English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Contacts

Contacts Çeviri Türkçe

2,639 parallel translation
Et tous vos contacts étaient avec...?
- Buradaki muhatabınız...
En plus, Ming peut m'avoir, genre 200 inscriptions à cette course grâce à ses contacts de la mafia.
Artı Ming benim için, mafya bağlantılarıyla 200 imza alabilir.
Les contacts "accidentels".
"Tesadüfi" dokunuş.
Multiples contacts hors périmètre.
Hattın dışında büyük bir şey var. Şimdi sınıflandırıyorum.
Et bien pour toi il s'agit de prendre des contacts à la table des grands.
Senin içinse, yetişkinler bölgesindeki insanlarla yüzleşme zamanı.
Alors tapez dans vos contacts de la CIA.
O zaman CIA bağlantılarını kullan.
Il vaudrait mieux réduire nos contacts au minimum.
Bence iletişimi en az seviyede tutmak en iyisi olacaktır.
Avait-elle des contacts avec eux?
Onlarla hiç bağlantısı olmuş mu?
Je n'avais pas d'autre moyen de rentrer dans l'immeuble. Et j'ai perdu tout mes contacts. après avoir laissé tomber mon téléphone portable dans l'exposition de pingouins.
Binaya girmek için başka bir yolum yoktu ve cep telefonumu penguen sergisine düşürdüğümde tüm numaralarımı kaybettim.
Et j'étais très inquiet que Sarah avec son expériences et ses contacts qu'elle prenne ta mère de vitesse.
Sarah'ın tecrübesi ve bağlantıları sebebiyle annenden daha önce kitabı yayınlamasından endişeleniyordum.
Ceux qui ont piqué votre poupée, ont sûrement des contacts là-bas.
Hizmetçini çalanların kesinlikle orayla bir bağlantısı vardır.
Je suis obligé par contrat de fournir à Amy une conversation et des contacts physiques occasionels mais il n'est spécifié nulle part que je peux pas sous-traiter à un Indien
Anlaşmamıza göre bu akşam Amy'e diyalog ve fiziksel etkileşim sağlamakla yükümlüyüm ancak hiçbir yerde Hindistanlı bir kaynak kullanamayacağım yazmıyor.
Bon, aucun de mes contacts n'a entendu parler d'un disque volé récemment.
Tamam, peki. Tüm kontaklarımı kontrol ettim ve kimsenin yakınlarda çalınan disklerden haberi yok.
C'est la raison pour laquelle tu dois couper tous contacts avec moi.
Bu yüzden benimle görüşmeyi kesmelisin.
J'ai parlé à un de mes contacts au Bureau des Archives Municipales.
Belediye arşivindeki bir irtibatımla konuştum.
haha. Alors puis-je demander pourquoi nous allons à Atlantic City plutôt que de faire une video conference avec ces contacts?
Kontratları yollamak yerine neden Atlantic City'e...
Car tous mes contacts ont été renommés Pénis.
Çünkü bütün rehberim "Penis" ile değiştirilmiş.
Que faire si vous, euh, découvrer un de ses contacts dans le monde souterrain?
Ya onun yer altındaki bağlantılarından birini keşfedersen?
Je l'ai rencontré car c'est la seule personne qui a eu des contacts avec Ellen.
Onunla buluştum çünkü Ellen'la bağlantısı olan tek kişi o.
J'ai contacté Walt Furlong pour qu'il demande à Washington, voir si ses contacts peuvent le trouver.
Walt Furlong'tan bağlantılarını kullanarak onu başkentte araştırmasını istedim.
Si tu te trouvais dans une conduite d'eau ou sur une poignée de porte, les quelques premiers contacts t'auraient achevé.
Çeşmelerden ya da kapı kolundan geldiysen birkaç temasta oralardan da silinirdin.
Kevin Creed a des contacts très influents investis dans les actions d'Urthstrike.
Kevin'nın o ve Urthstrike'ın yaptıklarına yatırım yapan bazı etkili tanıdıkları var diyelim.
Le planning de Declan, les contacts d'urgence, les clés, les mots de passe.
Declan'ın programı, acil durum rehberi fazladan anahtarlar, alarmın şifreleri.
En tant que psychothérapeute, j'ai des contacts avec des clients effrayants. Hmm.
Bir psikoterapist olarak benim de garip müşterilerle uğraştığım oluyor.
J'ai encore beaucoup de contacts dans la police.
Hukuki yaptırımlarda hala bir çok bağlantım var.
Je t'ai dit que j'avais des contacts à foison avec les forces de l'ordre.
Bağlantım olduğunu söylemiştim.
Des contacts, mon oeil.
Bağlantılarını sevsinler.
Tu veux des contacts, espèce de merdeux?
Bağlantı ister misin seni pislik?
Appelle tes contacts au département de police du Dakota du Sud.
- Güney Dakota eyalet polisi ile temas kur.
Je crois que les journalistes qui partagent leurs contacts finissent par être récompensés.
Bağlantılarını paylaşan gazetecilerin eninde sonunda ödüllendirildiğine inanıyorum.
Les journalistes qui partagent leurs contacts finissent par être récompensés.
Bağlantılarını paylaşan gazetecilerin eninde sonunda ödüllendirildiğine inanıyorum.
Mes contacts. Ils pensent qu'ils l'ont trouvée.
Bağlantılarım, onu bulduklarını düşünüyorlar.
Mes contacts, mes sources, se sont peut-être mises en danger en me parlant.
Bağlantılarımız, kaynaklarımız bizle konuşarak kendilerini tehlikeye atmış olabilirler.
Isaac a déjà épuisé tous nos contacts.
Isaac bütün haber odasını bağlantı listesiyle zaten tüketiyor.
J'ai des contacts à l'intérieur.
İçeride adamlarım var.
Je pensais que vous aviez plein de contacts.
Tüm kirli polisleri yönetebildiğini sanıyordum.
Aucun renseignement sur lui dans ses contacts?
- Rehberde adamla ilgili başka bilgi var mı?
J'ai fait le point avec mes contacts dans la police et je vous ai eu ce dépliant gratuit.
Bağlantılarımla görüştüm ve size bu ücretsiz broşürü ayarladım.
Des e-mails et une liste de contacts.
Postalar ve kişi listesi vardı.
Un de nos contacts dans la mafia russe nous a dit il a sorti une équipe qu'ils ont envoyé pour tuer Elias.
Rusya mafyasındaki bağlantılarımızdan biri, onun Elias'ı öldürmek için yollanan bir grubu harcadığını söyledi.
J'ai dû jouer avec beaucoup de mes contacts pour vous sortir.
Seni dışarı çıkarabilmek için bir sürü yerden iyilik istemek durumunda kaldım.
Des contacts entre Wickes et Ridgeway?
- Wickes'le Ridgeway bağlantı kurdu mu?
Si tu veux vraiment des réponses, Je pourrais piocher dans une ancienne liste de contacts.
Gerçekten cevap arıyorsan, eski irtibat telefonlarını bulabilirim.
Cho, Rigsby, Je veux que vous mettiez ensemble un calendrier et une liste de tous les contacts de la victime avant qu'il ne disparaisse.
Cho, Rigsby bir zaman çizelgesi oluşturmanızı ve kaybolmadan önce kurbanın görüştüğü tüm kişilerin listesini çıkarmanızı istiyorum.
Donc c'était le dernier des cinq contacts les plus fréquents d'Annie Yang si on s'en réfère à son journal d'appel, et aucun d'eux n'a pû nous donner d'indications sur le fait qu'elle avait une liaison avec Cameron Fuller.
Aradığım kayıtlara göre Annie Yang'ın en çok iletişim kurduğu beş kişiden sonuncusuydu. Hiçbiri de onun Cameron Fuller'la ilişkisi olduğuna dair bir şey görmemiş.
Allez voir s'il n'y a pas eu de nouveaux contacts.
Son zamanlarda iletişim kurmuşlar mı bir bakın. McGee...
J'ai des contacts.
Devamlı irtibatlar...
Ouais, écoute, je viens de parler avec mes contacts dans la section 6.
Altıncı bölümdeki bağlantımla konuştum.
Si un de ses contacts à la police fait un pas de travers, il a un plan de réserve.
Bu da demektir ki, eğer polisteki bağlantıların başına buyruk davranırsa, bir yedek plânın vardır.
Établi des contacts?
Ağzlarını arasaydın.
{ \ pos ( 192,225 ) } Carlos Abreu doit avoir repris des contacts avec son gang.
Devam eden bir soruşturma hakkında yorum yapamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]