English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Bï

Çeviri Türkçe

11,607 parallel translation
On a besoin d'eux de notre côté, ou du moins pas contre nous, et il y a aussi le sujet Kol.
Onlara kendi tarafımızda ihtiyacımız var. En azından karşımıza almamalıyız. Ayrıca bi de Kol meselesi var.
Elle chante pour que Cherry-Pop rentre chez elle.
Aquarius önceki bölümlerinde... Manson ismi bi yerden tanıdık geliyor mu? Eşiniz onun avukatıydı.
Cherry-Pop t'a entendu?
Oğlumuz bi savaş kaçağı. - Walt mu? - Onu polislerden önce bulmalıyım.
Il peut la garder. Vraiment?
Çarşamba kaçıramayacağım bi etkinlik var.
- Non. Oncle Tom s'est fait griller, très vite.
Cass'ın bi kimliği çıktı mı?
C'est notre droit, donc, de nous défendre contre les forces de police fascistes!
Hayır ama biz değiştirebiliriz. Pekala.Bırak sonra değiştirelim. Yoksa buralarda kol koşturan bi katil mi istiyorsun?
Hannah Weinraub?
Sende bi zencisin yani.
À qui as-tu parlé?
Ve Bunchy'nin neden onunla bi işin olmadığınıda düşünüyorsun?
Lucille. Lucille. Désolé.
Başka bi düşüncede var mı Sherlock?
Honneur à sa race.
Ah sen klasik bi Don Ricklessin, Sammy.
Tout ce que Bunchy et les félins veulent parler c'est de Michael Younger, donc, j'ai pensé si j'arrive au fond de ça, peut-être que je pourrais obtenir une bonne volonté pour Cass.
Arkadaşlarımdan birini kimin öldürdüğünü bulmaya çalışıyorum. Bi zenci. Sağlam işadamı.
Étranglement?
Buna bi göz atabilirim. - Öyle mi? - Evet.
Mais première chose demain matin, tu n'appelles pas mon bureau.
Tricky Dicky başkan olduğundan beri hiç bi davayı çözmedi ki. Bunchy'nin sinirlendiğine şaşmamalı.
La première fois quand tu les as tapés si fort, ils étaient froissés.
Banyin tıpkı bi milyoner.
Moi et les filles, elle nous manque.
F. Lee Bailey'i işe alacağım ve D.A. beni suçlayacak yeterli bi tanık bulamayacak.
Mary trempé dans la psilocybine.
Lucille tatlım. Eski bi arkadaşla mı takılıyorsun?
J'aurais voulu appeler, mais, je ne le fais plus.
Bi ara, yaparız.
Disons simplement que tu as un intérêt à ce sujet mais peut-être pas autant de connaissances que possible.
Demek istediğim, bu Hodiak çocuğu, buraya bi işi bitirmeye gelmiş.
À propos de Walt. Il est dans le mouvement. - Le quoi?
Evet konuya bi ilgin var diyelim, ama yeteri kadar bilgiye sahip değil.
Il pense qu'il peut peut-être te mettre en contact avec ton fils. Très bien...
Bi arkadaşla konuştum.
D'accord? Rien d'autre.
Bi harekatta.
Vous êtes mon chien-rapporteur.
Culpepper gerçek bi bağımlıydı. Cinayet veya kundakçılık yapacağını düşünmedim.
Super.
Peki ya bi borç için ATM soymak?
On appellera du renfort. Je m'en occupe. Justice pour Michael Younger!
Baylar herkese bi iyilik yapın ve Jefferson Culpepper dışarı gönderin.
Ni aujourd'hui, ni jamais. Si vous le protégez, il va recommencer.
O zenciyi öldüren başka bi zenci ve suçu Panterlere yıkmak istiyor.
Qu'est-ce qu'il ne va pas avec vous, inclure cette andouille là-dedans?
Bi müsade ver.
Je vais enterrer ce gosse dans les affaires de merde.
Polisin bi serseriyi tartaklamasından mı şikayet ediyorsun?
On bombarde sans cesse.
Çünkü orada yapılanların bi parçası olamazdım.
- Sinon tu ne me reverras plus!
İllegal bi savaşta - olduğumuzu. - Hayır.Hayır.
Non, Walt.
Sadece konuşacağız.Gel bi konuşalım.
Mais le fardeau est trop lourd à porter.
Ama taşıması çok ağır bi yük.
Avec une goutte de lait froid si vous voulez bien.
Bi kaç damla süt koymanız da beni mutlu eder.
- Toi, peut-être.
- Bi baksan, belki anlarsın.
Comment peux-tu penser ça?
Böyle bi şeyi nasıl düşünürsün?
Je sais plein de choses sur toi.
Senin hakkında bi ton şey biliyorum.
Si quelque chose m'arrive, t'es fichu.
Başıma bi şey gelirse, sen bittin.
Une rumeur...
Bi söylenti...
Je t'ai fait préparer une cabane de pêche.
Sana bi tane balıkçı kulübesi hazırladım.
On ne va rien faire.
Ufacık bi şey bile yapmayacağız.
- J'ai fait une promesse.
- Bi söz verdim.
On peut pas les laisser s'en tirer comme ça.
Bi o kadar da hadlerinin bildirilmesine ihtiyacımız var.
Montre voir...
Önce bi bakayım.
Je vais le récupérer, calme-toi.
Onu eve getireceğim, önce bi sakinleş.
T'es personne pour moi.
Benim için tam bi hiçsin.
Ça va prendre une seconde, j'ai juste besoin des clés.
Bi saniye sürer, altı üstü anahtarları vereceksin.
T'as rien du tout, petit con.
Senin bi bokun yok bende.
Peut-on arrêter la guerre au sein du parti?
Artık parti içinde savaşa bi son verebilir miyiz?
Notre ami l'a commandé.
Bi arkadaşımız sipariş ediyor.
Potes de chatte.
- Bi'siktir git.
Pourquoi je prends ce putain de risque de te parler?
Seninle konuşarak nasıl bi'risk aldığımı biliyor musun lan?
Attendez un peu.
- geri dönebileceğin bir senaryo göremiyorum. - Dur bi saniye...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]