Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Braveheart
Braveheart Çeviri Türkçe
49 parallel translation
Bienvenue à notre projection test du film réalisé par Mel Gibson après Braveheart, un remake du classique de Jim Stewart M. Smith au sénat.
Neyse. "Cesur Yürek" in yönetmenliğini yapan Mel Gibson'un, Jimmy Stewart klasiği "Bay Smith Washington'da" filminin yeni versiyonun önizlemesine hepiniz hoş geldiniz.
Braveheart a-t-il fui?
"Cesur Yürek" kaçmış mıydı?
- C'est ton plan de Braveheart.
Senin planın, Cesur Yürek'te yaptığın.
C'est un soir très spécial. Dites à la cuisine qu'on serve le dîner à 7 h.
Sanırım Braveheart gecesi, ve mutfağa saat yedi gibi akşam yemeğinin hazır olmasını söyle.
Braveheart?
Cesuryürek.
J'en ai aussi de Braveheart avec Mel Gibson.
Birkaç tanesi Bonnie Jean'in I'll Go Home With'ini de içeriyor.
Tu as vu Braveheart trop souvent.
Çok fazla Cesur Yürek seyrediyorsun.
Braveheart n'était pas sorti mais c'était ça.
Cesuryürek modeli. Cesuryürek daha çekilmemişti ama olsun.
Comme c'est ironique alors, d'avoir été abattu par l'équipe de Braveheart!
Cesuryürek'in aktörleri tarafından vurulmak ne kadar ironik o zaman!
Celle-là fait très Braveheart.
Bu "Braveheart" takilere benziyor.
Braveheart, Wilhelmina veut un rack de vêtements de Beaumart pour la réunion.
Baba, yardım etmek istiyorum, ama çalıştığım iş zaten yeterince zor.
Je ne regarderai pas Braveheart à nouveau.
"Cesur Yürek" i tekrar seyretmem.
J'ai fais une réplique juste après celle du mec de Braveheart.
Cesuryürek'ten sonra ikinci bombayı patlatmıştım.
Le droit de cuissage, je crois d'après le film Braveheart, et confirmé par Wikipedia, est quand le roi a le droit de dépuceler chaque nouvelle mariée la nuit de son mariage.
Primae Noctis. Sanırım Cesur Yürek filminde duymuştum. Ve Wikipedia'dan da doğruladım ki,
"Prima nocta", d'après le film "Braveheart"
Primae Noctis. Sanırım Cesur Yürek filminde duymuştum.
Tu es Braveheart, mec.
Sen cesur yüreksin abi.
Moi Braveheart.
Ben cesur yüreğim.
Et un rédacteur de Chickasaw, a passé mon papier sur Braveheart, avec ce titre :
Sonunda Chickasaw, Oklahoma'da bir editör, Braveheart eleştirimi yayımlamıştı.
- Et Braveheart!
- Cesur Yürek filmini.
On va rejouer Braveheart avec Vocal Adrenaline.
- Vocal Adrenaline ile Braveheart-laşmaya gidiyoruz. Çocuklar, şiddet hiç bir şeyin çözümü olamaz.
comme Braveheart.
- Evet, insandan mancınık topu gibi... Cesur Yürek'teki gibi.
- Non, mais j'adore Braveheart.
- Şahsen hayır ama "Cesur Yürek" e bayılmıştım.
L'histoire de Braveheart.
Cesur Yürek'in hikayesi.
- Et tout le monde aimait Braveheart, même si on le disait australien.
- Görüyorum. - Herkes Cesur Yüreği severdi. Yine de Avusturalya'lı olduğuna dair dedikodular olsa da.
Je suis Braveheart!
Cesur Yürek benim!
Braveheart, nous avons besoin de votre aide.
Cesur Yürek, yardımına ihtiyacımız var.
Braveheart? Bennet, j'ai raté ma chance avec cette fille il y a dix ans.
Bennet, 10 yıl önce bu kızla olan şansımı elime yüzüme bulaştırdım.
C'est comme un Braveheart gay.
Eşcinsel Cesur Yürek gibi.
Comme cette scène de Braveheart.
Tıpkı Braveheart'taki şu sahne gibi.
Écoute, c'est le thème de Braveheart!
Bu savaş demektir.. Dinle, cesur yürekteki müzik!
Qu'est ce qu'il t'est arrivé, braveheart?
Sana ne oldu böyle, cesur yürek?
Car comme l'a dit Braveheart :
Çünkü Cesur Yürek'in dediği gibi,
C'était comme celui de Braveheart, sauf qu'à la fin, ça disait :
Aslında Braveheart'tan alınmış bir konuşmaydı,.. ... sonu hariç. Benimki şöyle bitiyordu :
Ce sera un putain de Braveheart.
Cesur Yürek'e dönecek.
Durant ton discours à la Braveheart, j'ai intercepté un message que tu pourrais trouver intéressant.
Sen Cesur Yürek konuşmanı yaparken ilgini çekebilecek bir mesaj duydum.
Hé, Braveheart!
- Baksana Cesur Yürek!
Braveheart et son petit ami KIA
Cesur Yürek ve manitası sizlere ömür!
La dernière scène de Braveheart c'est un tournoi de mini-golf, non?
Cesur Yürek'in son sahnesi bir mini golf tunuvası değil miydi?
Pourquoi tu ressemble à "Braveheart" ( film dont le personnage principale à le visage à moitié peint )
Niye Braveheart gibi gözüküyorsun?
Est-ce c'est Braveheart?
Braveheart?
Beaucoup ont été surpris quand quelqu'un à laissé Mel Gibson réaliser "BRAVEHEART"
Bir çok kişi Mel Gibson'ın Cesur Yürek'i yönetmesine izin verildiğinde de şaşırmıştı.
Je vais vite fait regarder Braveheart sur mon téléphone.
Telefonumdan hızlıca Cesur Yürek filmine bakacağım.
Personne ne lui a dit que "Braveheart" a gagné.
Kimse Braveheart'ın kazandığını söylemesin.
Il rejoue Braveheart façon celte devant vous.
O senden önce Braveheart Kelt yol dinletir.
Poussez-vous, Braveheart.
Kenara çekil, "Cesur Yürek."
Braveheart au rapport.
Braveheart'tan durum raporu.
Non, il faut choisir :
Ya düzgün bir iş çıkarırız, tam bir "Braveheart"...
Braveheart!
Cesur Yürek, şerefsizler!
Retourne là-dedans, Braveheart.
Gir içeri "Cesuryürek".