Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Bliss
Bliss Çeviri Türkçe
140 parallel translation
- La paye de la société Bliss.
- Bliss Şirketi maaşları.
Évacuez les femmes et les enfants. Envoyez-les à Fort Bliss.
Kamptaki, tüm kadın ve çocukları Fort Bliss'e gönder.
Messieurs, avec le régiment qui part en campagne d'hiver demain matin, et les femmes et les enfants envoyés à Fort Bliss, je suis sûr que maintes tâches ardues et difficiles vous attendent. Je ne voudrais pas vous retenir.
Beyler, alay bu sabah, kışın olacak çatışma için yola çıkacakken, kadın ve çocuklar Fort Bliss'e gönderilmek üzereyken, eminim yerine getirmeniz gereken hayli zorlu işleriniz vardır, lütfen sizi işinizden alıkoymama izin vermeyin.
Tu pars demain matin pour Fort Bliss.
Sabah, Fort Bliss'e gitmek üzere yola çıkıyorsun.
- Je t'écrirai à Fort Bliss.
- Sana, Fort Bliss'deyken yazarım.
Et Elvira Bliss?
Elvira Bliss'e ne demeli?
Elvira Bliss? C'était à l'école primaire!
Tanrı aşkına, Elvira Bliss mi?
- Je l'ai bien connue à Fort Bliss.
Buralarda değil, ama Fort Bliss'teyken bu hanım hakkında çok şey duymuştum.
Elle a fréquenté beaucoup d'hommes à Fort Bliss.
Fort Bliss'te çok erkekle ilişkiye girdi o.
Parle-moi de l'époque où toi et Holmes étiez à Fort Bliss.
Öyle mi? Ya Holmes'le birlikte Fort Bliss'te olduğunuz zamanlar?
Marshal Dave Bliss.
Marshal Dave Bliss.
Bliss est mort.
Bliss öldü.
Bliss m'avait sauvé la vie.
Hayatımı Bliss'e borçluyum.
- Je cherche quelqu'un, M. Bliss.
- Bay Bliss diye birini arıyorum.
- Il habite ici, n'est-ce pas.
- Burada oturuyor değil mi? Bay Bliss burada oturuyor. - Evet bayan.
Ça sonne. Il n'y a personne.
Bakın çalıyor, Bay Bliss'in dairesinde kimse yok.
- C'est bien un grand rouquin?
- Bay Bliss uzun ve kızıl saçlı, değil mi?
M. Bliss, il faut que je vous dise.
Bay Bliss bir saniye.
Une femme que j'ai jamais vue.
- Hayır, Bay Bliss
Allô. Je suis bien chez M. Bliss?
Alo, Bay Bliss'in dairesi mi?
M. Bliss est là, mais...
Bay Bliss burada ama...
Je vais vous présenter le vrai maître de maison. Mon ami, Bliss.
Küçük hanım, gerçek ev sahibi dostum Bliss'i size takdim edeyim.
Bliss, Coral, Delvaux, Fergus et moi n'étions pas de vrais amis.
Bliss, Coral, Delvaux ve ben gerçek arkadaşlar değildik.
Chez mon ami Bliss.
Dostum Bliss'in evinde.
Oui, c'est Bliss.
Evet bu Bliss.
On était chez lui sur la terrasse.
Bliss'in evinde üçümüz terastaydık.
Je connaissais seulement Bliss et Fergus.
Sadece Bliss ve Fergus'u tanıyordum.
Bliss, vous ne l'aviez jamais vu... puisque le jour de ses fiançailles, vous m'avez pris pour lui.
Bliss'i hiç tanımıyordun. Çünkü nişan gecesi beni o sandın.
Qu'aviez-vous contre Bliss et Fergus?
Bliss ve Fergus'ten ne istiyordunuz? Onlara ne düşmanlığınız var?
Mais Fort Bliss, c'est bien loin, non?
Ama Fort Bliss günleri gerilerde kaldı.
Je me sens bien. Je me souviens de vous à Fort Bliss.
Kendimi iyi hissediyorum.
On se souvient de moi à Fort Bliss.
Herkes beni Fort Bliss'ten hatırlıyor.
Bliss, couvre la porte.
Bliss, kapıyı kolla.
Même si c'est juste peindre des corbeilles à papier pour M. Harry Bliss. Ou alors, il a fait faillite?
Yoksa iflas mı etti?
À cause d'Harry Bliss, si tu veux savoir.
Madem sordun, Harry Bliss yüzünden.
Préfères-tu le Vanille des îles, qui te va à ravir, ou l'Alizé Exquis?
Hangisini daha çok beğendin, tatlım? Winsome Wahini sende güzel durmuştu ya da Bahimini Bliss?
De par nos recherches, il est apparu que vous ne vous nommez pas Harry Bliss.
Ama hakkında topladığımız bilgilere göre gerçek adının Harry Bliss olmadığını öğrendik.
J'ai l'espoir que nous éviterons tout événement fâcheux... M.Bliss.
Ben hiç hoşa gitmeyecek sonuçlardan kaçınabileceğimizi umuyorum.
Bonjour, M.Bliss!
Merhaba, Bay Bliss.
Fort Bliss, au Texas.
Fort Bliss, Teksas.
Bliss, Hesperia, New Eden.
Bliss, Hesperia, New Eden.
Je l'emmène chez Bliss pour un nettoyage de peau.
Yüz bakımı için Bliss'e gidiyoruz.
Mon chef, inspecteur Bonheur.
Bu patronum, Baş Detektif Bliss.
- Bonheur?
- Bliss?
- Félicité Bonheur.
- Candy Bliss.
Bonheur.
Bliss.
- Inspecteur Félicité Bonheur.
- Ben Detektif Candy Bliss.
J'ai pris rendez-vous chez Bliss.
- Kuaförden randevu aldım.
Bliss?
Bliss?
C'est mon problème.
Seni hatırlıyorum, Fort Bliss'ten. Benim de derdim bu.
Le travail est le travail, Ruth.
Bay Harry Bliss için çöp kutularını boyamaktan ibaret olsa da.