar yüzünden tıkanmış, büyük şehirlerde yaşayanlar dumandan kaçmak için açık alanlara yönelmiş durumda.
On avait juste besoin de vous pour installer le système ATMOS.
Sana sadece ATMOS sistemini yerleştirmen için ihtiyaç duyduk.
Et c'est pas "système ATMOS", c'est un pléonasme!
Hem o "ATMOS sistemi" değil. Gereksiz tekrar bu, sadece ATMOS.
- C'est juste ATMOS! - Exécutez-le!
Öldürün onu!
Augmentez les ATMOS au maximum.
ATMOS cihazlarını maksimuma çıkarın.
Avec ces choses de l'espace, les planètes dans le ciel, moi avec un pistolet à peinture, et...
Atmos olayları ve gökyüzündeki gezegenler. Bense elimde boya tabancasıyla...
Dr Bryar est de l'association Atmos-Océan, elle a appelé ce matin.
Bu sabah, Ulusal Atmos-Okyanus derneğinden, Dr. Bray aradı.
Cloche atmos!
Çan sesi.
Sonne atmos!
Çan sesi.
C'est une horloge Atmos Suisse.
Bu bir İsveç Atmos saati.
Notre passé n'est pas une relique qu'il faut oublier, mais une création vivante qu'il faut transmettre.
Atmos'ta geçmişimiz, ardımızda bırakmamız gereken bir kalıntı değil. Ama canlılar için başa çıkılması gereken bir konu.
Notre travail à Atmos relie le présent...
Bizi geçmişten bugüne bağlayan Atmos'taki çalışmalarımız.
Je suis le directeur d'Atmos, je dois assurer la sécurité et le bien-être de l'équipe.
Atmos yöneticisi olarak bir görevim ekibin güvenliğini sağlamak ve refah içinde çalışmasını sağlamak.
J'ai réfléchi, je vais quitter Atmos et travailler ailleurs.
İyice düşündüm. En iyisi Atmos'tan ayrılmak. Başka bir yerde iş bulurum.
Ces postes sont convoités, si vous partez... Je comprends.
- Atmos'taki pozisyonlar bir kere ayrılınca...