Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Bim
Bim Çeviri Türkçe
87 parallel translation
Et toi, Bim?
Sen ne dersin, Bim?
J'essayais de plus entendre le bim-bam-boum de ces pistolets.
- Bayan Frenchy, ben de çenemi kapalı tutmaya çalışıyordum. Silahların sebep olduğu gürültü patırtı...
- Appelez-moi Bim. Votre nom?
- Sen de bana Bim diyebilirsin.
- Moitié hôpital, moitié prison. Ecoutez, Bim.
- Daha çok, yarı hapishane yarı hastane.
Ce sont des petits animaux, toujours des petits animaux, a dit Bim.
Yanında kalacağım. Küçük hayvanlar olur, her zaman küçük hayvanlar olur, demişti Bim.
J'en enverrai un exemplaire a Bim... un des docteurs qui m'a preté son manteau... et un a Nat. Imagine Wick devant la vitrine d'une librairie.
Kitabın bir kopyasını Bim'e bir kopyasını montunu bana ödünç veren doktora ve bir kopyasını da Nat'e yollayacağım.
Simsalabim, je dessèche une fleur
Zim zaberim bim Çiçeği kurutmak için.
Il est huit heures!
Saat neredeyse sekiz oldu. Bim... bim... sekiz!
Ici, à Luton, on assiste à un combat à trois entre Alan Jones, du parti des Raisonnables, au centre, Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Arrêt de Bus-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit, du parti des Farfelus, et Kevin Phillips-Bong, candidat des Légèrement Farfelus.
Luton'da üç yönlü mücadele, Alan Jones Akıllı Parti, ortada Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel, Salak Parti ve Kevin Phillips-Bong, Hafif Salak adayı.
Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Arrêt de Bus-F'tang - F'tang-Olé-Biscuit...
Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel...
Bim Bam.
- Bim Bam.
À 18 ans, j'ai connu une fille, Gretchen.
Bim Bam. 18 yaşımdayken Gretchen adında bir kızla tanışmıştım.
Elle s'appelait Bim Bam?
- Birinci geleceğine eminim. - Bim Bam'la ne ilgisi var?
Commencons la matinee en beaute avec de la musique bim, bang, boom, et tout ca avec l'aide de mon ami.
Şimdi, bu güzel sabahı kışkırtıcı, hıçkırtıcı, sallayıcı, kollayıcı, uyandırıcı bir müzik ile selamlayalım! Arkadaşımdan küçük bir yardım alayım!
Mettez-la dans le camion. Prenez le bébé et partez : "Ba-da-bim, ba-da-boum".
Onu kamyona koy, bebeği al ve git.
- M. Bim?
- Bay Bim mi?
Un coup de whisky et une bière.
Bir şat Jim Bim ve bir şişe Bud istiyorum.
Et voilà, j'ai fini.
Bim-bala, bum-ba.
Zip, zip, bim, bam, terminé.
Öyle şöyle, şöyle böyle.
Donne-lui un autre role... tant que ca fait pas bim bam boum.
Gösteride ona başka bir iş ver. Ne olursa. Yeter ki donglamayan, bonklamayan bir şey olsun.
Mon père m'enfermait dans une pièce... avec, pour seul compagnon... le disque "Bim Bam Boom" de Percy Faith... et m'envoyait au lit sans rien manger à part le dessert.
Babam beni odaya kilitlerdi ve Percy Faith'in "Bim Bam Boom" adlı albümü ile ve beni sadece tatlı vererek yatağa gönderirlerdi.
Elle part à l'université demain!
Biraz Coppertone. Bim bam bum.
Pas petit à petit, mais... bim!
Ve küçük parçalar halinde azar azar değil... BAM!
Du style bim boum bam... merci m'dame.
Öyle havadan sudan konuşma değil yani.
Venge-toi, venge-nous
Bim intikamımızı al Kendi intikamını al
Tu lui fais un bécot par-ci, un bécot par-là, une petite étreinte, un petit pelotage de nichon.
Biraz sık, mıncıkla ve biraz göğüslere saldır. Onu biraz elle ve bim-bam-bom işi bitir.
Bing, bang, boom, c'est réglé.
Bim-bam-bom mu?
Tout le monde est content.
Bada bim, bada bum. Herkes mutlu olur.
- Sim-salla-bim.
" "Sinsalabim." "
Ça a peut-être un rapport avec la motion.
peki ya bu BIM ise?
Gary l'a juste regardée, et bim, bam, boum, c'était fait.
Gary ona şöyle bir göz ucuyla baktı.. Sonrasında olay oldu bitti.
- J'ai pris un coup, bim... bam!
- Ne oldu? - Bana vurdu, parçaladı, kaçtı!
- Genou, genou, regarde, bim!
- İşte, bir diz darbesi.
J'ai cinq enfants, je possède un salon de coiffure, et il y a des années, j'étais danseuse de cabaret au Bim Bam Bum.
Beş çocuk sahibiyim. Bir kuaför salonum var. Yıllar önce Bim Bam Bum'da dansçıydım.
Alors peut-être que si je prends ce que je connais déjà et... que tu ajoutes tout ce jargon technique que tu as lu, et... bim bam boum, tu es un inspecteur.
Yani bildiğim herşeyi alır ve... Okuduğun bu teknik jargonu o şeylere uygula ve bim-bam-boom, dedektifsin.
Zim Zallah Bim!
Zim Zalla Bim!
Seigneur.
Rab'bim.
Seigneur. Sois loué.
Rab'bim seni kutsasın.
Et bim!
Ovvv
Et bim!
Manyak laf.
Et bim... déplacé. Tir de suppressioooooooooon!
Ovv... uygunsuzdu, Karşı ateeeeeeeş!
Bim.
Kapak.
Bim bam boum.
Bing, bang, boom.
Bim bam, merci, maman!
Helikopter kazalarının görüntülerini mi ortaya çıkarayım yani?
Vous atteignez un but et bim, voilà.
Bir amaca ulaşırsınız ve bum, işte burada.
Lui, c'est Bim.
Bu, Bim.
On m'appelle Bim.
Bana Bim derler.
Dans mes vetements, il y a cinq dollars.
Dinle, Bim.
Bim, bam! T'es un couillu.
Cesaretli olduğunu telefondan bile söyleyebilirim.
Maman, tu ne trouves pas marrant que pendant que tante Paula était là-bas... toi tu étais probablement à... Price Mart?
Anne, ne kadar garip ki Paula Teyzem Indy'de bayrak sallarken sen muhtemelen, BİM'e gitmişsindir.
Bim!
Siktim öldü!