Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Bébes
Bébes Çeviri Türkçe
5,556 parallel translation
Tu as VU ces petits bébés blancs sortir de son abricot noir bien juteux?
Beyaz bebeklerin o ıslak, kara vajinadan çıkışını gördün mü?
Je ne peux pas citer les parties impliquées à cause de notre système de santé et ses lois de confidentialité, mais j'ai mis un ou deux bébés au monde.
Sağlık sistemimizin gizli ve.... gizli anlamsız kurallarından dolayı... bulunduğum bazı durumları söyleyemem ama... bir ya da iki bebek doğurtmuşluğum var.
Y'a des parents qui ont déguisé leur mômes comme des bébés barbares.
Çocuklarını barbarlar gibi Giyidiren ebeveynler var
Oh, tu veux parler de bébés?
Bebeklerden mi bahsetmek istiyorsun?
Tu as probablement déjà eu des enfants Tu veux avoir des bébés?
Aşağıda şimdi bebekler vardır. Bebek istiyor musun?
Les bébés c'est tellement de travail.
Bebek çok fazla ilgi gerektirir.
Tu m'aimes, et tu veux avoir mes bébés.
Beni seviyorsun ve benden bebeklerin olsun istiyorsun.
Les gens adoptent tout le temps des bébés de toutes origines.
İnsanlar her daim her çeşit özgeçmişten çocukları evlat ediniyorlar.
Elles proviennent uniquement de bébés.
- Sadece bebeklerde olur.
Tu sais, en ce moment, j'essaye de résoudre la conjecture de Penrose, je prépare mon discours pour ma remise du Prix Nobel pour quand je l'aurai résolu, et je me demande comment les sirènes font les bébés.
Şu anda Penrose varsayımını çözmeye çalışıyorum. Ayrıca Penrose varsayımını çözdükten sonraki Nobel kabul konuşmamı tasarlıyorum. Bir de deniz kızlarının nasıl çocuk sahibi olduğunu düşünüyorum.
A "Nous somme des bébés"?
Bebek mağazasına mı?
Tous les bébés couraient dans le voisinage mais pas toi.
Bütün bebekler mahallede koşuşturuyordu fakat sen yürümüyordun.
Vous êtes des bébés.
Ağlak bebekmişsin sen ya!
Et arrêté de faire des bébés.
Bebek yapmayı da bırakırdınız.
Les rasoirs jetables, et les lingettes pour bébés sont sur le comptoir.
Tek kullanımlık tıraş bıçakları ve ıslak mendiller tezgahın üstünde.
On a pleuré comme des bébés.
Bebekler gibi ağladık.
Comme des bébés.
Bebekler gibi.
Cette mante religieuse que je vous offre était l'une des 300 nymphes, des bébés grands comme ça.
Size verdiğim bu peygamber devesi bir zamanlar, şu büyüklükteki üç yüz bebek larvasından birisiydi.
Regarde, des bébés bisons.
Bak, yavru bizonlar.
Tu veux t'éclipser et aller voir les bébés bisons?
Gizlice kaçıp şu bizon yavrularına bakmaya ne dersin?
Et les bébés?
Yavrular neredeler?
Tu crois pouvoir enlever comme ça Jinora et tous ces bébés bisons?
Jinora'yı ve bu bizon yavrularını öylece kaçırabileceğini mi sanıyordun?
Ne sont qu'une bande de bébés pleurnicheurs et incompétents.
Bir grup miskin, cırtlak, yetersiz ergen.
Tu sais qu'on a trouvé tout un troupeau avec des bébés?
Bir sürü bebek bizonun olduğu bir sürü bulduğumuzu söylemiş miydim?
Jamal a séré quelques mains, Embrassé quelques bébés, tu sais.
Jamal el sıkıştı, birkaç çocuk öptü işte.
Dès que la conversation tourne sur les bébés, c'est le signal pour les hommes de partir.
Nusrat hamile kaldığında. Siz öğrendiğinizde biz de öğrenmeliyiz. Aramızda sır olmasın lütfen.
Vous, vous êtes nos bébés et c'est votre premier Noël avec nous.
Sizler bizim çocuklarımızsınız ve bu bizimle geçirdiğiniz ilk Noel.
Parfois, je ne peux pas différencier mes bébés jumelles, alors je les appelle les deux "boo-boo."
Bazen ikiz bebeklerimi ayırt etmekte zorlanıyorum, bu yüzden her ikisine de "boo-boo" diye sesleniyorum.
Ils n'autorisent pas les bébés là-bas.
Bebekleri içeri almıyorlar çünkü.
Tout bizarre dans toute cette planète, Qui lui fait juste peur, et... Et j'ai besoin d'avoir mes trois bébés proches, proches, proches.
Çünkü o bütün bu bölge de çok garip ve bunu onu korkutuyor, ve üç beveğimin de çok yakın, yakın yakın da olmasına ihtiyacım var.
Celle qui fait naître les bébés.
Bebekler için kullandığımız adam.
Il y a 122 hôpitaux dans le comté de L.A., et étant donné qu'il y a plus de 350 bébés qui naissent chaque jour à Los Angeles...
Sırf Los Angeles merkezde 122 tane hastane var. Ve bu şehirde her gün 350'yi aşkın bebek doğduğunu düşünürsek...
Bébés à vendre.
Satılık bebekler.
Andy, j'ignorais que vous étiez si doué avec les bébés.
Andy, bebeklerle bu kadar iyi anlaştığını bilmiyordum.
C'est rempli de bébés.
Bebeklerle dolu olduğunu göreceksin.
Attends, bébés?
Bir dakika, bebekler mi?
J'adore les bébés.
Bebeklere bayılıyorum.
Je vais avoir des bébés.
Bebeklerim olacak.
Tu ne veux pas que les bébés les mangent, si?
Bebekleri yemek için istemiyorsun, değil mi?
C'est ce que font les bébés, tu sais?
Bu da bebeklerin yaptığı bir şey işte.
On va avoir des bébés.
Bebeklerimiz olacak.
La fille a dit que les Indiens kidnappent les femmes et les bébés garçons.
Şuradaki kız, Kızılderililerin kadınları ve erkek çocukları kaçırdığını söyledi.
Bébés et trajets en voiture, mauvais mélange.
Bebekler ve yolculuklar kötü karışımdır.
J'ai appris que mes bébés sont sur la bonne voie car leur école maternelle les transforme en gentils enfants.
Bebeklerimin doğru yolda olduğunu öğrendim çünkü anaokulu güzel çocuklar yetiştiriyor.
Ma mère adore les bébés.
- Annem bebeklere bayılır.
est-ce que je devrais m'inquiéter? Non, pas encore. Les bébés retournés se retournent souvent tous seuls.
Kardeşimle aramdaki mesele senin en yakın arkadaşınla arana girmemeli.
Les bébés et moi, c'est pas trop ça.
Bebeklerle aram pek iyi değildir.
Entre la malédiction et Zelena, on n'a pas vraiment les meilleurs antécédents avec nos bébés.
Hem lanette hem de Lanetli Cadı'yla olanları düşünürsek konu bebeklerimiz olduğunda çok da iyi bir sabıkamız yok.
Vous faites tous les deux les bébés pour rien.
Siz ikiniz ortada hiçbirşey yokken kocaman bebekler gibi davranıyorsunuz.
Ce sont des bébés. Ce sont tous des bébé auto-destructeurs avec aucune conscience.
Hepsi kendine zarar veren vicdansızlar.
C'était avant mon arrivée, mais je comprends qu'il n'était pas rare pour des bébés nés dans ce genre de circonstances d'être donné officieusement à des familles jugées digne.
Bu benim zamanımdan önce, ama anladığım kadarıyla bu şartlar altında doğan bebekler, gayri resmi olarak, varlıklı ailelere verilmesi çokta yaygın değilmiş.