English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Belfast

Belfast Çeviri Türkçe

371 parallel translation
- Non, à Belfast. Après ça, on va à Southampton.
Oradan da Southampton'a yol alacağız.
On va retourner à Belfast, vous verrez.
Belfast'a döneceğiz, göreceksin.
100 pompes ne suffiraient pas.
Belfast'taki tüm pompalarla bile bu suyu zapt edemeyiz.
Il y avait une femme professeur de Belfast, très stimulante.
Belfast'tan gelen bir hanım öğretmen vardı. Heyecan uyandıran bir kadındı.
Des nouvelles de Belfast.
Belfast'tan elimize ulaşan habere göre :
C'est un oncle de Belfast qui m'a appris ça.
Bunu Belfast'taki amcamdan öğrenmiştim.
Je t'ai déjà parlé de mon oncle de Belfast?
Sana hiç Belfast'taki amcamdan bahsetmiş miydim?
Liverpool ou Belfast?
Liverpool'dan Belfast'e ne dersin?
Et les mecs de l'IRA torturés par les Anglais?
IRA olayımı hatırlasana, "Belfast'ta İngiliz İşkencesi" ni?
Il ne vous a pas parlé des meurtres à Belfast, à Londonderry et à la frontière?
Sana Belfast, Derry ve sınırda işlediği tüm o cinayetlerden bahsetmedi mi?
Il a fallu annuler toutes les opérations à Belfast à cause de toi.
Senin yüzünden Belfast'taki tüm operasyonları iptal etmek zorunda kaldık.
Boîte à biscuits de Belfast.
Bisküvi kutusu, Belfast'dan.
Ils m'ont fait mettre face au mur, comme ça. BELFAST :
Yüzümü duvara çevirdiler, kollarımı ve bacaklarımı böyle uzattırdılar.
Ce n'est pas le genre de chose qu'on trimballe dans son sac.
Belfast sokaklarında öylece çantanızda gezdirebileceğiniz bir şey değil.
Belfast me rappelle le Chili.
Belfast, bana Şili'yi hatırlatıyor.
On ignore encore les raisons qui l'ont poussé à quitter Belfast à l'aube pour retrouver un homme que la police soupçonne d'actes terroristes.
İzleyenlerin kafasını karıştıran asıl mesele, neden sabahın erken saatlerinde Bay Sullivan'ın, polislere göre terör şüphelisi olan bir adamla Belfast dışında ne aradığı.
On l'a capturé à une fête foraine près de Belfast.
Onu Belfast'ın dışında bir karnavaldan almıştım.
"Père tué par un soldat anglais à Belfast en 79."
"RUC tarafından öldürülen papaz, Belfast, 1979."
BELFAST, IRLANDE DU NORD
BELFAST, KUZEY İRLANDA
Les Anglais quadrillent Belfast, traquent l'IRA.
İngilizler Belfast'ın altını üstüne getiriyorlar.
Le Belfast des années 70, c'était le chaos.
1970'lerde Belfast kaynıyordu. "İngilizler Defolun - Yaşasın IRA"
A Belfast, c'était un passe-temps dangereux.
Belfast'ta, bu tehlikeli bir meslekti.
Je suis content de partir.
Belfast'tan ayrıIdığıma seviniyorum.
Paddy Armstrong, de Belfast.
- Hangi Paddy? - Belfast'lı Paddy. Paddy Armstrong.
Ça te gène moins quand c'est à Belfast...
Evet, Belfast'ta olunca mesele yok, değil mi?
Les troupes avancent dans Belfast-Ouest, l'IRA ayant rompu le cessez-le-feu.
Geçici IRA'nın ilan ettiği ateşkesin hafta sonunda bozulmasından sonra... askerler Batı Belfast'ın Ardoyne bölgesine girdiler.
Je ne rentrerai pas à Belfast...
Ne olursa olsun Belfast'a dönmeyeceğim. Bu kesin.
Il parlait toujours de Belfast, de l'IRA...
Sürekli Belfast, IRA, o gibi şeylerden bahsediyordu.
En tous cas... ils avaient de l'argent et Conlon est reparti chez lui.
Bakın, tek söylediğim şu : Bir sürü paraları vardı, ve Conlon Belfast'a döndü.
Je rentre quand à Belfast?
Ne zaman Belfast'a dönebilirim?
Quand tout le monde ira sur la lune.
Bir daha Belfast'ı gördüğünde, Aya dolmuş seferleri yapılıyor olacak.
J'ai quitté Belfast à cause de types comme lui.
Ben Belfast'ı onun gibilerden kaçmak için terk ettim.
Je retourne à Belfast.
Ben Belfast'a dönüyorum.
De là-haut, on regarde notre Belfast meurtri.
Dönüp aşağıdaki... yoksul, kargaşa içindeki Belfast'ı seyrediyoruz.
Guiseppe CONLON repose au Milton Cemetery à Belfast.
Giuseppe Conlon, Belfast'taki Milltown Mezarlığında yatıyor. "
Le Salvador, l'Azerbaïdjan, Belfast, l'Angola la Bosnie...
El Salvador, Azerbaycan, Belfast, Angola... Bosna.
Ils ne venaient pas de Belfast?
- En azından Ulster'den değillerdi.
Dites-lui que j'ai fait de mon mieux pour expier après l'incident à l'église de Belfast.
Ona söyle... Ona de ki, Belfast'taki kilisenin... dışında olanları telafi etmek için... elimden gelenin en iyisi yapmaya çalıştım.
- Belfast? - Oui.
- Belfast'ta mı?
Rappelez-vous Belfast, derrière l'église.
Belfast'ı hatırla, kilisenin arkasını.
Elles devaient se perdre et être envoyées à Belfast.
Bir tartı istasyonunda "kaybolup" Belfast'a doğru yönlendirileceklerdi.
Ton père était... dans Ies royal Rangers irlandais à BeIfast.
Baban, Belfast'a atanmış İrlanda Kraliyet Atlı Birliği'ndeydi.
Efficacité à la mode de Belfast...
Onlara bütün gereken Belfast usulü işbitiricilik.
Ils remplissent le Château d'hommes de Belfast.
Şato'yu Belfastlılarla dolduruyorlar.
Cette nuit, à Belfast.
Bu gece Belfast'ta.
Cette nuit, à Belfast.
Bu gece, Belfast'ta.
Quelqu'un t'a vu à la télé dans un documentaire où tu étais à Belfast.
Biri, seni TV'de bir belgeselde görmüş, Belfast'taymışsın.
Une scène de jubilation dans les rues de Belfast Ouest... alors que midi apporte le cessez-le-feu de l'IRA si longtemps attendu.
IRA'nın çoktandır beklenen ateşkesinin öğleyin saat 12'de başlamasıyla... Batı Belfast'taki kutlamalardan bir görüntü.
- Vous allez monter à Liverpool?
Liverpool'dan bineceksiniz sanırım? Hayır bayım, Belfast'tan.
Quittez Belfast.
Belfast'ı terk et.
- Belfast.
- Belfast.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]