Dayana Çeviri Türkçe

Je ne peux pas...

Dayana...

Si vous avez besoin d'un ami ou d'une épaule pour vous poser, ou de genoux pour sautiller dessus, faites "T" comme "Toute la nuit."

Şey söylemek istemiştim, arkadaş arıyorsan ve ya dayana bileceğin bir omuz hemen ayağa kalk ve "Uzun Geceler"'i ara.

Est-ce une chose... que vous pourriez assumer. Capitaine?

Bu tür şeylere dayana bilir misiniz, Kaptan?

- petite voix grinçante que je ne peux pas...

- sızlanan küçük seslerine dayana- -

Oui, tu crois que tu n'aimes pas? Je ne supporte pas...

Ya, sen sevmediğini söylüyorsun, ben dayana...

Tu tiendras le coup?

Dayana bilir misin?

- Votre carte. Je vais devoir vous l'enlever quelques secondes.

Hady... sadece birazıcık dayana Cindy

Salut, les gars. On revient.

Dayana...

Ton cou n'est pas d'acier, et je sais viser.

Senin kuvvetini ve ne kadar dayana bileceğini biliyorum.

Eh bien, en se basant sur les faits disponibles- - La ferme!

- Elimizdeki kanıtlara dayana -

- Les preuves montrent qu... - Ferme-la!

- Elimizdeki kanıtlara dayana -

Mais ça ne fait qu'une journée.

Sadece bir gün geçti ama ben dayana...

Quand je l'ai entendu parlé au téléphone, Il parlait à quelqu'un il avait une relation personnelle et de confiance avec elle.

Onu telefonla konuşurken duyduğum da, kişisel ve güvene dayana bir ilişki içinde olduğu biriyle konuşuyordu.

Je ne peux pas... Je ne peux pas le supporter!

Dayana... dayanamıyorum.

Je ne peux pas...

Ama dayana...