Bakersfield Çeviri Türkçe

J'ai des immeubles en ville et du pétrole á Bakersfield qui coule, qui coule á flots.

Şehirde üç apartmanım, Bakersfield'te petrolüm...

Quand nous étions enfants, que j'allais en vacances, tu te fâchais car je n'écrivais pas.

Bakersfield'daki çocukluğumuz aklıma geldi. Yaz tatillerinde San Joaquin Valley'de çalışırdım. Yazmadığım için bana kızardın.

Et voilà que Norah Larkin tue un homme au premier rendez-vous.

Bakersfield'lı Norah Larkin'in daha önceden hiç birlikte olmadığı bir adamı öldürmesiyle de olaylar son bulur.

Emmenez-les à Bakersfield, au ranch.

Bakersfield'a götür, çiftliğe.

Ils se servent du temple de Sampson et ont emmené des ouvriers à Bakersfield hier.

Sampson'un Clouds'daki tapınağını kullanıyorlar, ayrıca dün gece bir kısmı Bakersfield'a kaçırıldı.

Il y a des courses sur piste près de Bakersfield cette semaine.

Bu hafta Bakersfield yakınlarında kum pist yarışları var.

- Très belle voiture. Je l'ai achetée à Bakersfield.

Bakersfield, California'dan satın aldım.

- Pourquoi vous ne vivez plus là-bas?

Neden Bakersfield'da değilsin?

Wolfman sweatshirts, c'est Wolf Enterprises, Bakersfield.

Wolfman svetşörtlerinin ki de Wolf Enterprises, Bakersfield.

J'y vais chaque année quand Harry emmène les enfants à Bakersfield.

Her sene bu zamanlar, Harry çocukları Bakersfield'a götürdüğünde giderim.

- Qu'y a-t-il à Bakersfield?

- Bakersfield'da ne var?

2800 dollars pour les gars de Bakersfield.

Bakersfield'dan çocuklar da 2.800 koydu.

Si on allait à Bakersfield se marrer un peu?

Birkaç gün Bakersfield'da takılmaya ne dersin?

A Bakersfield.

- Bakersfield'da.

Où exactement?

- Bakersfield'da nerede?

Bakersfield...

Bakersfield.

Puis on est allés à Bakersfield et Fresno.

Sonra Bakersfield ve Fresno'ya gittik.

Le shérif du comté et le procureur sont venus de Bakersfield pour rencontrer le shérif Hunt.

Bölge şerifi ile savcı buradalar, Şerif Hunt ile görüşmek için.

- Bakersfield.

- Bakersfield.

- A Bakersfield.

- Bakersfield.

Chez moi, Jacky est un nom de pédé.

Bakersfield'de, Jacky eşcinsel adıdır.

- Ça te fera de la route!

- Bakersfield buraya çok uzak.

Tu perdais ton temps à Bakersfield.

Bakersfield'de seni harcıyorlar, Turner.

Un ex-flic de Bakersfield.

Muhtemelen eski polis, Bakersfield'den.

- C'est le Boucher de Bakersfield.

- Bakersfield Kasabı karşınızda duruyor.

La police municipale effectue une fouille de la ville à la recherche de Benjamin A. Richards, le Boucher de Bakersfield.

Şehir polisi, Bakersfield Kasabı olarak da bilinen Benjamin A. Richards'ı bulmak için bir arama başlattı.

Le Boucher de Bakersfield est dans ma salle de bains!

Bakersfield Kasabı benim evimde!

C'est Ben Richards, qui a exterminé 60 hommes, femmes et enfants, dans le Massacre de Bakersfield.

Çünkü o, Ben Richards... 60 kadın, erkek ve çocuğun acımasız katili Bakersfield katliamının sorumlusu.

Le voici, prêt à payer, devant nos téléspectateurs, en personne, le Boucher de Bakersfield!

İşte burada bizi izleyen bütün seyircilerimiz için, yaptıklarının bedelini ödemeye hazır etiyle kanıyla Bakersfield Kasabı!

Ben, je sais que vous mourez d'impatience d'aller dans la zone de jeu, et nous montrer la même détermination qu'à Bakersfield.

Ben, biliyorum ki oyuna başlamak için yanıp tutuşuyorsun ve Bakersfield'ta gösterdiğin aynı kararlığı bize göstermek istiyorsun.

- Écoutez ceci : On vient de la surprendre en bas à chercher la vidéo de Bakersfield.

Onu aşağıda yakalamışlar, Bakersfield videosunu araklarken.

L'original du Massacre de Bakersfield, avant le montage pour diffusion.

Bakersfield Katliamı'nın orjinal görüntüleri değiştirilip yayınlanmadan önceki hali.

Il a dit qu'il allait quelque part au nord de Bakersfield.

Kuzeye, Bakersfield'e gittiğini söyledi.

Quand j'étais petite, à Bakersfield, j'adorais aller au cinéma pour voir des films à épisodes.

Küçükken Bakersfield " da en sevdiğim şey cumartesi günleri gösterilen dizi filmlere gitmekti.

Il est animateur au supermarché.

O televizyondaydı. Bir süre değildi. Son zamanlarda o Bakersfield'di

Il est très populaire!

Oh, evet, kesinlikle Bakersfield'de.

Une tentative désespérée pour atteindre l'aéroport de Bakersfield avant que le géant de métal laboure un champ de maïs près d'une route de campagne.

Metal dev, Bakersfield Havalimanına inemeden, eyalet otoyolunu geçerek mısır tarlasına düştü.

Nous allons faire un atterrissage d'urgence à l'aéroport de Bakersfield.

Bakersfield Havalimanına acil iniş yapacağız.

À une heure de Las Vegas, après on marche.

- Bakersfield'in bir saat dışına. - Sonrasında yürüyeceğiz.

Elle était de Bakersfield.

Bakersfield'liymiş.

Vous vous installez à Bakersfield?

Yani siz, siz Bakersfield'a mı taşınıyorsunuz? - Evet.

Vous n'êtes pas de Bakersfield?

Senin ailen Bakersfield'lı mıydı?

Ils s'installent à Bakersfield.

Bakersfield'a taşınıyorlar. - Orayı sevdin mi?

On est les Satans de l'Enfer de Bakersfield.

Biz Bakersfield'lı Cehennem Şeytanlarıyız!

Bakersfield!

"Bakersfield" mi?

- De Bakersfield.

- Bakersfield.

Il est de Bakersfield.

Bakersfield'lıymış.

Je suis de Bakersfield.

Ben Bakersfield'lıyım.

Mémé a câblé.

Bakersfield'dan annemden bir telgraf aldım.

Est-ce près de Bakersfield?

50 doları nerden buldun?

"à Bakersfield, Californie."

Bakersfield, Kaliforniya.