Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Cindy
Cindy Çeviri Türkçe
1,867 parallel translation
- Cindy, reste bien concentrée, s'il te plaît.
Cindy, olaya dönelim, tatlım, tamam mı?
Cindy est prête pour un autre rendez-vous.
Tamam. Cindy yeni bir randevu için hazır. Kim ister?
Cindy...
Cindy.
Cindy est notre voisine.
Bitişikte oturan Cindy.
Vous pourriez nagez avec Cindy tous les après-midi.
Böylece günaşırı Cindy ile yüzebilirsin.
Ils ont pris Cindy à un kilomètre de notre camp.
Cindy'yi kamptan yaklaşık bir buçuk kilometre uzaktayken aldılar.
Brick n'est pas là.
Merhaba Cindy. Brick burada değil.
C'est un miracle que j'ai Cindy.
Cindy'le olmak bir mucize.
Cindy a embrassé un autre gars.
Cindy başkasıyla öpüşmüş. - Ne!
Cindy me l'a dit il y a quelques jours.
- Cindy birkaç gün önce bana söyledi?
Papa, je suis désolé de t'avoir crier dessus à propos du truc avec Cindy.
Baba, Cindy olayı yüzünden sana bağırdığım için özür dilerim.
Il a décidé qu'il était plus simple de donner 10 balles à Cindy pour qu'elle n'embrasse plus jamais ce garçon.
Cindy'e başka birisiyle öpüşmemesi için 10 dolar vermeyi uygun gördü.
Cindy Jansen.
Cindy Jansen.
C'est alors que Lacey le dit à Mindy et à Cindy.
Lacey bunu Mindy ve Cindy'ye söyleğinde.
Parker a offert un biscuit à Cindy-Lou Peeples si elle lui montrait son vagin.
Parker Cindy Lou Peeples'a, vajinasını göstermesi karşılığında kurabiye teklif etti.
Le gardien leur est tombé dessus au moment où Cindy soulevait son tablier.
Hademe onlara doğru yaklaştığında Cindy önlüğünü yukarı kaldırıyordu.
Marché que tu as fait avec Cindy Lou.
Cindy Lou'ya kurabiye teklifi olayından.
Cindy et les autres enfants?
Cindy? Diğer çocukları gördün mü?
Ecoute, Cindy veut ouvrir un truc dans le centre ville tu récupères son boulot, et t'auras plus de fric que jamais
Yani acır ama iyi şekilde. Lanet olsun.
Salut, c'est Cindy.
Merhaba, ben Cindy.
C'est Cindy qui vous a dit d'appeler?
Beni aramanı Cindy mi söyledi?
Non, Cindy ne m'a pas dit d'appeler.
Hayır, aramamı Cindy istemedi.
Saison 4 Episode 1 Cindy Plumb
Sezon 4 Bölüm 1 Cindy Plumb
Cindy Plumb peut vous faire jouir en anglais, en espagnol, en mandarin ou en japonais.
Şarkıcı aktör veya... cindy plumb sizi Ingilizce, ispanyolca, çince, and japonca boşaltabilir.
Rendez-moi la vraie Cindy.
Gerçek cindy'yi bana geri ver.
Cindy?
Cindy?
Bonsoir, moi c'est Cindy.
Merhaba, ben Cindy.
Mon oncle aimait Cindy, mais j'ai eu Jade.
Amcam Cindy'yi beğendi ama ben Jade'i seçtim.
Cindy Landon : veuve noire.
Cindy Landon.
Sauf Cindy.
Cindy hariç.
Désolé Cindy, dès qu'il imite un singe on ne peut pas l'arrêter.
Üzgünüm, Cindy. Maymun olduğunda onu durdurmak imkansız.
Cindy n'a jamais eu le bac, elle gagnait seulement 10 dollars de l'heure.
Saatte ancak 10 dolar kazanıyordu.
Je pense que vous voulez dire "Cindy".
- Sanırım Cindy demek istediniz.
Cindy a quitté ce bâtiment à 3h10 du matin comme tous les autres.
Cindy binadan herkesle birlikte saat 03 : 10'da çıktı.
Bonjour Melissa, reconnaissez-vous cette femme?
Melissa, bu kadını tanıyor musun? Bu Cindy.
C'est Cindy. Elle a des ennuis?
Başına bir şey mi geldi?
Cindy avait-elle des problèmes au club, à votre connaissance?
Cindy'nin kulüple ilgili başka problemleri var mıydı?
J'ai parlé au banquier, le mari de Cindy disait la vérité.
Çocuklar, bankayla konuştum. Cindy'nin kocası doğru söylüyormuş.
Il aurait mieux fait d'enterrer son argent au fond d'un trou.
Parasını bir deliğe koyup üstünü çerçöple kapatmış olmalı. Bence Cindy kaçtı.
Je pense que Cindy s'est enfuie, une stripteaseuse peut trouver du boulot partout.
Eczacı gibi bir striptizci her yerde iş bulabilir, değil mi?
Cindy n'a jamais parlé d'elle.
Cindy ondan hiç bahsetmedi.
Margot est morte... et Cindy a disparu.
Margot öldü, Cindy kayıp.
Cindy et moi, nous avons des problèmes, mais elle ne ferait jamais ça à Noah.
Cindy'yle problemlerimiz var ama bunu Noah'ya asla yapmaz.
On a recoupé avec les soirs où Cindy dansait.
Hepsini Cindy'nin vardiyalarına karşı çapraz denetime aldık.
Beaucoup de clients ont un casier, mais jusque-là, aucun d'entre eux n'était là le soir de sa disparition.
Birçok müşterinin sabıka kaydı var ama hiçbiri Cindy'nin kaybolduğu gece orada değilmiş, şimdilik.
Cindy a trois habitués, l'un d'eux pourrait être notre gars, OK?
Cindy'nin üç özel müşterisi var. Biri aradığımız adam olabilir.
Cindy a quitté son travail il y a 5 mois, et vous avez continué à appeler au moins 2 fois par semaine.
- Cindy işi beş ay önce bıraktı ama siz haftada en az iki kez orayı aramaya devam ettiniz.
Non, écoutez, je ne ferais jamais de mal à Cindy.
Bakın. Cindy'yi asla incitmem.
Bordel, Cindy, qu'est-ce que c'est que ça?
Bu da ne Cindy?
Cindy...
Sevimli kız.
Écoutez...
Cindy lise mezunu değil.