Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Content
Content Çeviri Türkçe
21,743 parallel translation
Tu n'as pas l'air content de me voir.
Beni gördüğüne pek mutlu olmamış gibisin.
Tout le monde est si content de te voir.
Herkes seni gördüğü için çok mutlu Ragnar.
Content de voir que tu assures toujours.
Hala formda olduğunu görmek beni sevindirdi.
Je suis content que ce soit un mec bien.
İyi biri olmasına sevindim.
Content d'en être.
Bu ekibin bir parçası olduğum için mutluyum.
Jackson, je suis si content que tu te réveilles.
Jackson, uyandığına sevindim.
Content que tu sois réveillée. J'ai un truc important à te demander.
Sana sormam gereken önemli bir sey var.
Content d'avoir pu vous parler.
- Tamam, sonra görüşürüz! - Seninle konuşmak harikaydı.
Content de vous avoir vues.
Görüşürüz.
" Je suis content de vous avoir vus, Julie et toi, dimanche.
Pazar günü seni ve Julie'yi görebildiğime çok sevindim.
Je suis content que tu aies pu dormir.
Biraz uyuyabilmene sevindim.
Tu sais, je suis content qu'il soit parti, mais ce mec faisait le meilleur ragoût que j'ai jamais mangé.
Gittiği için mutluyum ama adam gördüğüm en iyi güveci yapıyordu.
- Content de te rencontrer.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
Je... Je suis vraiment content pour vous deux.
# Gerçekten sizin adınıza çok sevindim #
Je suis tellement content qu'on ait parlé de ça.
Bunu söylediğimiz iyi oldu.
Je suis surtout content que votre mari ne vous ait pas tuée.
Kocanızın sizi öldürmediğine sevindim.
Je suis content que vous ayez pu venir.
- Gelmenize sevindim, çocuklar.
Qu'il soit là, c'est déjà une victoire. Content de vous voir.
Burada olmasının sebebinin % 50'si savaşımız için.
Je suis content que tu sois rentrée.
Eve geldiğine sevindim.
T'es content de toi?
Ne yaptığına bak.
Tu devrais être content que Jace s'intéresse à quelqu'un d'autre que lui.
Yani Jace'in kendisinden başka birine ilgi duymasından mutlu olmalısın.
- Content de vous voir.
Seni aramızda görmek güzel.
- Content de t'avoir vue.
- Seni görmek güzel.
Je suis content que tu aies apprécié mettre ta bite dans sa mignonne, mignonne petite chatte.
Aletini koymaktan hoşnut olduğun için memnun oldum Tatlı, tatlı küçük kedi içinde.
Je peux juste dire a quel point je suis content du choix que j'ai fait?
Yaptığım seçimden ne kadar mutluyum bilseniz.
Je suis vraiment content de te voir qu'une seule fois par an.
Teşekkürler Ramona. Seni yılda sadece bir kez gördüğüme çok mutluyum.
Content de te revoir.
Yeniden hoş geldin.
Vous devriez être content.
İyi hissetmelisin. Dalga mı geçiyorsun?
Non, je suis content que tu l'aies fait.
Hayır, çok makbule geçti.
Je courais bien, le coach était content et voilà que je me tords la cheville.
İyi koşuyordum, koç mutluydu ve sonra bileğimi burktum.
Je suis content d'y être.
Zamanı geldiği için mutluyum.
Je ne suis pas content, alors je me plains.
Mutlu değilim ve şikayetçiyim.
Parce que je suis tellement content qu'on s'entende si bien.
Çünkü iyi anlaştığımız için çok mutluydum.
Je suis content de vous rencontrer.
Sizlerle tanıştığıma çok sevindim.
Mais je suis content de l'avoir fait.
Ama yaptığıma memnunum.
Je suis content que tu restes.
Kaldığın için çok mutluyum.
Ils ne seront pas content de tout ça.
- Bundan hoşlanmayacaklar.
Je suis content de vous avoir rattrapé.
Seni yakaladığıma sevindim
Je suis tellement content qu'elle aille bien!
İyi olduğu için çok mutluyum
Je suis content parce que les gens à qui je tiens sont dans un vrai pétrin.
Sevdiğim insanların başı belada olduğu için ben de çok mutluyum.
Je suis content que l'on soit tous sur la même longueur d'onde.
Benzer sayfada olmamıza sevindim.
Tu es content qu'il ait craqué?
Sır tutmadığı için memnunsun yani?
content de vous voir.
Baş sağlığı dilemek istiyordum.
Je suis très content que tu fasses ça.
Senden çok memnunum.
C'est Andri qui va être content.
Andri buna bayılacak.
Je suis content que tu trouves ça valable.
Değerli bulduğuna sevindim.
Je suis content que tu sois là.
Burada olduğuna sevindim.
Je suis vraiment content de vous rencontrer.
Seninle tanıştığıma çok sevindim.
Je suis content d'être dans ton équipe. - Je le crois bien.
- Aynı takımda olduğumuz için çok şanslıyım.
Content de vous voir.
Gel beraber bir resim çekilelim.
Content de te voir.
Tatiliniz nasıl geçti?