Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Cary
Cary Çeviri Türkçe
1,101 parallel translation
Prends ta voix suave à la Cary Grant.
Kibar ol. Cary Grant'i düşün.
Cary Grant et Deborah Kerr.
Cary Grant ve Deborah Kerr.
- Cary Grant, c'est bien ça?
- Cary Grant değil mi?
C'est incroyable!
Cary, Bayan Frisbee'yi tanıyorsun. Bay Allenby, Bay Kirby.
- Salut, Dan. - Salut, Cary.
- Kulağıma gelen şeyler...
Je vois que tu ne veux pas écouter d'autres idées que les tiennes!
Hayır Cary, durumu bir seçim yapma noktasına getiren sensin.
Jane Wyman est piégée. Cary!
Hudson'ın Walden Pond'ından uzaklarda, diğerlerinin sahte, yalancı dünyalarında bunaltıcı bir yaşama hapsolmuştu.
Cary Grant.
Cary Grant.
Écoutez, Cary...
Dinle, Carry...
Cary Rossington n'a pas de sœur.
Cary Rossington'ın kız kardeşi yok.
Cary est là?
Cary içeride mi?
Cary cherchait ses clefs.
Cary anahtarlarını arıyordu.
Cary prétend qu'il n'a rien entendu.
Cary ne söylediğini duymadığını söyledi.
Vous! Pas Cary!
Cary değil!
Leda Rossington pense que le gitan nous a jeté un sort, à Cary et à moi.
Leda Rossington yaşlı çingene Tadzu Lempke'nin beni ve Cary'yi lanetlediğini düşünüyor.
Cary a un cancer de la peau...
Cary cilt kanseri...
Et si j'y croyais, je ne vois pas pourquoi elle ne toucherait que vous.
Olsaydı bile lanetlenen sen ve Cary olmazdınız.
C'était moi et Cary et...
Ben ve Cary yaptık ve...
Puis-je parler avec Cary?
Cary ile görüşebilir miyim?
Cary ne peut pas venir au téléphone.
Cary şu anda telefona gelemez.
Cary Rossington aussi.
Cary Rossington da.
qui fait de lui un jeune premier génial, plus proche de Cary Grant.
Ve karşına romantik filmlerin müthiş başrol oyuncusu çıksın. Bu açıdan Cary Grant'e daha yakın.
C'était la voiture de Cary Grant... à Monaco quand il tournait dans "To Catch a Thief".
Bu arabayı Cary Grant'in Monaco'da "To Catch A Thief"..... filminin çekimlerinde kullandığını hatırlatayım.
Cary Grant a conduit cette voiture.
Bu arabayı Cary Grant kullandı.
Cary, c'est Charles Morritz.
Cary, Charles Morritz.
Ainsi que Cary Deakins, Ie fils du commissaire-priseur.
Ve ihale yöneticisinin oğlu Cary Deakins da öyle.
Alors, est-ce que l'agent spécial James travaille encore avec le Cary Grant, là?
Özel ajans James hala bizim yakışıklıyla çalışıyor mu?
Je n'avais pas imaginé rencontrer un homme comme Cary, aussi affectueux, aussi compréhensif ".
Cary gibi, aşk dolu, anlayış dolu birisiyle tanışacağımı bilemezdim "
Trois heures plus tard, Deborah Kerr avait révélé son terrible secret à Cary Grant, et je n'avais révélé le mien à personne.
Üç saat sonra, Deborah Kerr Cary Grant'a sırrını anlatmıştı, ama ben hala kimseye söyleyememiştim.
Ces gars croient que Cary Grant est un agent secret, mais ce n'est pas le cas.
Bu adamlar, Cary Grant'i gizli ajan sanıyorlar. Ama değil.
Something's Got to Give était un remake... d'une comédie des années 40, My Favorite Wife... interprétée par Cary Grant et Irene Dunne.
Something's Got to Give, 1940 yapımı My Favorite Wife adlı komedinin yeniden yapımıydı. Bu filmde Cary Grant ve Irene Dunne oynamıştı.
Qui fasse aussi faux que quand on voit Cary Grant en voiture... dans North by Northwest.
Aynı Cary Grant'in North by Northwest'te araba kuIIanısının... ... yapayIığı gibi.
Oui, et elle est tout à fait prête à épouser Cary Grant, à se lancer dans l'aventure et à se mettre à dessiner des jeans dès que le bal s'achèvera.
Evet, balo biter bitmez Cary Grant ile evlenmeye uşağı tarafından öldürülmeye ve kot pantolon tasarlamaya razı.
Où est Cary? Rien de génial.
- Haberler iyi değil.
Cary Launer, Scavulo, Betty Bacall, Pat Lawford.
Carry Lana, Benny Becall...
Cary, où tu es?
Hey Carrie, nerelerdesin? Neredeysen orda kal. Geliyorum.
Je t'invite à ma table à côté de Cary Launer.
Benim masama... oturturum, Carry Lana'nın yanına olmuş bil.
On va aller à votre hôtel, faire vos bagages et ensuite aller à Teterboro où un avion de Cary vous attend pour vous ramener à L.A.
O zaman seni oteline götürelim toplanalım ve seni Tea de Burgh'e Carry'ye götürelim, - seni beldeye götürecek uçakla bekliyor. Tamam mı?
Cary? Cary Launer?
Carry, Carry Lana.
Depuis quand vous êtes le larbin de Cary?
Pekala, ne zamandan beri Carry'nin Gotham çocuğusun?
Je comprends Cary.
Edebi kaltak yaptın.
Vous étiez là avec Cary?
- Carry'le burada mıydın?
Vous devez avoir une mauvaise influence sur lui, mon petit Cary ne touche jamais aux drogues.
Çok kötü bir izlenim yaratmışsındır. Çünkü Carry Lana uyuşturucu kullanmaz. - Evet, belki.
Vous faites quoi avec Cary?
Lütfen, Carry ile aranızda ne var?
- Des nouvelles de Cary?
- Evet, gelmiyormuş.
Je te présenterai. On a Cary Launer.
Küçük salonu alamayız, hayır.
Tu pars dans tous les sens. Appelle Cary.
Ne yönü, sadece Carry'i ara...
Je cherche Cary.
Seyretmiyordum.
Ça te plaît?
- Merhaba Dan. - Merhaba Cary.
Une fois qu'elle a cédé à la pression de son milieu,
Cary!
Cary, tu m'envoies un des tes putains d'agents!
Lanet, Carry, ne cürretle, bana menajer gönderirsin?