Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Bull
Bull Çeviri Türkçe
977 parallel translation
J'ai de mes yeux vu Gypo assommer Maloney et l'envoyer rouler de l'autre côté de la rue.
Gypo'nun kavgacı Maloney'i, tıpkı Bull Wall'dan denize atlayan biri gibi, bir vuruşla karşı tarafa fırlattığına kendi gözlerimle şahit oldum.
Custer veut qu'on attaque Sitting Bull et les Sioux à Big Horn.
Custer Oturan Boğa ve Siouxları Big Horn bölgesine sürmek için emir aldı.
Il dit que Main Jaune arrive du sud avec ses Cheyenne... pour rejoindre Sitting Bull.
Sarı El'in Cheyyenleri ile beraber güneyden.. Oturan Boğa'ya katılmak için geldiğini söylüyor.
Si les Cheyenne rejoignent Sitting Bull, il a raison.
Cheyenneler Oturan Boğa'ya ulaşırsa haklı.
Il dit que l'homme blanc ami apporte des fusils à Sitting Bull.
Dost beyaz adamın Oturan Boğa'ya tüfek getirdiğini söylüyor.
Alerte Merritt et dis-lui de se mettre entre Sitting Bull et les Cheyenne.
Meritt'e git ve ona Oturan Boğa ile Cheyennler'in arasına girmesini söyle.
Sitting Bull a dit qu'il l'enverrait.
Oturan Boğa yollayacağını söylemişti.
Vous ne vendez pas des peaux de bison aux Indiens de Sitting Bull? .
Oturan Boğa'nın Kızılderililerine buffalo derisi satmıyorsun değil mi?
Nous attendons que le général Merritt arrive avec la Cinquième Cavalerie... et qu'ils reprennent les fusils de Sitting Bull.
General Merritt 5. Süvari Alayı ile buraya gelene... ve Oturan Boğa'nın tüfeklerini alana kadar bekleyeceğiz.
Rien depuis la bataille de Bull Run et...
Bull Run çatışmasından beri ondan haber alamadık...
Enchanté! Custer, du 2e de Cavalerie.
- Bull Run'daki Custer mı?
Pas le type de Bull Run?
- Oturmaz mısın? - Sağol.
Aller à hutte Sitting Bull, conseil de guerre.
- Gri Kartal. - Uzun Saç. Kara Tepeler.
Et au lieu de cela, je dois te regarder te pavaner fièrement... comme Sitting Bull dans une nouvelle couverture... levant le nez alors qu'on meurt tous les deux de faim.
Ama bunu yerine ikimiz açlıktan ölürken senin yeni şiltesinde oturmuş burnundan soluyan Oturan Boğa gibi gurur yapmanı izlemek durumunda kalıyorum. - Teşekkür ederim.
Quelqu'un est blesse.
Bull Run ve Walrus, gidip bir bakın.
La fille est pour moi, compris? - Qui s'interesse a elle?
Sen, Walrus, Bull Run — kapının arkasını tutun.
Kiowas, Comanches, Arapahos, sioux et Apaches... sous les ordres de sitting-Bull et Crazy-Horse... s'unissent pour combattre la Cavalerie des États-Unis!
Kiovalar, Komançiler, Arapaholar, Siyular ve Apaçiler, Oturan Boğa, Çılgın At, Gall ve Karga Kral yönetiminde, Birleşik Devletler süvarilerine karşı, ortak bir savaş için birleşiyorlar.
Depuis la bataille de Bull Run, grand bêta!
İkinci Bull Run savaşından beri, kalın kafa!
Je tue le temps en attendant que Jeune Taureau m'envoie son gars.
Sadece Young Bull adamını yollayana dek zaman öldürüyorum.
Que fait Jeune Taureau dans le nord du territoire?
Young Bull kuzeyde ne yapıyor?
Peut-être que le gars de Jeune Taureau ne se pointera jamais.
Belki Young Bull hiç ortaya çıkmayabilir.
Jeune Taureau. Désolé de voir que tu portes ta peinture de guerre.
Young Bull, sizi savaş boyalarıyla görmek üzücü.
Ils nous ont donné du fil à retordre à Shiloh et à Bull Run.
Shiloh ve Bull Run'da zor anlar yaşattılar.
Si seulement on vous avait eu avec nous à Bull Run!
Keşke Bull Run'da bizimle birlikte olsaydın.
J'étais avec vous à Bull Run.
Bull Run'da sizinle beraberdim.
ils ont peut-être un mandat d'arrêt au nom de Sitting Bull.
Belki de Oturan Boğa için bir tutuklama emri çıkarmışlardır.
le monde de Nuage Rouge et de Sitting Bull, le monde de Jim Bridger, pionnier, chasseur, éclaireur, Américain l
... Red Cloud'un ve Sitting Bull ( Oturan Boğa ), nın dünyasında, Ve aynı zamanda ; Öncü, Avcı, İz sürücü ve Amerikalı : Jim Bridger'ın dünyasında, "
J'ai servi avec le commandant à la bataille de Bull Run en 1861.
61'deki Birinci Bull Run Muharebesi'nde, Binbaşı Kearny'nin emrinde çalıştım, o zamanlar teğmendi.
Nul n'ignore cette défaite.
Birinci Bull Run Muharebesini kaybettiğimizi herkes bilir efendim.
Si elle allait chercher Sitting Bull, elle le ramènerait!
Eminim, isteseydi gidip Oturan Boğa'yı da getirebilirdi.
On va pas scalper Sitting Bull.
Oturan Boğa'yı bozguna uğratmaya gitmiyoruz.
Un bull-dog 38 pour Griff.
Kalkık burunlu.38'lik... Griff.
Avec une hache en main et Bull Harper à ma portée, ce qui est arrivé serait arrivé, aussi sûrement que 2 et 2 font 4.
O baltayı her zaman Bull Harper için kullanırdım. Bundan yosunların ağaçların kuzey tarafında büyüdüğü gibi emindim.
Avec quatre autres comme toi, on aurait perdu la bataille de Bull Run.
Senin gibi dört tane daha olsaydı Bull Run'daki ilk savaşı da kaybederdik. Hoo-hoo-hoo.
A Chicamauga, Bull Run et Chancellorsville.
Chickamauga'da, Bull Runs'da, Chancellorsville'de.
Voilà la vieille sorcière avec son balai.
İşte yaşlı cadı Bayan Bull ve süpürgesi!
C'est la vieille sorcière. Je l'attendais.
Bu yaşlı Bayan Bull, sanırım geri geldi.
- C'était les Bull, non?
- Bull'lardı, öyle değil mi?
Ils m'ont accusé d'avoir tiré sur Mme Bull. Ce ne sont que des menteurs. Un shilling.
Bayan Bull'u havalı tüfekle vurduğumu söylüyorlar ama her zamanki gibi yalan.
Si tu n'étais pas mon frère, tu ne m'approcherais même pas.
Bull! - Haydi, Ginny. Kardeşim olmasaydın, benim yanıma bile yaklaşmazdın.
Merci, Bull.
Sağol, Bull.
- Tu sais ce que je pense, Bull?
- Ne düşünüyorum, biliyor musun, Bull?
Qu'est-ce qui se passe?
Ne oldu, Bull?
Écoute-moi, Bull.
Dinle beni, Bull.
Je sais ce que tu as dit à Bull de me dire.
Bana iletmesi için Bull'a söylediklerinden haberim var.
- Balivernes.
- Bull.
Ton côté bull-dog.
Senin ki şişman ve uzun, tıpkı bir buldog gibi.
Toi et Bull Run, fouillez la grange.
Sen ve Bull Run ahırın etrafına bakın.
Toi, Walrus et Bull Run, surveillez la porte de derriere.
- Demek ki gidiyorlar.
Et après Bull Run, et Gettysburg... et la fête de St Patrick...
Bull Run, Gettysburg ve Shiloh'tan sonra da!
Sitting-Bull prêche la guerre sainte...
Oturan Boğa kutsal savaş vaazları veriyor.