Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Barker
Barker Çeviri Türkçe
458 parallel translation
SIR BARKER FÉLICITÉ PAR LE MINISTRE
Dışişleri Bakanı, Sör Frederick Parker'dan övgü dolu sözlerle bahsetti.
Tâchons de trouver Lady Barker.
Şimdi bir bakalım Bayan Barker'i bulabilecek miyiz.
Vous oubliez Barker.
- Ama unutuyorsun ki Barker...
Vous allez certainement vous rendre compte que je suis Lady Barker en personne.
Eminim ki size de benim kadar rahat farkına varacaksınız ki ben Leydi Barker'im.. ... başkası değil.
Vous avez une maison très agréable, d'un goût exquis.
Çok güzel bir eviniz vay Leydi Barker. Seçkin bir zevkle döşenmiş.
Vous êtes comblée! En effet!
- Çok mutlu olmalısınız Leydi Barker.
J'ai un rendez-vous, c'est vrai, mais je ne voudrais pas vous laisser sur un échec.
Başarısız mı? Leydi Barker, gerçekten, ben... Bir randevum vardı ama şimdi o başarısızlığınızı başarıya çevirmek için kalmak zorundayım.
Permettez-moi de lever mon verre à la santé de notre charmante hôtesse.
Kadeh kaldırdığınız şeyi değiştirebilir miyim? En büyüleyici ev sahibine. Size Leydi Barker.
Et ce conseil Lady Barker?
Bana tavsiye vermek istemiştiniz Leydi Barker.
Pour votre voyage avec Lady Barker.
- Leydi Barker ile olan seyahatiniz için.
Le même que Lady Barker a pris la semaine dernière.
En yeni uçaklardan birini... Leydi Barker'in geçen hafta kiraladığı uçağı hizmetinize sunabilirler.
Lady Barker? Un avion?
Leydi Barker uçak mı kiralamış?
Le même que Lady Barker.
Leydi Barker da aynı uçağı mı kiralamıştı?
Quoi de neuf?
Sonuç ne Barker?
Attends, je prends ma carte.
Bir dakika Barker, haritamı alayım.
Barker n'était pas là?
Barker nerede?
Tu peux rester dans la pièce avec nous.
Ayrıca istersen, Bay Barker buradayken odada kalabilirsin.
Mais elle s'est certainement mise en règle.
- Bazı ayarlamalar yapmıştır. - Bundan eminim Bay Barker.
La façon dont vous parlez de ma soeur me déplaît.
Yanlış bir şey varmış gibi, ablam hakkında hikayeler anlatmaya hakkınız yok Bay Barker.
J'oubliais, Barker est venu aujourd'hui.
Bugün ihtiyar Barker'ın uğrama günüydü. Johnny nerede?
Je m'excuse de ne pouvoir vous faire asseoir.
Sizi oturtamadığım için özür dilerim Bay Barker. Kahve bile yapamadım.
Dites-lui bien!
Söylemeyi unutmayın Bay Barker.
Vous êtes pire que l'infirmière Barker.
Hemşire Barker'dan bile betersin.
Et il y a l'infirmière Barker.
Hemşire Barker da var.
Je vais demander à l'infirmière.
Hemşire Barker'a sorayım.
- Vous avez pris l'éther.
- Eteri sen aldın, Barker.
Partez avec l'infirmière Barker.
Bu gece Hemşire Barker ile birlikte git.
L'infirmière Barker nous quitte.
Hemşire Baker bizden ayrılıyor.
J'étais dehors avec l'infirmière.
Hemşire Barker ile birlikte dışarıdaydım.
Un procès, en temps de guerre?
Savaş zamanı kanunlar nasıl işler Barker?
À toi de miser, Barker.
Bahsin, Barker.
Barker?
Barker?
Passez-moi plutôt Barker.
Bana Barker'ı ver.
Je ne trouve ni Barker ni les autres.
Barker, Wolf ya da Keenan'ı bulamam.
Wolf, Keenan et Barker ont disparu.
Wolf, Keenan ve Barker kayıp.
Wolf et Barker et Keenan, ce n'étaient pas vraiment mes amis.
Wolf, Barker ve Keenan,.. ... aslında benim arkadaşlarım değildi.
Joey... Je lui dois du fric.
Joey Barker.Ona borcum var.
J'ai connu un des accusés, M. Barker, à une réception.
Sanıklardan Bay Barker'la bir keresinde bir vesileyle tanışmıştık.
Bernard Barker.
L-63, Bernard Barker.
Bernard Barker, anticommuniste.
Bernard Barker, anti-komünist.
Barker.
- Barker. - Evet, Barker.
Les appels de Barker sont versés au procès.
Mahkeme, Barker'ın tüm telefon görüşmelerinin kaydını istedi.
Vous voulez les relevés téléphoniques et bancaires de Barker?
Bay Barker'ın telefon ve para kayıtlarını görmek ister misiniz?
Vous deviez tout me montrer sur Barker.
Bana Barker'la ilgili elinizde ne varsa göstereceğinizi söylemiştiniz.
À propos des $ 25 000 déposés sur le compte d'un des cambrioleurs du Watergate, M. Barker.
Watergate hırsızlarından Bay Bernard Barker'ın hesabına yatırılan 25,000 $ hakkında konuşacaktım.
LA SDN ADOPTE LE PLAN BARKER
Milletler Cemiyeti, Barker'in planını kabul etti.
N'est-ce pas madame?
- Siz de öyle düşünmüyor musunuz Bayan Barker?
Un arbre, ça ne rapporte rien.
Ağaç, karnımızı doyuracak değil. Bu, Bay Barker.
Oh, non!
Peki, annem nasıl Bay Barker?
Contente de quoi?
Tam olarak hangi haberden söz ediyorsunuz Bay Barker?
Les vrais Barker...
Eyvah, gerçek Barker'lar.