Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Billie
Billie Çeviri Türkçe
1,030 parallel translation
Billie Williams n'avait rien, mais elle était hystérique.
Billie Williams psikolojisi dışında yara almamış.
Billie Williams a été tuée. C'est vrai.
Billie Williams vuruldu.
- Papa, c'est Billie Sue.
- Baba, ben Billie Sue.
- On prend Billie Sue? - Non!
- Billie Sue bizimle gelsin mi?
C'est Billie Sue. Son nouveau copain, Oscar, devait venir de Pomona pour faire notre connaissance.
Kızımızın yeni erkek arkadaşı Oscar bizimle tanışmak için Pomona'dan gelecekmiş.
- Où es-tu?
- Neredesin, Billie Sue?
J'ai Billie Sue sur l'autre ligne.
Diğer hatta kızımızla konuşuyorum.
Billie Sue, attends une minute, tu veux?
Billie Sue, bir dakika bekler misin? - Ginger?
Tu entends Billie Sue?
Billie Sue'yu duyuyor musun? Ağlıyor.
Elle est à la gare routière et elle pleure, mais elle attend que tu lui dises.
Şu an terminalde ve ağlıyor, sadece bir şey söylemeni bekliyor. - Billie Sue!
Ecoute ta mère, mon chou.
- Anneni dinle, tatlım. - Billie Sue!
Ecoute ta mère!
Billie Sue! Anneni dinle!
Tu ne m'écoutes pas.
Beni dinlemiyorsun, Billie.
Billie, surveille cette charmante jeune fille.
Billie, tatlı kızımıza sahip çık.
Billie et la fille?
Billy ve diğer kız ortada yoklar?
Trop tard, Billie!
Çok sonra Billie!
Tu vas finir comme Billie!
Sonunun Billie gibi olmasını mı istiyorsun?
Pour Billie Lou.
Billie Lou adına olsun.
- Billie Lou?
- Billie Lou?
- Je peux...
- Otura... Billie Lou.
Billy Mae...
Billie-May, neden biliyor musun?
Pourquoi remets-tu nos maris sur le tapis?
Billie-May, kocalarımız konusuna tekrar gelmeyi nasıl başardın?
Billie Jean King mangé en deux sets secs. Laver complètement étouffé après le gain du premier set. Et Pancho Gonzales, servant comme jamais, avec de superbes volées et des retours décisifs en revers, a été sucé à travers le filet lors de la balle de match, et entièrement avalé en tout juste deux minutes.
Billie Jean King düz setlerde yem oldu Laver ilk seti aldıktan sonra pestile çevrildi Pancho Gonzalez voleleri ve ters vuruşlarıyla mükemmel servisler atarken ağdan emilip iki dakikada yutuldu.
Addie, ta tante billy ne vit-eIIe pas à St Joseph, Missouri?
Addie, Billie teyzen St Joseph Missouri'de yaşamıyor muydu?
Prenez un télégramme pour Mme Griggs, Cosmo Road, St Joe.
Billie Roy Griggs, St Joseph'e telgraf göndermek istiyorum.
voilà ton billet et 20 dollars pour ta tante.
Biletin ve Billie teyzen için 20 dolar.
Cette fois, tu m'emmènes chez ma tante.
Beni Billie teyzeme götüreceksin, değil mi?
Je veux entendre Billie Holliday chanter Fine and Mellow.
Billie Holiday'den Fine and Mellow'u dinlemek istiyorum.
Je traînerais toujours si Billie ne m'avait pas hébergé.
Eğer Billie burada kalacak yer ayarlamasa hala dolanıyor olurdum.
Une comtesse, cette Billie.
Şu Billie muhteşem bir kontes.
C'est parti, Billie.
Tamam Billie, işte başlıyoruz.
En voilà un, Billie.
Bir tane bulduk Billie.
L'illusion qu'avec un peu d'herbe, une blanche peut ressembler à Billie Holiday.
Ot ha? Her beyaz kadının kendini Billie Holiday gibi hissetmesini sağlayan şey.
- Billie Joe Face?
- Billie Joe Face mi?
Je suis venu chercher Billie Joe Face pour le ramener à Los Angeles.
Billie Joe Face'i alip, Los Angeles'a götürecegim.
Je veux que vous partiez maintenant, sans ce Billie Joe.
Simdi terk etmeni istiyorum, Billie Joe'suz.
Vas-y, Billie Joe!
Hakla onu Billie Joe!
Vas-y, Billie Joe!
Hakla onu!
Réveille-toi, Billie Joe!
Uyan Billie Joe. Uyan.
Allez, réveille-toi!
Billie Joe, uyan!
Tu me dois 800 $ pour Price et 1 000 pour Billie Joe Face.
Price için 800, Billie Joe için 1, 000 borçlusun.
Et hier, pour notre 20ème anniversaire de mariage, on a vu le show pour Billie Holliday.
Esasında geçen gece 20. yıldönümümüzdü, ben de... Chiquita'yı, Billie Holiday'le ilgili bir gösteriye götürdüm.
Je regardais ces gens du show business, qui ne savent rien d'elle, mais absolument rien!
Şov işini yürüten bu adamlara baktım, Billie Holiday hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı. Bu adamlar bir çeşit entelektüel sürüngenler.
Je suis aussi pourri qu'eux, ma vie est un faux-semblant! Je ne vaudrai jamais Billie Holliday!
Birden en az onlar kadar sefil olduğum düşüncesine kapıldım ve bütün yaşamım bir yalandan ibaretti Billie Holiday olabilecek cesaretim de yoktu.
Billie, Ted et moi, on retourne à l'hôtel pour se reposer avant le repas, d'accord?
Billie, Ben ve Ted yemekten önce otelde şekerleme yapacağız.
Je t'aime bien, mais...
Senden hoşlanıyorum Billie.
devant la porte de chez Billie.
Billie'nin sabahlığını denemek ve kapıya çıkmak gibi bir hata yapmış.
Assez!
Yeter artık, Billie Sue.
Billie est dans les pommes.
- Billie kendinden geçmiş.
Ce n'est pas ce que je voulais dire.
- Billie-May öyle demek istemedim.
Lui ou un autre, quelle importance?
- Billie-May kimin dediğinin ne önemi var ki?