Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Bozo
Bozo Çeviri Türkçe
180 parallel translation
" Écoute, Bozo. C'est moi le patron!
Bana bak mankafa, burada patron benim!
Même s'il s'appelle Bozo, il t'en voudra d'avoir fait Harvard et d'être à la Cour Suprême.
Adı Palyaço Bozo olsa bile Harvard'lı olduğun için sana kızgın olacak. O birinci sınıfa geldiğinde sen muhtemelen yüksek mahkemede olacaksın.
Tout comme tu aimeras Bozo.
Tıpkı senin Bozo'yu seveceğin gibi.
- Quoi? Je commence à aimer ce nom de Bozo.
- Bozo adını sevmeye başladım.
Bozo la Bagarre, roi de l'interception.
İriyarı ve haşin bir sporcu olacak.
L'enfant que tu vas me faire, on va vraiment l'appeler Bozo?
Daha anne rahmine düşmemiş yavrumuza gerçekten Bozo adını mı koyacaksın?
Je chasse les gris.
- Bozo avlıyorum.
Vous savez dépouiller les grizzlis?
Bozo derisi yüzmeyi bilir misin?
Vous êtes sûr de pouvoir dépouiller un grizzli?
Bozo derisi yüzebileceğine emin misin?
Ce sacrifice en signe de protestation a été inutile.
Savaşı protesto alameti olarak Bozo'ların kendilerini feda etmelerinin hiç yararı olmadı.
T'es qui, toi, Bozo le clown?
Kimsin sen, soytarı mı?
Bozo...
- Bozo...
T'as stressé Bozo!
Bozo'yu strese soktun!
Continue, Bozo.
Devam et Bozo.
Je pourrais venir la prochaine fois?
Slug, gelecek sefer Bozo'yla gezmeye çıktığınızda ben de gelebilir miyim?
Tu dois les bousiller! Bozo...
Onları yok etmelisin!
Je les veux morts.
Hepsi ölmeli Bozo.
La côte est libre.
- Ortalık sakin Bozo.
Bozo...
Bozo, sakin ol.
- Pour Bozo.
- Bozo'yla ilgili. - Bozo mu?
- Bozo... J'en ai marre qu'il brutalise les gens en permanence.
Evet, artık insanları sürekli itip kakmasından sıkıldım.
Fais des embardées!
Arabayı döndür Bozo!
Ça te plaît, Bozo? Tu sais qui c'est?
Bu surat hoşuna gitti mi Bozo?
Et le gosse en vélo?
Bisikletli çocuğa ne diyorsun Bozo?
Il est assez bizarre.
Bozo çok tuhaf.
Baise ma botte, mec. Baise moi le cul, bozo.
Götümü öp mankafa.
Bozo.
Bozo
- Bozo a fait du bon boulot.
- Hey, Bozo mükemmel iş çıkardı.
Bozo à ses débuts était excellent.
Önceki Bozo gerçekten iyiydi.
Zavatta, en passant.
Bozo, kızlar ve oğlanlar.
C'est Bozo le clown, ton copain?
Arkadaşın kim? Palyaço Bonzo mu?
Bozo, la machine de la mort!
Ölüm Makinesi Bonzo.
Ben alors quoi? T'as entendu ce que je t'ai dit, Bozo?
Ne oldu, dediğimi duymadın mı, bozo?
Je sais maintenant que c'est qu'un bozo cherchant à faire du fric.
İş yapmaya çalışan başka bir aptal işte.
Chante-nous l'hymne national, bozo.
Bize ulusal marşı söyle seni salak.
- J'ai dit : "On est fermés", Bozo.
- Sana kapatıyoruz dedim Bozo.
Appelez-moi "M. Bozo", c'est bien clair?
Ve ben Bay Bozo'yum, tamam mı?
Taisez-vous. Voilà Bozo.
Clarabell * geliyor.
bozo!
Ağır ol bakalım kazma!
- Bozo a trouvé de l'or.
Ahmak altın bulmuş.
Ta gueule, Bozo!
Şu lanet kapıyı kapa!
Vous savez combien gagne Bozo le clown?
- Palyaço Bozo'nun ne aldığını... - biliyor musunuz?
Mais on t'a surnommé "Bozo, le marchand de sperme".
Senden "Bobo, spermci amca." olarak bahsediyoruz.
Pourquoi pas Bozo?
Hiç sanmıyorum, Aaron.
Bozo le clown, c'est Bozo le clown.
Meşgulüm. Emin misin?
Bozo est passé de mode.
- Onları evden çıkardı. - Ne? - Rachel'ı arayabilirim.
- Bozo Barrett?
- Bozo Barrett mi?
Voici Bozo.
Bu, Bozo.
Écarte-toi, bozo! - Peggy.
Peggy!
- C'est qui?
Bozo kim?
Bozo?
Planları vardı, demek?