English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Deke

Deke Çeviri Türkçe

290 parallel translation
- Que s'est-il passé?
- Ne oldu? - Merhaba, Deke.
- Bonjour, Deke. Elle s'est blessée.
Genç bayan kendini kesti.
- Ne t'inquiete pas, Deke. Dans un bateau.
- Endişelenme, Deke. kayıkta yaptı.
- Deux Bloody Mary, Deke!
- İki Bloody Mary, Deke.
Deke, je dis ce qui m'est arrivé.
Deke, bak, tek söylediğim teknelerimden birine ne olduğu.
Qu'est-ce que je te dois, Deke?
Borcum ne, Deke?
- Deke.
- Deke.
- Oh, Deke. Oui.
- Deke tabii, evet.
Deke Thornton?
Deke Thornton?
Navré pour Deke, j'l'aurais pas cru comme ça.
Deke için kusura bakma. Onu böyle düşünmemiştim.
Et Thornton et les autres?
En azından Deke için endişelenmemiz gerekmeyecek.
Salaud de Thornton.
Canın cehenneme Deke Thornton!
Deke Rogers s'est fait voler son bateau sur la rivière mais il en a trouvé un nouveau dans sa piscine.
Görünüyor ki Deke Rogers nehirdeki teknesini çaldırdı ama yüzme havuzunda yeni bir tane var.
Deke, qu'est-ce que tu fais là?
Deke, burada ne arıyorsun?
Qu'est-ce que tu attends de moi?
Benden ne istiyorsun, Deke?
Les gens évoluent.
İnsanlar büyür, Deke.
"Deke DaSilva, appelé sous les drapeaux le 4 août 1969."
"Deke DaSilva, 4 Ağustos 1969 da askere alındı."
Viens, Deke.
Haydi, Deke.
Saute.
Atla, Deke, Atla!
Deke.
Deke! Deke!
- Chope-le, Deke.
- Yakala onu, Deke!
- Deke... - Quoi?
- Deke...
On n'est pas si différent, Deke.
O kadar farklı değiliz, Deke.
Deke, comprenez bien qu'on n'est pas des héros, mais des victimes.
Deke, bilmelisin ki bizler kahraman değiliz, kurbanlarız.
Allez. Va chercher le ballon, Deke.
Bu daha iyi, çık dışarı, balonu çıkar Deke.
Le premier sur le terrain, joueur d'arrêt-court, Deke Davis. Quel merveilleux coup!
Kaplanlarda ilk olarak tutucuyu oynacak oyuncu, dört numara, Deke Davis.
J'ai pu sortir son oncle Deke de l'hôpital psychiatrique de Fairview.
Fairview Akıl Hastanesi'ndeki amcasını kontrol etmekte zorluk çektim.
- Son oncle Deke Murdock.
- Amcası Deke Murdock.
Il déteste son oncle Deke qui vendait ce truc-là.
Hayır. Bu maddeyi satan amcası Deke'ten nefret ediyor.
J'ai dû appeler ton oncle Deke.
Amcan Deke'i şehre getirmem gerekiyordu.
- Comment va oncle Deke?
- Deke amca nasıl?
- Tu n'as pas d'oncle Deke.
- Senin Deke amcan yok.
Ça fait soixante-deux hommes... en trente-six semaines.
Deke, son 36 haftada... bu 62. adam oluyor.
Tu n'es pas d'accord, Deke?
Sence de öyle değil mi Deke?
Tu vas à la recherche de Deke?
- Cidden Deke'in peşinden mi gideceksin, adamım?
- C'est Deke.
- İsa Aşkına! Bu Deke!
Deke, tu vas te faire descendre.
Deke, Allah'ın cezası, kendini öldürteceksin. Yere yat.
Deke, je sais qu'on s'en tirera.
Deke, her şeyin iyi olacağını biliyorum.
Un,... deux,... trois,...
Bir Iki Üç. Triple deke.
Voici Deke Slayton.
İşte Deke Slayton.
Deke est l'un des fameux "sept astronautes Mercury".
Deke, Mercury 7 astronotlarından biri hanımlar ve beyler.
Il attribue les missions. Alors on lui reverse une partie de notre salaire.
Astronotların uçuş programlarını hazırlıyor biz de maaşımızın bir kısmını el altından Deke'e veriyoruz.
On m'a formé pour aller sur Fra Mauro. Ce sont des foutaises de fonctionnaire médical!
Ben, Fra Mauro Tepeleri için eğitildim ve bu da uçuş doktorunun uydurması Deke!
Je peux monter voir Deke.
Duke'la bir de ben konuşsam, olmaz mı?
Si j'avais eu un dollar chaque fois qu'on m'a "tué", je serais riche!
Bu şeyin içinde her öldüğümde bana bir dolar verselerdi senin için çalışmama gerek kalmazdı Deke.
Jim, ici Deke.
- Jim, ben Deke.
Deke, je t'écoute.
Selam Deke. Neler oluyor?
- Papa, t'es rentré!
- Babam geldi. - Hey Deke!
Deke, retourne au lit.
Deke, hemen yatağına.
Deke Thornton.
Deke Thornton.
Viens là.
O üçlü deke i çalışıyordun değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]