Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Butters
Butters Çeviri Türkçe
1,196 parallel translation
Oui, Butters, mes parents, et maintenant les sixièmes
Evet, Butters, babamlar, ve şimdi de altıncı sınıflar...
Les gars, Quelqu'un nous suit
Çocuklar, biri bizi takip ediyor Butters
C'est Butters
Butters mi?
Laissez Butters le voir
İzin verin Butters onu seyretsin Görmemezlikten gelin.
Le Butters sait
- Butters biliyor
D'abord, laissez Butters voiiiir le précieux
Nerede! ? Önce, Butters'ın kıymetlimisss'e bakmasına izin verin
Dis-nous comment rejoindre le vidéo club, Butters, ou sinon on te frappe! Haaa.
Video kulübe nasıl gidebileceğimizi söyle, Butters, yoksa seni döveriz
Pas de coups sur Butters.
Haaa. Butters'ı incitmeyin.
Butters!
Butters!
Elle veut rester avec l'enfant Butter
O Butters'la kalmak istediğini söylüyor
Lache la cassette, Butter!
kaseti bırak, Butters!
- Que Butters le fasse!
Hızlıca yap ve gidelim.
Je veux que ce soit Kyle.
Butters öpsün. Hayır, Kyle öpmeli.
Cachons-les chez Butters en attendant qu'ils aillent mieux.
O zaman onları biz çıkarmalıyız buradan. Güçlenene kadar onları Butters'ların evinde tutarız.
T'es lourd, Butters.
Tamam, güzel Butters.
On égorge Butters et on fait flotter les veaux sur son sang.
Bilmiyorum. Buldum! Butters'ı öldürüp, buzağıları kan nehrinde yüzdürebiliriz.
- Ouais, t'es idiot.
Butters'ın o kadar kanı yok! Evet, bence de!
Butters a un truc qui va leur redonner des forces.
Gereği yok. Butters evde bebek inekleri güçlendirecek bir şey olduğunu söyledi.
Il a ça chez lui?
Onu getirmeye gitti. Butters'ın evde öyle bir şey mi var?
- Alors, tu l'as?
Butters! Getirdin mi?
Je vais essayer.
Kapıyı aç! Dur, bir de ben deneyeyim. Butters?
- Butters, c'est ton père.
Butters, ben baban.
Butters, réponds-moi!
Bu işin buraya varacağını biliyordun. Butters?
Je vais te tuer à plusieurs reprises.
Butters, seni tekrar tekrar geberteceğim.
- Alors, mangeons Butters.
Tamam. O zaman Butters'ı yemek zorundayız.
Butters, ton bras!
Butters! Kolunu üstüme atmışsın!
- Faisons un jeu pour choisir, c'est : "Tu t'appelles Butters, t'y vas".
Pekala. Kura çekelim. Mesela...
- Butters.
Butters.
Ouais, c'est pas de chance.
- Evet Butters. Üzgünüm.
Dépêche-toi, tu peux être revenu avant la pub.
Acele et Butters. Sanırım ilk reklam arasından önce yetişebilirsin.
Je voulais juste...
Ben sadece. Sadece... Butters!
Butters, espèce d'enfoiré.
Seni göt deliği!
Venez les mecs, on va chez Butters.
Hadi çocuklar. Butters'ın evine gidelim. Hey bekleyin çocuklar.
Butters vous polira le chinois.
Eline 1 dolar tutuşturun, Butters sizin için her işi yapar.
Faut aller chez Butters ou Cartman.
Yaşlılardan nefret ediyorum. Ya Butters'lara ya da Cartman'lara gideceğiz.
- Sûr, impossible.
Butters, sizin eve gidemeyeceğimize kesinlikle emin misin?
Venez, on tuera Butters plus tard.
Bunca zaman televizyon evde tek başına mı duruyordu? Hadi gidelim. Butters'ı sonra öldürürüz.
Mais il est beaucoup mieux que toi.
Evet, ama hala senden daha iyi Butters.
- D'accord!
Tamam. Butters!
Butters, n'oublie pas, on dîne dans 2 h.
Unutma : Akşam yemeği iki saat sonra!
Mais ce n'est qu'une façade qui cache mon côté obscur.
Butters gündüz yumuşak başlı, tatlı ve masum FAKAT aslında hiç kimse onun karanlık bir yüzü olduğunu bilmiyor.
Butters, aurais-tu vu M. Toc?
Butters, Bay Şapka'yı gördün mü?
Butters?
Evet.
Non Butters.
Hayır Butters.
Ou est Butters?
Butters nerede?
Ta gueule, Butters.
Lanet olsun Butters, çeneni kapar mısın?
Tu t'y attendais.
Güçlü ol Butters.
Si t'allais te faire voir chez les Grecs?
De ki... Butters! Derhal!
53`me HEURE
Butters?
- Salut, Butters.
Selam Butters.
Oui, dans la journée, je suis l'innocent et gentil Butters.
Evet.