Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Cad
Cad Çeviri Türkçe
15,582 parallel translation
Je veux rencontrer cette sorcière psychique...
Bu falcı cadıyla tanışmak istiyorum.
Tous les chevaux du roi et tous les soldats du roi ne pouvant trouver une prophétesse.
Kralın tüm atları ve adamları geleceği gören tek cadıyı bulamadı.
Les cheveux de la sorcière ne sont pas ce qui m'inquiète.
Beni endişelendiren şey cadının saçı değil.
C'était un sorcier.
Aslında bir cadıymış.
Comment le sais-tu?
Cadı olduğunu nereden biliyorsun?
C'est un sorcier.
O bir cadıydı.
Le jour où chaque sorcier donne un cadeau à la ville dans l'espoir que la ville lui en donne un en retour.
O gün her cadı şehre bir hediye verir, karşılığında da bir hediye bekler.
Attends, donc tu dis que pendant que les fêtards célèbrent un tueur à la hache, les sorciers passent leur propre version de Noël, ce qui fait d'eux des proies faciles pour notre tueur, qui que ce soit.
Bir saniye, yani söylemeye çalıştığın şey ; normal insanlar baltalı bir katili kutlarken cadılar da kendi Noellerini yaşıyorlar ki bu da katilimiz için onları kolay hedef yapıyor.
J'ai besoin qu'ils me respectent, mais c'est le premier événement public depuis... depuis que j'ai tué ces sorciers dans la neuvième section?
Bana saygı duymaları gerek, ama bu şeyden beri ilk halka açık etkinlik... Bana dokuzuncu bölgede ki cadıları öldürttüğünden beri mi?
Les sorcières ici, elles célèbrent la fête de Cadeau...
Burada ki cadılar... Fete de Kado'yu kutlayacaklar.
Elle voulait une révolte, et si ça arrive, c'est quoi après, une guerre de sorcières pour choisir la prochaine régente?
İsyan çıksın istedi ve bu olursa sırada ne var. Bir sonraki naibenin kim olcağına... karar vermek için bir cadı savaşı mı?
Donc tu penses que les clans sont mieux avec toi.
Yani cadılar meclisinin sen varken daha iyi olacağını mı düşünüyorsun?
Il n'y avait jamais eu de sorcière prophétique annonçant notre ruine avant maintenant.
Şu ana kadar hiç sonumuzun geldiğini söyleyen kehanet cadımız olmamıştı.
Joyeux... jour de la sorcière ou quoi que ce soit.
Mutlu... cadılar günü ya da her neyse.
Tu réalise que la moitié de ces choses vient des sorcières Treme, non?
Bunların yarısının Treme cadılarından geldiğini biliyorsun değil mi?
Tu es une sorcière?
Cadı mısın?
Apothicaires, médecins-sorciers.
Eczacılar, cadı doktorlar.
J'ai rendez-vous avec une sorcière de Santeria qui pourrait être la clé pour ramener Kol.
Santeria Cadısı'yla görüşeceğim. Kol'u geri getirmenin bir yolunu biliyor olabilir.
Maintenant j'ai rendez-vous avec une sorcière.
Şimdi bir cadı randevuma gidiyorum.
C'est le problème avec un corps de sorcière.
Cadının bedeniyle olan sorunda bu.
Je n'arrive pas à la trouver, c'est à dire que son corps de sorcière, son lien avec la magie, c'est comme si tout avait disparu.
Onu bulamıyorum, bunun anlamı cadı bedeni büyüyle olan bağlantısı sanki ortadan yok olmuş gibi.
J'ai déjà perdu mon corps de sorcière.
Zaten cadı bedenimi kaybettim.
Si on t'a dit de rencontrer la sorcière ici, où est-elle?
Eğer bu cadıyla, burada buluşman söyllendiyse o nerede?
Seule notre sorcière peut jeter des sorts.
Sadece bizim cadımız büyü yapabilir.
Je ne trouve pas son corps de sorcière.
Onu, cadı bedenini bulamıyorum.
Au temps pour le GPS sorcière.
Cadı GPS'i bu kadar anca.
Sans doute fait par la sorcière qui a pris Rebekah au piège.
Rebekah'ı bu tuzağa çekenin, onun aklını çelen cadının ta kendisi olduğundan şüphem yok.
Tu as eu le temps d'empoisonner la sorcière de Lucien et de voir ton infâme ex, mais tu as totalement ignoré ton propre frère.
Lucien'ın cadısını zehirleme ve meşhur eski sevgilini görme zamanın oldu... fakat kendi ağabeyini görmeye gelmedin.
J'apprecie que votre sorcière morte se souvienne de me nourrir, mais pensais-tu vraiment que j'allais juste sourire et manger?
Yani, ölen cadının ikinci elleri ve beni beslemeyi... unutmadığın için minnettardıım, ama öylece gülümseyip... silip süpüreceğimi mi sandın?
C'est une affaire de sorcière, Vincent.
Bu cadı meselesi, Vincent.
Ce qui m'énerve c'est de me faire sermonner par le gars qui a renoncé à être un sorcier.
Beni kızdıran şey, cadı olmaktan vazgeçen biri tarafından bana vaaz verilmesi.
Tu as tué une sorcière, tu as perdu ta place parmi elles.
Bir cadıyı öldürürsen, cadılar arasındaki yerini de kaybedersin.
Pour les sorcières de la Nouvelle-Orléans, ce sera comme si vous n'aviez jamais existé. "
"New Orleans cadıları için, artık hiç doğmamış gibi olacaksınız."
Et nous nous appelleront... la méga-confrérie.
Biz Mega Cadılar Konseyi olarak bilineceğiz!
Méga-confrérie.
Mega Cadılar Konseyi.
La méga-confrérie.
Mega Cadılar Konseyi.
La sorcellerie était synonyme d'aventure et de fierté, mais la grande confrérie l'a laissé tomber dans la disgrâce.
Cadılık zevkli ve macera dolu bir yolculuktu. Ama Büyük Cadılar Konseyi aşağılık bir duruma düştü.
Les lâches sorcières restaient cachées.
Korkak cadılar karanlıkta saklanmaya başladı.
- On doit trouver la sorcière.
- O cadıyı bulacağız. - Evet.
Vous savez pourquoi un démon attaquerait trois sorcières?
Bir şeytanın neden üç cadıya saldırdığı hakkında bir fikrin var mı?
Vous avez raison. Crowley poursuit Rowena et les sorcières avec qui elle s'associe.
Çünkü Crowley'nin sadece Rowena'nın değil beraber olduğu tüm cadıların peşinden gideceğini düşündün.
- Je ne suis pas une sorcière.
- Ben cadı değilim. - Elbette öylesin.
Vous maintenez que vous n'êtes pas une sorcière?
Hala cadı değilim mi diyorsun?
Un sort de localisation, quand vous utilisez des cristaux, des prismes et des miroirs pour voir des images de ce que vous cherchez.
Siz cadıların kristal gibi şeyleri kullanıp aynaya bulmak istediğiniz kişinin görüntüsünü getirmek.
Faut que je te le répète? Ces balles tuent les sorcières!
Bunların cadı öldüren kurşunlar olduğunu hatırlatmama gerek var mı?
Peut-être que si vous vous concentriez un peu sur les menaces extérieures plutôt que votre chasse aux sorcières, vous auriez attrapé cet homme nous épiant dans le champs.
Belki de cadı avlarından çok dış tehditlere daha çok dikkat etseydin bu adamı tarlalarda bizi gözetlerken yakalardın.
Attendez, si les Ghosts portent leur habituel costume d'Halloween, alors comment on est censé savoir lequel est Andy?
Hayaletler her zamanki cadılar bayramı kostümlerini giyiyorlarsa hangisi Andy nereden anlayacağız?
Faisons du shopping pour des costumes d'Halloween et on se souciera de la magie plus tard.
Hadi cadılar bayramı kostümü almaya gidelim büyüyü sonra takarız.
Ces jours-ci, Halloween semble être une excuse pour s'enivrer et s'exhiber.
Bugünlerde cadılar bayramı sarhoş olup cildini göstermek için bir bahane olmaya başladı.
Oui, j'ai une tente.
Evet, çadırım vardı.
A moins que tu veuilles redécorer ta jolie tente avec son cerveau, je te suggère de poser ton arme.
Çadırını onun beyni ile dekore etmek istemiyorsan. Silahını bırakmanı öneririm.