Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Brotherhood
Brotherhood Çeviri Türkçe
83 parallel translation
Oui. Vous pensez certainement au dîner commun, qui se tient dans la salle de la Fraternité Funèbre.
Chevra Suda'yı kastediyorsunuz, Funeral Brotherhood Salonunda bir akşam yemeği.
Aimeriez-vous la voir? Dans la salle de la Fraternité Funèbre...
Funeral Brotherhood Salonu'nda.
Qu'on m'appelle, dès l'arrivée du dernier élément.
Eksik parça geldiğinde, Brotherhood'a beni arattır.
Comme panthère, mais avec P-l au lieu de P-A-N et pas de E.
"Brotherhood" gibi, fakat B-R-O yerine P-I ve "H-O-O-D" suz.
Oh, mince.
# In a brotherhood # - Oğlum!
Brotherhood Saison 1 Episode 01 Mark 8-36
Brotherhood 1x01 "Mark 8 : 36"
Sadik a dû donner à Artie un bonus, pour lui avoir présenté ce gars, de l'Aryan Brotherhood.
Sadik, Aryan Kardeşliği'nden birini tanıştırdı diye Arti'ye prim verdi sanırım.
Ici dans l'église de California Gateway Brotherhood
Burada, Kaliforniya Gateway Kardeşlik Kilisesi'nde...
Bikers, bande... bidon!
Bikers ( Motorcular ), Brotherhood ( Kardeşlik ), Bullshit - ( Saçmalık ).
Prochainement dans FULLMETAL ALCHEMIST : Brotherhood
Haftaya, Metal Simyacı :
No need for greed or hunger A brotherhood of man
* Hırs veya yokluğa gerek yok * * insanlık kardeşliği var *
Prochainement, dans FULLMETAL ALCHEMIST : Brotherhood
[\ cH36CDFF] Metal Simyacı'nın gelecek bölümünde :
on aurait jamais du faire ce deal avec les AB. ( Aryan Brotherhood )
Arilerle o anlaşmayı yapmayacaktım.
Mayans fournissent la dope, et l'Aryan Brotherhood la revend en prison.
Mayalılar uyuşturucuyu hallediyor, Ariler de onlara hapishane pazarını.
Prochainement dans FULLMETAL ALCHEMIST : Brotherhood
Sonraki bölümde, Fullmetal Alchemist :
Ils échangeront avec toi ou la fraternité, comme tu préfères, de la coke contre du crystal.
Ya sizinle ya da IC Brotherhood ile iş yapacaklar. Nasıl isterseniz, kokaine karşılık meth.
carte membre des Herrenvolk Brotherhood.
Herrenvolk Kardeşliğinin resmi üyesi.
Qu'est ce que tu peux nous dire sur Herrenvolk Brotherhood et ses nouvelles alliances?
Şu Herrenvolk Kardeşliğiyle yeni müttefiklerden bahset bakalım?
Felix faisait partie du gang de Brotherhood.
- Felix Brotherhood adlı çetenin üyesiydi.
Le Brotherhood vous menace.
Brotherhood sizi tehdit ediyor.
Je cherche de l'information sur un gang appelé Brotherhood.
Brotherhood isimli çeteyle ilgili bilgi arıyorum.
Désolé, je connais mal le Brotherhood.
Maalesef bu Brotherhood ile ilgili çok fazla şey bilmiyorum.
Et le Brotherhood?
- Peki ya Brotherhood?
Je cherche des infos sur le gang du Brotherhood.
- Brotherhood'la ilgili bilgi arıyorum.
- CHEF BROTHERHOOD Évitez ce Dominic.
Belki de bu Dominic'ten uzak durmak gerek.
C'est le Brotherhood.
- Brotherhood.
Le chef du Brotherhood est dur à la négociation.
Duyduğuma göre Brotherhood'un lideri pek pazarlık sevmiyormuş.
Le Brotherhood ne l'a pas recruté pour sa conversation.
- Brotherhood onu sohbetinden dolayı işe almamıştır herhalde.
À ce rythme, le Brotherhood aura tôt fait de les rattraper.
Böyle giderlerse Brotherhood'un onları bulması fazla uzun sürmez.
Je peux contrôler les Arméniens. Mais vous devrez affronter le Brotherhood.
Ermenileri kontrol edebilirim ama Brotherhood'la kendiniz baş edeceksiniz.
Le lieutenant du Brotherhood, libéré il y a dix minutes.
Tutukladığın Brotherhood teğmeni 10 dakika önce salıverildi.
Brotherhood a trouvé un jeune pour endosser le coup.
Brotherhood onun yerine suçu üstlenecek reşit olmayan bir torbacı buldu.
Ce soldat de Brotherhood que j'avais arrêté s'appelle Link.
Tutukladığım o Brotherhood askerinin adı Link'ti.
Brotherhood veut vous descendre plus que les enfants?
Brotherhood'un bu çocuklar kadar seni de vurmak istediğini mi söylüyorsun?
Si c'est le cas, je vais devoir témoigner contre le Brotherhood?
Gördüysem ne olacak? Brotherhood aleyhinde ifade vermem mi gerekecek?
Vous croyez que la DEA protégera les gosses du Brotherhood?
DEA'nın o çocukları Brotherhood'dan koruyabileceğini mi sanıyorsun?
Oui, mais le Brotherhood se sert de garçons pas beaucoup plus âgés que toi, pour les sortir de prison.
Öyle ama Brotherhood seninle aynı yaşlarda olan torbacılar kullanıyor.
- Moi aussi, je devrais y aller, au cas où le Brotherhood vous attendrait.
- Ben de geleyim. Brotherhood bekliyor olabilir.
Un numéro. Un gars du Brotherhood l'a composé sur la scène du crime.
Bir numara.
C'est vrai que la DEA a une taupe qui travaille pour le Brotherhood.
Anlaşılan DEA'nın içinde Brotherhood adına çalışan bir köstebek varmış.
- Vous pouvez tenir? - C'est le plan.
- Brotherhood'u o zamana kadar uzak tutabilir misin?
Si c'est leur taupe, pourquoi s'acharner sur les enfants?
O onların köstebeğiyse Brotherhood neden hâlâ çocukların peşinde?
Le Brotherhood ne peut pas la suivre.
Brotherhood onu takip edemesin diye.
Brotherhood ne nous lâchera pas sans le fric.
Brotherhood parasından vazgeçmeyecektir.
La planque du Brotherhood il y a cinq heures.
5 saat öncesine kadar Brotherhood'un zulasının olduğu evin adresi.
C'est La Confrérie qui essaie de tuer un flic des AI?
İçişleri polisini Brotherhood mu öldürmeye çalışıyor? - Neden böyle bir şey yapsınlar ki?
un ticket de l'épicerie de l'autre côté de la rue d'où La Confrérie recrute.
Brotherhood'un adam topladığı sokağın karşısındaki dükkandan alınan bir fiş.
Alors tu as terminé ton travail d'une fois avec La Confrérie?
Brotherhood'la yaptığın tek seferlik işi bitirdin öyle mi?
Le truc, c'est que on est de La Confrérie maintenant.
Ama sorun şu, artık biz de Brotherhood'un bir parçasıyız.
- Vous connaissez le Brotherhood?
- Brotherhood'u ne kadar iyi tanıyorsun?
- Et?
- Brotherhood'dan biri olay yerinden aramış.