Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Attractive
Attractive Çeviri Türkçe
33 parallel translation
You look, ok. ( Elle parle comme une vraie pro. )? She is very attractive.
Sahte zırhlarla Laura'nın hayatını riske atıyorsun.
- Tu es attractive.
- Harikasın.
Laine Hanson st attractive.
Laine Hanson etkileyici biridir.
En plus ils pensaient que de nouveaux êtres autonomes, libres du conditionnement social émergeraient. Pour la gauche, vaincue à Chicago, c'était une idée énormément attractive.
Esalen'de çalışanlara ve Perls'e göre,... burada bireyin içindeki hakiki benliği dışa vurması için yöntemler yaratıyorlardı.
"Une nuisance attractive", selon eux.
Buna "cezbeden tehlike" denir.
Voilà une "nuisance attractive".
Cezbeden tehlikenin tanımı budur.
Une femme attirante comme vous doit être entourée de luxe tout le temps.
Senin gibi çekici bir kadın karşısında müneccim olmamak elde değil. ( An attractive woman like you must go gold all the time. )
Là, c'est le moment parfait pour le larguer avec sa queue peu attractive entre les jambes.
Şimdi onu, bacaklarının arasındaki o işe yaramaz aletiyle sepetlemenin tam zamanı.
On dirait un sac à poisson rouge, comme à la foire attractive!
Bu panayırlarda balıkların konduğu şeye benziyor.
Le courage... est une puissante... et attractive qualité chez une femme.
Cesaret... bir kadının en güçlü ve çekici yanıdır.
Pas la tâche la plus attractive mais... c'est un début.
Göz kamaştırıcı bir iş değil, ama bir başlangıç.
Pour que la fusion soit attractive pour nos amis de Kabletown, on doit avoir l'air d'une société sexy et profitable.
Bu birleşmenin Kabletown'daki dostlarımıza cazip gözükmesi için seksi ve karlı bir firmaymış gibi gözükmemiz gerekiyor.
Je trouve la paresse trés attractive.
Tembelliği çok çekici bulurum.
On trouvera un moyen de la rendre attractive.
Çekici bir hale getirecez.
Très attractive, la structure.
Çok güzel bir yapısı var.
Et si vous êtes inquiète pour vos proches, j'offre une assurance voyage très attractive.
Eğer sevdiklerinizi düşünüyorsanız size çok ilgi çekici bir seyahat sigortası sunabilirim.
J'ai perdu tout contrôle à coté de cette femme attractive.
- Çekici kadın olunca dayanamıyorum.
Une base d'algue attractive et un vorace champignon à base d'ego qui stocke les âmes.
Çekici alge dayalı benlik ve açgözlü mantara dayalı ego. Çalınan ruhları bu saklıyor.
"tu est très attractive"
Gerçekten de çekicisin.
On lui présente une option plus attractive que cette fille.
Ona o kızdan daha cazip bir seçenek sunuyoruz.
Jane, tu es une sportive, attractive, horrible et blessante femme dont la sexualité est vivante et battante.
Jane, siz cinsel yaşamı hareketli fit, çekici ve çok kırıcı bir kadınsınız.
Ais-je l'air attractive?
Hoş görünüyor muyum?
Mais Alexander... Il exerce une sorte de... force attractive.
Ama Alexander bir çeşit manyetik güç ortaya koyuyor.
Je considère qu'il serait inapproprié de dîner avec une telle... femme attractive.
Böyle çekici bir bayanla yemek yemeyi uygun bulmam.
J'essaie juste de rendre Washington attractive.
Sana başkentin ne kadar cazip olacağını kanıtlamaya çalışıyorum.
C'est juste un moyen de rendre la télé plus attractive pour les enfants.
Tabii canım, bize de zaten televizyonu çocuklara daha çok sevdirecek bir şey lazımdı.
C'est impossible qu'il me trouve intelligente, intéressante et attractive?
Beni zeki, enteresan ya da çekici bulduğu için olamaz mı yani?
La dureté est ta qualité la moins attractive.
Duygusuzluğun en az çekici olan özelliğin.
Tu sembles être une jeune fille vibrante et très attractive.
Stacey, ışıl ışıl parlıyorsun sen. Çok çekici genç bir bayansın.
La Colline est une zone attractive.
Tepe arzu edilen bir alan.
Nous allons rendre attractive cette commune
Bu bölgenin en önemli cazibesini geri kazandıracağız.
Pense attractive.
Göz alıcı birini düşün.
Attractive.
- Hoşmuş.