English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Civil

Civil Çeviri Türkçe

1,977 parallel translation
Ce qu'il faut comprendre, c'est qu'il a profité toute sa vie de son étiquette de pionnier des droits civiques.
Babam hakkinda anlaman gereken sey, o tüm hayatini civil rights pioneer biletinde yasadi.
Je suis un civil, je n'ai pas de rang. On est égaux.
Ben bir sivilim, bir rütbem yok, ama aslında, biz eşitiz.
C'est un entrepreneur civil.
O bir sivil müteahhit.
Imagine un peu, mentir dans une déposition dans un procès civil.
Düşün bir, sivil davalarda yalan ifade vermek.
J'ai dit les chiffres militaires, c'est le dossier civil.
Askerî dosyalar demiştim. Bunlar yurtiçi kayıtlar.
C'est un civil.
Bir sivil.
C'est un code civil ou un badge, que vous avez à votre ceinture?
Yani, o belindeki şey bir işbitirici mi... yoksa sadece öylesine taşıdığın bir rozet mi?
Un civil n'a pas sa place dans cette opération.
Bu operasyonda bir sivile yer yok.
Ne mets jamais en doute mes méthodes devant un civil.
Bir daha bir sivilin önünde metotlarımı sorgulama, tamam mı?
Sanders a renversé un civil pendant son service.
Sanders görev başındayken bir sivili ezdi.
Victime civile, suspect civil dans les rues de la ville.
Kurban da, zanlı da sivil.
Lors de notre dernière poursuite, je l'ai vue poignarder un civil désarmé sans ciller.
Onunla son karşılaşmamızda silahsız bir sivili gözünü kırpmadan doğradığını gördüm.
Pourquoi c'est dans le civil 2 jours avant un sommet politique explosif?
Peki bunlar çok önemli bir politik zirveden iki gün önce halkın elimde ne arıyor?
Et de plus, il a été promu Capitaine juste avant Star Trek II et ensuite il a pris sa retraite en qualité d'ambassadeur civil.
Dahası, Uzay Yolu 2'den önce Yüzbaşılığa terfi etmişti... ve sonra da sivil büyükelçi olarak emekliye ayrılmıştı.
Nous sommes prêts à couper la section mais nous devons attendre l'ingénieur du génie civil.
O bölümü kesip alabiliriz ama mühendisi beklememiz gerekiyor.
Nous avons demandé à la police de placer des agents en civil dans les rues.
Polisten tüm muhbirlerini sokaklara yollamalarını istedik.
Vous avez déjà pensé à devenir enquêteur civil?
Hiç sivil soruşturmacı olmayı düşündün mü?
Mais on a deux gars en civil qui la surveillent.
Ama aracı izleyen iki sivil memurumuz var şu anda.
On pourrait avoir des gars en civil pour empêcher quiconque de sortir.
Şef, buraya sivil ekip koyup kimsenin dışarı çıkmamasını sağlayabilirdik.
Je vais mettre une équipe en civil pour surveiller l'endroit.
Burayı gözlemeleri için sivil bir ekip görevlendireceğim.
- Aucun civil arménien sera blessé.
Ermeni sivillere zarar gelmeyecek.
Même avec un bataillon de flics en civil. - Elle veut Shane avec elle.
Etrafında gizli bir tabur bile olsa,... bu işi sadece Shane yanındayken yapacağını söyledi.
Acteur au chômage, civil?
İşsiz bir aktörde, bir sivilde?
Sans doute un civil.
Muhtemelen bir sivilin.
Même pas de procès au civil.
CTR'larının hepsi temiz. Sivil bir olay bile yok.
Hitman, je vois des Iraquiens armés, en civil, dans des pick-ups blancs marqués de losanges rouges.
Hitman, kırmızı kare işaretli bir pick-upta sivil kıyafetli, silahlı Iraklılar görüldü.
Vous me demandez d'envoyer ce civil blessé au RCT pour être soigné?
Siz benden, yaralı bir sivili, ilk yardım için tahliye etmemi mi istiyorsunuz?
Vous avez eu le rapport de Hasser concernant son tir sur civil?
Hasser'in, şu sivili vurması ile ilgili raporu ne yaptın?
Dans le civil, gros, si on fait ça, on finit en prison.
Sivil hayata geri döndüğümüzde, adamım bunların sorumlusu, biz isek hapsi boylamamız lazım.
Dans le civil, un con colle un sticker "Protégeons la planète" sur sa caisse, et d'un coup, il se soucie de l'environnement.
Sivil hayatta, arabasının camına, "Çevreyi koruyun!" çıkartması asan salaklar vardır hani. Sanki, bir bok anlarlarmış gibi.
Vous êtes consultant civil attaché au ministère de l'Intérieur.
İç İşleri Bakanlığı Sivil Danışmanı.
Maintenant que la menace est plus faible, le CIS saute sur l'occasion de remettre un civil aux commandes.
Şimdi tehdit seviyesi düşük olduğu için, IOA komutaya sivil birini koyma fırsatından yararlanmaya çalışıyor.
Un civil m'a accusé de harcèlement, c'est allé aux affaires internes, je ne bosse plus à la Crim.
Bir sivil beni tacizle suçladı, İçişleri'ne kadar gitti diye artık Cinayet Masası'nda çalışmayacak mıyım yani?
Sam Bennett. Civil.
Sam Bennett.
{ \ pos ( 192,210 ) } Selon l'état civil de Virginie, Quinn est enterré à Arlington.
Gazi İşleri kayıtlarına göre Arlington'da gömülüymüş.
Il est impossible qu'un civil ait pu monter à bord.
Bir sivili gemiye almış olmam mümkün değil.
Six fois lauréat du prix du Service Civil Méritoire *.
Altı adet Övgüye Layık Sivil Hizmet Ödülü.
- La prochaine récompense décernée est la médaille pour Service Civil Méritoire pour avoir fait preuve d'une incroyable initiative et un modèle d'excellence.
Sırada, sıra dışı inisiyatif ve mükemmeliyet için verilen Övgüye Layık Sivil Hareket Ödülü var.
Il y avait un flic en civil, et...
Bir sivil polis bizi görmüş ve...
Keating est un civil comme nous.
Keating bizim gibi sivil.
Nous devons craindre une grande quantité de sang versé pour les obtenir. Mais nous devons toujours nous souvenir qu'une constitution libre d'un gouvernement civil ne peut être acquise à un prix trop élevé, car il n'y a rien de ce côté de Jérusalem de plus important pour l'humanité.
Onları elde etmek için çok fazla kan dökülmesini bekleyebiliriz fakat şunu hiçbir zaman unutmamlıyız ki sivil bir hükümetin özgür anayasası sanki Kudüs'ün bu yakasında insanlığın yararına hiçbir şey yokmuş gibi, çok az bir bedel ödenerek kazanılamaz.
Je n'ai pas d'ordre à prendre d'un civil
Ben sivillerden emir almam.
C'est dur pour une célébrité de sortir avec un civil.
Bir siville çıkmak, bir ünlü için çok zor.
Il y a beaucoup de gens du gouvernement en civil.
Birçok devlet görevlisi üniformasız bir şekilde orada.
Je suis le civil.
Ben polis değilim.
J'enquête sur le meurtre d'un civil, Jason Colvin, et sur la tentative d'assassinat de Max Payne.
Silahsız bir sivilin, Jason Colvin'in vurulması ve dedektif Max Payne'e cinayet teşebbüsünü araştırıyorum.
- Oui. - Beecher, apportez-moi une copie du Code civil.
Beecher, şu yasa taslağından getirsene bana.
John est vraiment, un vraiment gentil civil naïf. - Quoi?
Neyi?
Et aucun civil tué.
Sivil kayıp olmaz.
C'est un litige civil.
Biz Cinayet Masası'yız.
- Un civil?
- Sivil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]