Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Design
Design Çeviri Türkçe
673 parallel translation
L'audacieuse conception du design permet de transformer sans effort le veston en veste.
Bu modelin en belirgin özelliği ceketin kolayca bir monta dönüşebilmesi.
Chef décorateur :
Production design :
Design génétique.
Sadece genetik tasarim.
Totalement unique, design sophistiqué, faite à la main en Suisse et résistante à l'eau dans trois atmosphères.
Eşi bulunmaz, dizaynı özel el işlemeleri İsviçre'de yapılmış, üç atmosfer basınçta suya dayanıklı.
- L'école de design de Pasadina.
Pasadina Çizim okulu.
Un design sur lequel on s'entend.
Herkesin mutlu olacağı yeni bir dizayn yaparız.
Plutôt classe. Toilettes privées. - Des boutons design.
Bir de sabah şöyle bir gelişme olmuş Paul'un eşkaline birebir uyan genç bir adamı Pasifik kıyısı anayolunda okyanusa dalış yapmaya hazırlanırken gören olmuş.
Des cabines téléphoniques design.
Özel tasarım telefon kulübeleri.
Le design est non contextuel.
- Büyüleyici! Planı oldukça sıra dışı.
Dans mon cas, Dieu. Dans ton cas, Dieu sait... mais là Il n'aura pas le Trophée du Design. Attends...
Benim durumuma göre Tanrı, senin durumuna göre ise Tanrı bilir, ama tasarım ödülü kazanmışsa hiç şaşırmazdım.
Amélioration du design.
Gurur duydum.
Ce bal de l'Amour, sponsorisé par la Fondation des Industries du Design contre le SIDA, a récolté plus de 350 000 $ pour la recherche et le logement des sans abris atteints du SIDA.
Tasarım Endüstrileri AIDS'le Mücadele Vakfı'nın bu balosunda araştırma ve AIDS hastası evsizlerin barındırılması için en az 350.000 dolar toplandı.
Le design n'est pas dans le vêtement mais dans la femme.
Herkes bir gömlek tasarımı yapabilir. Ama asıl yetenek isteyen o kadar güzel kızı bir araya toplamaktır.
Quand j'étais là-bas, mon petit ami travaillait dans le design et le bâtiment à côté de la Sears Tower, l'immeuble le plus haut du monde.
Ben oradayken erkek arkadaşım dünyanın en büyük binası olan Sears Kulesinde tasarım ve inşaat üzerine çalışıyordu.
Mais on dirait que Grant a peaufiné le design.
Sanırım Grant'ın adamları dizaynı biraz geliştirmişler.
Le design original est de Karl Farbman.
Orijinal tasarımlar Karl Farbman tarafından yapıldı.
J'adore le design classique du XXIIIème siècle.
Şu klasik 23. yüzyıl tasarımına bayılıyorum.
- Tu devrais faire du design, de la création.
Sen bir tasarımcı olmalıydın.
C'est un nouveau design.
Bu yeni ürünümüz.
Chicago Design.
Holiday Design.
Il a fait un chèque de 50000 $ à "Lindgren Ring Design".
Hugo Lindgren Yüzük Tasarımları'na yazılmış 50.000 $'lık bir çek.
Mais d'un design que je n'avais encore jamais vu.
Ama hiç görmediğim bir tasarımdalar.
- "grace adler design"?
- Grace Adler Dizayn?
Elle a étudié le design industriel.
Endüstriyel Tasarım okudu.
Walt Potock de Berkeley School of Design.
Berkeley Tasarım Okulu'ndan Walt Potock'tu.
Le design internet?
Web tasarımından mı? Tabii ki hayır.
Tu as à ton actif le design d'une pochette pour le groupe du frere du petit ami de ta soeur.
İşin gereği kızkardeşinin sevgilisinin kardeşinin müzik grubu için de tasarım yapıyorsun.
c'est le salon du design.
Bu, yılın Üstün Tasarım Vitrini.
c'est la susan lucci du monde du design.
Tasarım dünyasının Susan Lucci'sidir kendisi.
J'suis allée à l'école de design de Parsons.
Parsons Dizayn Okulu'na gittim.
Shofield Design en faisait partie. Mais Mindy, Paul, Benny et moi, nous n'avons pas pu défiler.
Schoefield Tasarımda vardı.Ama Mindy, Paul, Benny ve ben - bizim yürümemize izin verilmedi.
Mais on sait qu'ils n'ont pas accru la clientèle de Shofield.
Bütün bildiğimiz onların Schoefiled Design'daki müşteri tabanını- -tatmin edici bir biçimde genişletemedikleri.
de Valt contre Shofield Design... pour licenciement abusif... nous donnons raison au défendeur.
Vault ve digerlerinin, Schoefiled Tasarım'a karşı, haksız işten çıkarma davasında davalının lehine karar verdik.
- Si j'en crois son design et ses fonctions, oui.
- Tasarımının ve fonksiyonunun büyük bir bölümü.
eh bien, que pensez vous de mon design
Peki, benim polikarbonat gövde tasarımıma ne diyorsunuz?
Voilà le Design Times de 1998.
Design Times, Haziran'98.
Cette fille va me payer mon entrée à l'école de design.
Dizayn okulum için bana para veren kız.
Conception sonore, effets et mixage :
Sound Design, Effects and Mixing :
J'ai besoin que vous approuviez le design des T-shirts.
Fakat Avusturalya için dizayn edilen bu tişörtlere onay vermeni istiyorum.
Il y a le design, mais ca demande une formation. .
Tasarım bölümü var fakat diğer bütün derecelere de ihtiyacın var....
Design italien en acier inoxydable et chrome poli.
İtalyan tasarımı, paslanmaz çelik gövde, krom kaplama.
Je m'appelle Formico, le doyen du design.
Adim Formico, tasarı dekanıyım.
C'est pas le matériau, Hooky. On paie pour le design.
Malzeme için değil, dizayn için ödüyorsun.
La ligne et les couleurs représentent... une dévotion pour Sh'nail même le design.
Çizgiler ve renkler, Shu-Nali tasarımını çağrıştırıyor.
Jusqu'a récemment on donnaient une certaine esthétique à nos vaisseaux. Un design indubitablement "reposant pour l'oeil".
Kısa süre öncesine kadar, estetik gemilerimizde ön planda olurdu öyle ki, hem öldürücü, hem güzel olmalıydılar.
Beaucoup d'humains travaillent au design des vaisseaux de l'Alliance.
Son ittifak için, gemi tasarım işine insanlar da bulaştılar.
J'ai été chargé du design de ces portes.
Buradaki kapı panellerini ben tasarlamıştım.
Production Design NORIHIRO ISODA
Prodüksiyon Dizaynı NORIHIRO ISODA
Sound Design SENJI HORIUCHI
Ses Dizaynı SENJI HORIUCHI
Laissez-moi vous expliquer le design de ce nouveau produit.
Müsaade ederseniz ürünün tasarımını anlatayım.
Je me charge du design.
Projeyi ben üstleneceğim.