Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Diesel
Diesel Çeviri Türkçe
433 parallel translation
- Oui, papa voilà le diesel.
- Evet, tren çuf çuf ediyor.
"John Statton demandé en maintenance diesel."
John Statton. Dizel motoru bakım bölümünü arayın.
- Le carburant diesel.
Motorin.
Un dragon à moteur diesel, oui!
Mazotla çalışan bir ejderha.
Le diesel, les toilettes bouchées, le vomi.
Dizel yağı, tıkalı tuvaletler, kusmuk.
Dans le diesel de Contini.
Contini'nin trenindeyim.
Je les ai échangées contre nos moteurs diesel.
Heykeller için dizel motorlarımızı takas ettim.
- Je n'ai pas de moteurs diesel!
- Benim motorum yok!
Leurs chars d'assaut sont au diesel.
Tank motorları dizel.
un diesel gonflé.
güçlendirilmiş dizel motoru var.
Une explosion due à une fuite de diesel serait pas mal.
Yakıt kaçağı patlaması uygun gibi görünüyor.
Et voici l'infirmière Diesel, mon assistant.
Sizi Hemşire Diesel'le tanıştırayım. Benim sağ kolum.
Charlotte Diesel.
Nasılsınız? Charlotte Diesel.
Messieurs, et infirmière Diesel, je voudrais lever mon verre à la santé de notre nouveau directeur.
Baylar ve Hemşire Diesel kadehlerimizi yeni müdürümüz için kaldırmayı önerebilir miyim?
Ça vient de la chambre de Diesel.
Hemşire Diesel'in odasından geliyor.
Infirmiëre Diesel!
Hemşire Diesel! İyi misiniz?
Merci, infirmière Diesel.
Teşekkür ederim, Hemşire Diesel.
- Ici Diesel.
- Ben, Diesel.
Il faut démasquer Diesel et Montague.
Diesel ve Montague'nun ne olduklarını ortaya çıkarmalıyız.
C'était Diesel, elle est passée par cette fenëtre.
Hemşire Diesel'di. Şu pencereden uçtu gitti.
Quand le train diesel l'a transformé... en ville fantôme en une nuit.
Sonra dizel tren geldi ve burası neredeyse bir gecede hayalet kasabaya dönüştü.
- La soute diesel est percée!
- Makina odasında sızıntı!
Les deux machines en avant toute. Diesel à fond.
Makinalar maksimum güçte.
- Port diesel besoin de resserrage.
- Makina kemeri gevşemiş.
On aura un tracteur avec une remorque. Un de ces gros tracteurs diesel.
SPOR SALONU... traktör gibi, diesel motorlu.
- Voilà le diesel!
- Üç numara geliyor.
Je voudrais choisir un iceberg de bonne taille, y creuser un orifice, y installer deux moteurs diesel de 20 000 chevaux et conduire le premier Brewster Berg à la Mecque.
Now.Oraya gitmek ve iyi boyutlarda bir buzdağı seçmek isterdim. Onun kıçından, kazarak bir oda açmak.. .. içine 20,000-beygir gücünde dizel motor takmak,..... ve denizlerde açılmakl Brewster'in Bergi Bir numara Mecca'ya.
Je vais te botter ton gros cul diesel.
Koca dizel kıçına şaplağı yapıştıracağım. Hadi!
Il a reçu du diesel dans les yeux!
Gözüne dizel kaçmış. Nasıl becerdiğini bilemiyorum.
Celui-là vaut deux diesel.
Bunlar iki araba eder.
- Comment va ton diesel, Jimmy?
Dizel nasıl gidiyor, Jimmy?
Super sans plomb, diesel, on s'en fout.
Orta nadir veya hiç değil, önemi yok.
L'apparition d'un diesel ne niait pas la certitude de l'explosion, mais ils savaient au moins qu'ils n'étaient pas seuls sur Terre.
Döndürme koluyla çalıştırılan dizel motorlu bir kamyonun çıkıp gelmesi nükleer patlamanın olduğunu gösteren işaretlerle çelişmiyordu. Dünyada başka insanların da hayatta kaldığını öğrenmiş oldular.
Bon vieux diesel.
Eski dost dizel.
- Normal, c'est un diesel.
- Bütün dizeller böyledir.
Normal, c'est un diesel, chérie.
Bütün dizeller bunu yapar tatlım.
- Il reste que du diesel.
Sadece petrol kaldı.
Espérons que l'Académie de Mécanique fera son bonheur.
Şimdi de Diesel Mekanik Akademisi'ne gidecekmiş.
Il y a le diesel en urgence...
Böyle acil durumlar için dizel jeneratörümüz var Ama...
Mais c'est un diesel!
Fakat bu dizel bir denizaltı.
Mais qu'arriverait-il si un diesel renégat attaquait soudain sans crier gare? Un terroriste décidé à lancer une torpille nucléaire dans un port?
Ya kaçak bir dizel denizaltı kaptanı tüm uyarılara rağmen, limanlarımızdan birine terörist bir saldırı yapmaya kendini adamışsa?
Un diesel rebelle contre la flotte nucléaire des USA!
Tek bir dizel denizaltı nükleer donanmaya karşı.
Le sonar indiquait l'éventualité d'un sous-marin, mais là, ils disent que c'est un diesel.
Sonar bu teması muhtemel denizaltı olarak sınıflandırdı. - Şimdi de bunun dizel motor olduğunu düşünüyor.
Un carton pour la marine à diesel!
Dizel denizaltı için bir artı!
- Et combien leur rafiot suce de diesel?
Bu platformun bir saatte ne kadar petrol çıkardığını biliyor musunuz?
Seules deux sociétés à Londres louent des Nissan diesel.
Londra'da dizel Nissan kiralayan sadece iki tane araba kiralama şirketi var.
C'est ridicule de faire deux pots de café quand tu es la seule à boire du diesel.
Öyle söylüyordum çünkü sadece sen filtre kahve içtiğin İçin iki posta kahve yapmak çok saçma geliyordu.
Le diesel bâbord est noyé.
Krank karteri su dolu.
Le diesel à tribord... s'est grippé il y a deux jours.
Sancak motoru zaten 2 gün önce bozuldu. Çok yazık.
Infirmiëre Diesel?
Hemşire Diesel?
Vive le diesel!
DBF.