English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Coral

Coral Çeviri Türkçe

286 parallel translation
CORAL CHANDLER, ex-chanteuse, cause du crime...
Cinayete sebep olan şarkıcı
Mesdames et messieurs, Mme Coral Chandler!
Bayanlar ve baylar, Bn. Coral Chandler.
Que s'est-il passé?
Rip, ben Coral, Dusty. Ne oldu?
Vous connaissez Mme Chandler?
Coral Chandler'ı ne kadar zamandır tanıyorsun?
J'y vais, Mademoiselle.
- Bakıyorum Bayan Coral, bakıyorum!
Coral vous a parlé?
- Coral mı söyledi? - Üstüne bastın.
Coral l'a fouillé avant de vous assommer!
Coral kasamda olmadığını biliyor. Seni bayılttıktan sonra kasadaki her şeye baktı.
Vous ne voulez ce pistolet que pour envoyer la belle Coral sur la chaise.
O silahı istemezsin. Onu elektrikli sandalyeye göndermek istemiyorsan.
Je l'ai suivi et l'ai tué avec le revolver de Coral.
Bana gereken de buydu. Adamı takip ettim ve kızın silahıyla vurdum.
Qui m'aurait dit... que Johnny était revenu, sinon Coral?
Buna inanmıyorsan Johnny'nin geri döndüğünü nereden biliyorum? O söyledi!
La terre sous les sabots de ton cheval vient de Coral Flats.
Atinin nalindaki kil sadece Coral Flats'te var.
Vous n'iriez pas vers Coral Harbor, n'est-ce pas?
- Coral Harbour'a mı gidiyorsunuz?
Oh, madame. Vous cherchez M. Coral?
Bayan, Bay Coral'i mi arıyorsunuz?
- M. Coral.
- Bay Coral.
Soit, je peux déjà vous dire qu'il n'est pas très soigneux.
Bay Coral olsun. Bakın. Hemen onun dağınık biri olduğunu söyleyebilirim.
M. Coral, vous prenez pas votre lettre?
Bay Coral, mektubunuzu almayacak mısınız?
Oui, c'est bien pour moi. M. Coral, c'est moi.
Doğru banaymış.
- Je m'appelle Coral, Robert Coral.
- Adım Coral. Robert Coral.
Oui, Robert Coral.
Evet, Robert Coral içindi.
Bliss, Coral, Delvaux, Fergus et moi n'étions pas de vrais amis.
Bliss, Coral, Delvaux ve ben gerçek arkadaşlar değildik.
C'est Robert Coral.
Bu Robert Coral.
Et Morane et Coral?
Ve de Morane ve Coral'e?
RÉGLEMENT DE COMPTE À OK CORAL EN MORSE
MORS ALFABESİYLE GUNFIGHT AT O.K. CORAL
Le 26 novembre, six porte-avions quittèrent les îles Kouriles, au Japon.
26 Kasımda, altı uçak gemisi Japonya'nın kuzeyindeki Coral adalarından ayrıldı.
Ça pourrait être une maisonnette de style espagnol.
Belki de Coral'daki şu kerpiç evlerden biridir.
Les mystères magiques de Jonas et la baleine, la forêt de corail et le galion espagnol submergé.
'Jonah ve Balina'nın esrarengiz sırrı, Coral ormanı ve'batık ispanyol kalyonu.'
Nous vous invitons à entrer dans le monde magique de la forêt de corail où vous observerez les merveilles des profondeurs sans vous mouiller.
'Sizleri Coral ormanının büyülü dünyasına girmeye davet ediyoruz''ıslanmadan dipteki güzellikleri görmek istiyorsanız tabi ki.'
- L'Hôtel Coral Essex.
Bütün tesislere sahip okyanus manzaralı. - Harika.
Elle n'a rien d'inanimé!
Coral'a cansız demek haksızlık olur doğrusu.
Où elle habite?
- Coral nerede oturuyor?
Et je te parie 50 $ qu'elle saute un autre type avant dimanche!
- 50 dolarına bahse varım... Coral bu hafta bitmeden başka bir erkekle birlikte olacak.
- Tu as dragué Coral? - Pour récupérer mes 50 $.
- Coral'a asıldın öyle mi?
Moi, c'est Mimsy, et ma soeur, Coral.
Ben Mimsy. Bu da kardeşim Coral.
Coral... tu m'appelles Elly... et que toi, Mimsy... tu m'appelles Bev.
- Coral. - Coral bana Elly demen. Sen de Mimsy bana Bev de.
Ma benjamine, Coral?
Küçük kızım Coral var ya?
Fabre Coral.
Fabre, Coral.
Coral Fabre.
Coral Fabre.
C'est Coral.
Ben Coral.
Coral, nous sommes victimes d'un terrible destin.
Coral, bizim başımıza gelen kaderin bir cilvesiydi.
C'est Coral, ma sœur Elle...
Coral, kız kardeşim. Gittiğim her yere benimle gelir- -
Coralito, folle.
Küçük çılgın Coral.
Coral, tu es mon air, ma force, mon tout.
Coral, sen benim soluduğum havasın, güç kaynağım, her şeyimsin.
Je te le jure, Coral.
Yemin ederim, Coral.
Je suis Coral, la petite sœur
Benim adım Coral, Nico'nun kız kardeşiyim.
- Nous sommes arrivés jeunes.
- Coral geldiğinde bir çocuktu, benim gibi.
Coral, curieux prénom.
Coral. Ne kadar tuhaf bir isim.
Chante toi aussi, Coral.
Sen de söyle, Coral.
Coral, après la messe, tu pourrais peut-être aller à la poste?
Coral, ayinden sonra, neden postanedeki şu işle ilgilenmiyorsun?
- J'en ai trouvé un.
Hotel Coral Essex.
Vous pouvez m'appeler au Coral Essex.
- Ben...
Non, Coral...
- Coral, mercan anlamında.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]