English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Cookie

Cookie Çeviri Türkçe

1,263 parallel translation
– C'est quoi, Cookie?
- O da neydi aşçı?
la ravissante dame à la fourrure ou Cookie?
Kürk şal içindeki çekici genç bayan mı, yoksa aşçı mı?
Tu as fait une connerie, Cookie.
Buraya gelerek büyük bir hata yaptın, aşçı.
Cinq ponts, Cookie.
Beş güverte aşçı.
Fini la rigolade, Cookie.
Beyzbol sezonu bitti, aşçı.
Tu t'es fait baiser, Cookie.
Sen ya da bir başkası. Senin başına geldi aşçı.
Arrête, Cookie.
Vazgeç, aşçı.
Cookie.
Aşçı.
Présente-toi sur la ligne, Cookie.
Şimdi, bu çizgiye rapor vereceksin, aşçı!
Et bien, Timothy Muskie Hanson, que diriez-vous d'un beau grand cookie? N'importe quelle sorte.
Pekala, Timothy Muskie Hanson, büyük bir kurabiyeye ne dersin?
- T'auras un cookie.
- Sana bir kurabiye veririm.
J'ai un cookie pour toi.
- Burda senin için kurabiyem var.
Earl, Cookie, on a un problème.
Earl, Cookie, bir durum var.
Cookie et moi travaillons en équipe, bien que je ne fasse rien.
Cookie ile ekip olarak çalıştığımızı düşünmeyi seviyorum. Bir şey yapmadığım hâlde böyle.
Oui, Gerald et Cookie Fleck.
Gerald ve Cookie Fleck. İki geceliğine buradasınız.
Cookie Guggelman?
- Evet o. Siz Cookie Googleman mısınız?
- Vous êtes Coo...?
- Ve sen de Coo- - - Bu da Cookie.
- Cookie.
- Cookie.
C'est Coo-Coo-Coo-Coo-Cookie!
- Çoraplarına bakıyordum.
- Ce n'est pas le même dresseur. - Ce n'est pas Cookie Fleck.
- Cookie Fleck'e benzemiyor.
On nous dit que le chien est mené par... - son mari, Gerry Fleck.
Kulağımıza köpeğin Cookie'nin eşi Gerry Fleck'le çıktığı çalındı.
On faisait ça pour rire.
KAPTAN VE COOKIE Yalvar!
- Cookie?
- Cookie. - Efendim.
- Oui? Cookie Guggelman?
- Cookie Googleman mısınız?
- Et un cookie.
- Ve kurabiye. Bugün yememiştim.
- Quoi? le cookie?
Ne, kurabiyeler mi?
Cuqui!
Cookie!
Viens danser!
Haydi, Cookie!
Pas mon Cuqui!
Cookie'mi değil!
Un vieux cookie?
Eski bir kurabiye mi?
donc soit sûr d'essayer et de tester le nouveau Chip-A-Roo cookie aujourd'hui.
Öyleyse yeni Chip-a-roo kurabiyesini denemeyi unutma.
je peux t'offrir quelques miettes de cookie?
Şansımız varmış ki, söndürebildim.
Tout le monde prend un cookie et se rassemble en cercle.
Herkes, bir kurabiye alsın ve toplansın.
Chez Cookie, en ville
Şehir merkezinde Cookie'nin yerinde.
C'est un légume, Cookie. Nos hommes ont besoin des quatre groupes de nourriture.
O bir sebze, Cookie.
Dites à Cookie de préparer les oeufs et la moutarde.
Cookie'ye tereyağını eritmesini... söyleyin.
- Le médecin s'appelle Cookie?
Doktorunuz, Cookie diye çağırdığınız mı?
La vie est un cookie.
Hayat bir kurabiyedir.
Ils ont des glaces au cookie.
Dondurmalı pastaları var.
- Tu as déjà rencontré mes parents?
- Anne ve babamla tanıştın mı? - Cookie'yle tanıştım.
- Bonjour, Robbie. - Un cookie?
- Kurabiye?
Un petit cookie, ça te dit?
Bir kurabiye almaz mısın?
Notre cookie! - Continue.
- Bilgisayar bilgilerini eşleştiriyorlar.
COOKIE KWAN AGENT IMMOBILIER Merci à Crazy Larry, dont les prix à la télé sont insensés.
... ayrıca Crazy Larry'ye büyük ekran televizyonlardaki çılgın fiyatlar için teşekkür ediyoruz!
Oh, Ricky, je faisais de la pâte à cookie pour tes amis et toi... et j'ai eu un accident!
Ah Ricky, sizin grup için pekmezli kurabiye yapıyordum ama bir kaza oldu işte.
Le gagnant a droit à un cookie. Prêt?
Amaçsız olduğumu ve hiç ihtiraslı olmadığımı söyledi.
– II a menti, Cookie.
- Yalan söyledi, aşçı.
Merde, Cookie, bouge ton cul!
Lanet olsun, aşçı. Kıpırdat kıçını!
Qu'y a-t-il, Cookie?
Evet, ne oldu dostum?
Qu'y a t'il cette fois, Cookie?
Şimdi ne var, Cookie?
Merci.
Sağol, Cookie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]