Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Baïnes
Baïnes Çeviri Türkçe
318 parallel translation
- La voiture est-elle arrivée?
Baines, Büyükelçi'nin arabası kapıda mı?
Baines, des fleurs dans sa chambre.
Baines, odasına çiçek koy.
Baines.
Baines.
Baines!
Baines!
Mme Baines est sur le sentier de la guerre.
Bayan Baines'in cinleri tepesinde yine.
- Non, Mme Baines.
Hayır, Bayan Baines.
- À lundi, M. Baines.
- Pazartesi görüşürüz, Bay Baines.
- On ira se promener cet après-midi?
Bu öğleden sonra beni yürüyüşe çıkarır mısın, Baines?
- Il faut qu'on les remplisse.
- Bayan Baines doldurmamızı istedi.
Il ne reste que Mme Baines, Phile et moi.
Ben, Bayan Baines ve Phile'den başka kimse yok.
- Ne le fatiguez pas trop.
- Onu çok çalıştırmayın, Bay Baines.
Il est pas chargé, et Baines a mis le cran de sécurité.
Dolu değil ve Baines emniyet kilidini açık tutuyor.
- En restant assises toute la journée?
Bütün gün burada otururken mi? İyi sabahlar, Bay Baines.
- Au revoir, M. Baines.
Pazartesi görüşürüz.
Baines et moi on va se promener cette après-midi.
Baines bugün öğleden sonra beni yürüyüşe çıkaracak.
Pourquoi ne peut-on pas aller se promener?
Baines'in beni yürüşüye götürmesine niye izin vermiyor sunuz?
Baines.!
Baines!
- Baines!
- Baines!
- M. Baines est-il là?
- Bay Baines burada değil mi?
- Promis?
- Söz mü? - Baines, bu bir Ford.
Mme Baines est sur le balcon.
Bayan Baines balkonda.
Je ne te demande pas de mentir mais il est inutile de parler de Julie à Mme Baines.
Yalan söylemeni istemiyorum, ama Julie ile tanıştığından Bayan Baines'e bahsetmeye gerek yok.
Tu sais, Mme Baines, elle n'est pas comme Julie.
Anlarsın ya, Bayan Baines Julie'yi sevmiyor.
Tu peux me faire confiance Baines.
Bana güvenebilirsin, Baines.
Mme Baines essaiera de te tirer les vers du nez.
Bayan Baines ağzından laf almaya çalışacaktır.
Je ne te laisserai jamais tomber, Baines.
Seni asla hayal kırıklığına uğratmam, Baines. Tuhaf, değil mi?
C'est excitant, hein Baines?
Heyecanlı, değil mi Baines?
- Rien. J'espère que vous n'avez pas fait de bêtises avec M. Baines.
Sanırım öğleden sonra Bay Baines ile bir şey yapmadanız.
Et ne discutez pas avec Baines.
Tepsiniz aşağıda. Gidip alın. - Özür dilerim.
Montez directement.
- Baines ile çene çalmak da yok.
Étrange que vous ayez rencontré Baines.
- Baines'e rastlamanız ne tesadüf, değil mi?
- Vous n'avez pas faim? - Non, Mme Baines.
- İştahınız yok mu, Efendi Phillipe?
Prenez du gâteau Vous ne mangez pas assez.
- Hayır, Bayan Baines. Niye şu güzel pudingden biraz yemeyi denemiyorsunuz?
- Baines.
- Onlar mı?
"Eux."
- Baines demek istedim.
N'accordez pas d'importance à ce qui vient de se passer.
Bayan Baines'i ciddiye almamalısınız, Efendi Phillipe.
Où est Mme Baines?
Kalk. Bayan Baines nerede?
- Ensemble toute la journée, Baines?
Günü beraber geçireceğiz.
- Rien que nous deux, Phile.
- Bütün gün yalnız mı olacağız, Baines?
Je voudrais voir les serpents. Les lions ne t'intéressent pas?
Yılanları görmeyi tercih ederdim, Baines.
- T'es pas vieux, Baines.
Yaşlı bacaklarım yorulmaya başladı.
- Et pas aussi jeune que j'en ai l'air.
- O kadar yaşlı değilsin, Baines.
- T'as tué un homme aussi.
Genellikle yaşamalarına izin verirdim. - Ama bir adam vurdun, Baines.
- Tu veux une glace, Phile? - J'dirai pas non, Baines.
- Dondurma ister misin, Phile?
Prends-en une pour Julie aussi.
- Hayır demem, Baines. İşte, bir şilin. Julie'ye de bir tane al.
- On peut aller voir les serpents?
- Yılanları göremez miyiz, Baines?
- De Mme Baines.
- Neden korkacağım?
La maison des serpents.
- Bayan Baines'ten. Bak Phile.
Baines.
Ah, Tanrım.
- Viens voir le serpent.
Baines.
- Mme Baines.
- Kimmiş o?