English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Carla

Carla Çeviri Türkçe

2,877 parallel translation
On fait une danse câlin?
- Olmaz, Turk, Carla ve ben sabah denedik, çok boktanmış. - Kutlama zıplaması ister misin?
- Carla, tu as fini?
- Carla, işin bitti mi?
Va en enfer, Carla, avec ton tampon géant.
Sen ve dev lastik damgaların kahrolun, Carla!
Carla, Dan ne vit pas "avec" notre mère, Il vit dans un appartement qui se trouve être dans le grenier de maman.
Carla, Dan annemizle kalmıyor, annemin evinin çatı katı olan bir dairede yaşıyor.
- Oui, Carla veut que je m'en débarrasse.
- Evet, Carla atmamı istiyor.
Je paye mes factures, je donne son bain à ma fille et j'économise pour acheter une maison.
Bu da faturaları ödemek, kızımı çimdirmek ve bir ev satın alabilmek için Carla'yla bütçe yapmak demek.
Hola, Carla.
Hola, Carla.
Carla et Turk remettent ça.
Carla ve Turk yine kavga ediyorlar.
Non, je cherche juste Carla.
Sorun yok. Aslında, Carla'yı arıyorum.
Carla m'a donné mon après-midi.
Carla öğleden sonra izin verdi.
Carla, regarde ce que Turk a fait!
Carla, bak Turk ne yapmış.
- Merci de me couvrir là-dessus, Carla.
- Keşke bu sefer arkamda olsaydın.
Carla, je t'ai pris du gâteau de Kelso, il est extra.
Hey Carla, sana Kelso'nun pastasından getirdim, çok lezzetli.
Carla et Leona.
Adları Carla ve Leona.
Carla...
Carla.
C'est bon Carla. Vous pouvez y aller.
Önemli değil Carla, gidebilirsin.
- Plus maintenant, Carla Jean.
Artık çalışmıyorsun, Carla Jean.
Appelez Loretta, s'il vous plaît, et dites-lui que je vais voir Carla Jean Moss à Odessa.
Loretta'yı benim için arayıp Carla Jean Moss'u görmek için Odessa'ya gideceğimi söyler misin? Peki şerif.
Carla Jean, merci d'être venue.
Geldiğin için teşekkür ederim.
Ils vont le tuer, Carla Jean.
Bu adamlar onu öldürecek, Carla Jean.
Carla Jean, comment ça va? Shérif, l'histoire de Charlie Walser était vraie?
Şerif, Charlie Walser hakkında anlattığın o hikaye gerçek miydi?
Carla Jean, je ne ferai pas de mal à votre mari. Et il a besoin d'aide, qu'il le veuille ou non.
Carla Jean, kocana zarar vermeyeceğim ve farkında olsa da, olmasa da, yardıma ihtiyacı var!
Sabrina, Carla...
Sabrina, Carla...
Pourquoi ne viendrais-tu pas dîner à la maison, histoire de passer un bon moment avec Carla et Shay.
Akşam yemeğe gelsene. Carla ve Shay'le tanışırsın.
Carla?
Carla! ?
Carla, tu es malade, je t'emmène chez le médecin.
Carla, hastasın. Bırak doktora götüreyim -
Carla!
Carla!
Mais il a juste dit qu'il essayait de faire admettre Carla dans un l'hôpital.
Ama çoğunlukla Carla'yı hastaneye yatırmaya çalışmaktan bahsetti.
- Carla t'a laissée dans la merde.
Biliyorum Carla sana çok yüklendi ama hayatım -
Tout le monde s'était rassemblé car aujourd'hui était le premier jour de Carla depuis qu'elle avait le bébé.
Herkes bir araya toplanmıştı, çünkü bugün Carla'nın doğumdan sonraki ilk günüydü.
Rappelez-vous, un groupe dit "Bienvenue", un groupe dit "à la maison", un groupe dit "Carla".
Bir grup "Evine", diğer grup "hoş geldin", üçünü grup ise "Carla" diyecek.
A la maison, Carla, à la maison!
Evine, Carla, evine!
- Bienvenue à la maison, Carla! - Cornichon!
Evine hoş geldin, Turla...
Si t'appelles Carla "cornichon", Je pourrais appeler Isabella "petit oignon".
Eğer Carla'ya turşucuk dersen, ben de İsabella'ya "küçük hıyar" diyebilirim.
- Carla part une autre semaine..
- Carla bir hafta daha gelmeyecek.
Turk et Carla venaient de ramener leur bébé.
Turk ve Carla bebeklerini evlerine götürmüştü.
JD, t'as vu Carla?
J.D., Carla'yı gördün mü?
Carla vient d'appeler, rien ne lui va. Donc elle est partie au centre commercial.
Carla az önce arayıp, hiçbir şeyin üstüne olmadığını ve alışverişe gittiğini söyledi.
Ecoute, Carla est complètement dépressive.
Bakın. Carla doğum sonrası bunalım yaşıyor.
Vous savez, comme la course de chiens de traîneau, "les Iditarod", en Alaska. ( course d'idiots ) alors carla, y a t'il des règles pour cette course? L'Idiotrun.
Alaska'daki köpeklerin çektiği kızak yarışları gibi.
En fait, vous n'avez pas vraiment perdu la course, Carla.
Ama yarışı öylesine kaybetmediniz, Carla. Bruce sabote etti.
Leurs empreintes de pieds de correspondent pas aux bleus sur le visage de la victime.
Bu işi Rita ve Carla yapmadı.
Non, Turk, Carla et moi avons déjà essayé. C'était nul.
- Lütfen...
TUER CARLA
Elliott, hazır. ( CARLA'YI ÖLDÜR )
Enchantée, Carla.
Seni tanımak güzeldi, Carla.
Carla, allonge-toi.
Geri git biraz Carla.
C'est pas tes oignons, Carla Jean.
Bak Carla Jean, her şeyi bilmen gerekmiyor.
Dans quel hôtel?
Carla Jean, nasılsın?
Je pourrais aussi chercher Carla.
- Carla için de bakabilirim.
Carla m'oblige.
Carla yüzünden.
Mais j'ai pensé y jeter un oeil à nouveau parce que c'est tout ce que l'on a. Rita et Carla ne l'on pas fait.
Ama bir kere daha bakayım dedim çünkü elimizde ondan başka bir şey yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]