English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Businessman

Businessman Çeviri Türkçe

183 parallel translation
Un client, gros businessman, export-import... l'avait offert à sa secrétaire.
Bir müşterimin. Büyük bir iş adamı. İthalat-ihracat.
Qu'il était un grand businessman?
Büyük bir iş adamı olduğunu mu?
Tu es businessman, dans quelle branche?
Hey, iş adamı olduğunu söyledin. Ne çeşit...
Tu me prends pour un businessman avec une secrétaire qui fait tout ce qu'il lui demande?
Benim kaba bir iş adamı olduğumu mu düşünüyorsun? Telefon açıp bana istediğimi getiren bir sekreterim olduğunu mu düşünüyorsun?
Mais pas vous. Vous êtes un businessman.
Ama seni tutuklamam, sonuçta iş adamısın.
- Vous êtes un businessman?
- İş adamısınız.
Je suis un businessman.
Ben bir iş adamıyım.
Un "businessman".
Bir iş adamı...
Je suis musicien et le singe est un businessman.
Ben müzisyenim ve maymun da iş adamı.
On doit pouvoir s'arranger, je suis un businessman.
- Çok kötü. Sorunları makul bir biçimde çözebiliriz. Ben bir işadamıyım.
Pourquoi un businessman comme vous veut faire de la pornographie?
Sizin gibi sağlam bir iş adamı neden porno işine girmek istesin?
Bonne chance pour ton avenir de businessman!
Bir iş adamı olarak geleceğinde bol şans dileklerimizle!
- Je suis un businessman.
- Ben işadamıyım.
Tu sais que je suis un businessman.
İşadami olduğumu biliyorsun.
"Revue de l'Homme d'Affaires."
"Businessman's Press".
Je ne te gêne pas, je suis un businessman.
Senin sorunun ben değilim. Ben sadece bir işadamıyım.
que diriez-vous si une blonde tombait amoureuse d'un tout petit businessman japonais?
Sarışın bir ponpon kız kısa boylu bir Japon iş adamına aşık olsa ne dersiniz?
Mike, c'est un businessman.
Mike, o bir işadamı.
D'un contrat sur un respectable businessman et sa famille?
Saygıdeğer Amerikalı bir iş adamını ve ailesini öldürmek için mi kiralanmış?
Un businessman, marié.
Evli bir iş adamı.
Avant, j'aurais fait quelque chose dans cette situation, mais je ne m'en souviens plus. Dire que j'ai été viré de l'équipe à cause de M. Businessman.
Bu gibi durumlarda kullandığım bir şey vardı ama ne olduğunu tam olarak hatırlamıyorum.
Depuis quand un businessman doit racheter sa propre came? !
Dünya ne hale gelmiş bir iş adamı, kendi malını geri almak için para ödemek zorunda kalıyorsa.
Depuis quandun businessman doit rachetersapropre came?
Dünya ne hale gelmiş bir iş adamı, kendi malını geri almak için para ödemek zorunda kalıyorsa.
Un businessman doit s'y connaître en informatique! Allons!
Bir işadamının bilgisayarlarla ilgili bilgisi olmalıdır.
la différence c'est tu l'aimes Taradadu comme un businessman
Seni bırakıp Onunla evlenmek için gitmeyeceğim
Un honnête businessman!
Meşru bir işadamı!
Garde les yeux ouverts et tes crayons affûtés, tu vas voir un vrai businessman en action.
Gözlerin kabuk soyucuda ve kalem açacağında olsun. Çünkü ciddi bir işadamının nasıl çalıştığını öğreneceksin.
" Un kidnappeur asiatique tué dans le sauvetage du fils d'un businessman.
Asyalı çocuk taciri işadamının oğlu kurtarılırken öldürüldü.
MORT D'UN BUSINESSMAN MOBILE INCONNU
İŞ ADAMI ÖLDÜRÜLDÜ FAİLİ MEÇHUL
Elle a rencontré un businessman américain dans une boîte de Bucarest.
Bunu nasıl becerdi? Bükreş'te diskoda, Amerikalı bir işadamıyla tanışmış.
Je suis une businessman aguerrie.
Ben ortak tarafım.
C'est un businessman réputé qui va vous faire vivre un enfer. Vous avez déjà commencé.
O çok başarılı New Yorklu bir iş adamı hayatını cehenneme çeviren biri.
Un businessman de Vladikavkaz, qui s'appelait Semion, je crois...
Vladikavkaz'dan geliyordu, zannedersem.
Businessman, tu vois?
İşadamı, he?
Un boulot parfait pour un jeune gars qui rêve d'être exploité par de riches businessman et / ou leurs assistants et / ou l'assistant de leurs assistants.
Azı bozuk zengin insanlar ve asistanları, ve asistanlarının asistanları tarafından aşağılanmak için iyi bir meslekti.
Je parlais à Ronnie de la proposition de cet Arabe, un très riche businessman.
Ben de Ronnie'ye çok zengin bir Arap'tan aldığım iş teklifini anlatıyordum.
Je suis businessman, on va s'arranger.
Ben iş adamıyım, anlaşabiliriz.
Comme si tu étais la femme d'un businessman.
Sanki bir işadamı karısı gibisin.
J'aurais aimé épouser un businessman, pour avoir de jolis trucs.
Ben de işadamı karısı olmak istiyorum... ne güzel olurdu.
Je suis un businessman très pris.
Yoğun bir iş adamıyım.
J'étais un businessman aisé de Detroit.
Beş yıl önce, Detroit'te başarılı bir iş adamıydım.
Mon père est businessman à lndore.
İndore da işadamı. İşadamı mı, gerçekten mi?
Et je vais te dire que mon père est businessman à lndore.
Ben de sana, babam, İndore'da çok önemli bir işadamı diyeceğim.
Je suis businessman.
Ben bir işadamıyım.
Moi, je suis différent, je suis un joueur! Pas un employé ou un businessman, un artiste!
Ben, ben farklıyım, bir oyuncuyum İş adamı değil, ama bir sanatçı.
Je suis pas un violent, mais un businessman.
Ben şiddet kullanmam, Aynasız. Ben bir iş adamıyım.
Le businessman japonais me prend pour une pute!
O Japon iş adamı beni fahişe sandı!
Je te donne un conseil en tant que businessman. C'est du business.
Bana bak!
Je confirme : notre businessman était au pressing 2 mn avant que l'enfer ne se déchaîne.
Güzel.
Son père est un businessman.
Oyun programlamada uzman.
Businessman?
Ve sen gitar mı çalıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]