Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Dendi
Dendi Çeviri Türkçe
353 parallel translation
McTeague payait les tournées.
İçkiler McTeague'dendi.
Pas plus, pour ces magnifiques alezans?
Bu muhteşem doru atlara 5000 frank dendi sayın konuklar.
On m'a dit que vous, Mlle Elizabeth Bennet, alliez vous fiancer à mon neveu, M. Darcy.
Bana dendi ki, Bayan Bennet... siz ve yeğenim Bay Darcy nişanlanmışsınız.
Ce n'est que la 1re fois.
Altı üstü bir kez "dışarı" dendi.
Chacun pour soi!
- Herkes kendi başına dendi!
150 par ici. 200?
150 dolar dendi. 200 veren var mı?
400 dollars?
300 dendi. 400 dolara çıkan var mı?
Elle vous a coûté cher, cette jolie sculpture?
500 dendi. Bu güzel heykel için de çok para ödemişsinizdir herhalde.
Quelle forme d'assassinat est au programme?
400 dendi. Acaba programda nasıl usta işi bir cinayet var?
2000 dollars. 2000 dollars.
2000 dolar. 2000 dolar dendi. 2500 veren var mı?
J'ai une offre de 2250 $!
2250 dolar dendi.
Douze. Qui dit treize?
1200 dendi. 1300 veren var mı?
"L'Age de l'Innocence" est ainsi nommé car l'enfant est supposé exempt de toute sexualité.
Çocuğun hiç bir cinsel bilince sahip olmadığı varsayıldığından, o döneme "masumiyet çağı" dendi.
Le discours, confirmé par son commandant en chef, le capitaine Bennett Marco, et les neuf survivants de sa patrouille, disait, entre autres... " Faisant preuve d'un courage dépassant son devoir,
Amiri, yüzbaşı Marco ve bölüğündeki 9 arkadaşı tarafından tasdik edilen takdirnamesinde şöyle dendi : "Görevinin gerektirdiklerinin üstünde ve ötesinde cesaret göstererek..."
Ils ne savent pas que nous ne sommes que dix.
"Çok sayıda sadık adam" dendi.
C'est urgent.
Çok acil dendi.
Nous allions de la Nouvelle-Bretagne à Port-Moresby, quand le pilote a été contacté pour aller chercher les survivants d'un bombardier.
Yeni Britanya'dan Port Moresby'e gidiyorduk. Pilota bir Avustralya bombardıman uçağından kurtulan sekiz kişiyi al dendi.
Mais on m'a dit que sa vie n'était pas en danger.
Ama bana hayatı tehlikede değil dendi, bunun için...
J'en ai quatre, parce qu'on m'a dit, quatre.
- 4, çünkü bana 4 dendi.
On a dit 150.
- 150 dendi.
On a dit 200.
200 dendi. 200 dolar verildi.
250.
- 250. - 250 dendi.
À 500 dollars vous faites une excellente affaire.
Ama yine de çok ucuz. 500 dolar. 500 dolar dendi.
Banco, seul.
- Banko. - Banko dendi.
- Pardon, Monsieur, on vient de me dire... - De vous dire quoi?
- Affedersiniz, bana dendi ki...
J'ai été qualifiée de potelée, dodue, joufflue. Mais jamais de gros derche.
Bana, tombalak, tombik, toparlak dendi ama koca popolu hiç denmemişti.
Il dit qu'il veut me voir seul.
Beni yalnız görecek dendi!
Qui on engraisse, le D. A?
Bizi D. A'e şikayet eden kim? Bize git dendi.
J'ai cru comprendre que vous n'étiez pas au courant du nouveau roman de M. Mallory.
Bana dendi ki, Bay Greenleaf, Bay Mallory'nin yeni kitabının içeriği konusunda hiçbir şey bilmiyormuşsun.
Nashville avait été surnommée l'Athènes du Sud,
Nashville'e, Güney'in Atina'sı dendi.
Quelques-uns des Sonnets from the Portuguese et les pages d'un journal où elle décrivait les gens qu'elle rencontrait les lieux où elle allait, ses voyages au Lido le baiser sous le pont.
Sonelerin bazıları Portekizce'dendi Elizabeth bazı sayfalarda tanıştıkları insanları, gittikleri yerleri anlatıyordu Lido'ya gidişlerini, köprü altında öpüşmelerini.
On développa l'électricité... et on construisit un métro aérien... qu'on appela le "el", et qui surplombait l'avenue... jusqu'à sa destruction, en 1954.
Sonra elektrik geldi ve büyük bir tren yolu hattı kuruldu Buna 3. Cadde ET dendi ve 1954'de kaldırılana kadar ulaşımın hakimiydi.
25? Je dis 25?
Yirmi beş. 25 sent mi dendi?
J'ai entendu pire!
Bana daha kötüleri de dendi
Et pourtant, dans sa démence incontrôlée... la race humaine cherche à détruire ce bijou étincelant... cette sphère bénie que les hommes nomment la Terre.
Ve henüz, onun kontrol edilemeyen çılgınlığında insanoğlunun yarışı, bu parlayan mücevheri yok etme çabası içinde, bu yüce küreye, Dünya dendi.
Très bien dit.
Çok iyi dendi.
On m'avait dit :
Bana dendi ki :
C'était un peu morne et on nous a dit :
Hava bunaltıcıydı bize de dendi ki :
Après que nous ayons tous signé, on nous a dit :
- Çenenizi kapatma sözü mü? - Tek bir kelime bile etmeme. İmzaladıktan sonra bize şöyle dendi :
Comprenez bien que cette épée n'a pas de prix.
70.000 $. - 70.000 $ dendi.
70 000 70 000, Qui dit mieux?
75.000 $. 75.000 $ dendi. 100.000 $.
Mon père venait du pays de Galles.
Babam Galler'dendi.
Il y a eu tant de choses dites sur moi.
Hakkımda o kadar şey dendi ki...
3 000!
- 2500 dendi.
Douze cent?
1000 dolar dendi. 1200 var mı?
Douze.
1100 dendi. 1200 dolar.
C'est non!
Hayır, dendi.
500 dollars!
Evet, 350 dendi. 350. Ve evet 500 dendi.
- Banco, seul.
- Banko dendi.
On m'avait parlé d'un jeu de rôles.
"Kır evinde özel eğlence" dendi.
Pardon d'insister :
- Ne dendi?