Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Domino
Domino Çeviri Türkçe
457 parallel translation
On appelle ça une transplantation domino.
Biz buna domino nakil diyoruz.
Tu parles de la transplantation domino?
Domino nakilden bahsediyorsun.
Et tout le domino arrête, donc pas d'erreur.
Domino yıkılır. Sakın hata yapmayın.
Nous serrons les premiers dans la ville à faire une transplantation domino dans plusieurs hôpitaux.
Bu şehirdeki farklı hastanelerin dahil olduğu ilk domino ameliyatı olacak.
à trois.
Üç deyince "Domino" diyeceğiz.
Domino!
Domino!
Le bon donneur et arrivé pour débuter la transplantation domino.
Uygun donör domino zincirinde bulundu.
Pali, votre rein est en train de faire un petit voyage pour terminer le domino.
Pali, böbreğin dominoyu tamamlamak için küçük bir yolculuğa çıkacak.
Échecs, dominos, tous les jeux.
Evet, satranç, domino, ne oynarsak oynayalım.
Arrête de jouer au mah-jong.
Domino oynamayı bırak.
Il rentre tard surtout quand il joue au mah-jong. Mais il n'avait jamais découché.
Geç saate kadar domino oynar ama genelde şimdiye kadar evde olurdu.
Ensuite... mah-jong?
Domino mu oynadınız?
Tu plaisantes. On n'a pas la tête à ça.
Hayır, domino oynamadık.
Il passe la nuit devant ma chambre.
Domino takımı. Bir tanesinin geceleri yatak odamın hemen dışında oturduğunu biliyor musun?
- Non. - Ma chère Domino, si peu coopérative.
- Sevgili, işbirlikçi olmayan Domino...
Comment savez-vous que mes amis m'appellent Domino?
Arkadaşlarımın beni Domino diye çağırdığını nasıl biliyorsun?
Domino, je pensais- - Comme je suis occupé ce soir, peut-être que M. Bond aurait l'amabilité... à t'emmener au Jankanoo, notre Mardi Gras local.
Domino, Bu akşam meşgul olacağımı düşünüyordum, belki Bay Bond seni Junkanoo'ya götürür.
Domino, je dois vous dire quelque chose.
Domino... Sana bir şey söylemeliyim.
J'ai besoin de votre aide.
- Domino, yardımına ihtiyacım var.
Tu m'as donné beaucoup de plaisir, Domino.
Bana çok zevk vermiştin, Domino.
Ou dominos.
Ya da domino.
Une partie de dominos?
Domino oynayalιm mι?
- Au Domino.
- The Domino'ya.
Tu joues aux dominos?
Domino oynar mısın?
- Tu joues aux dominos?
- Domino oynar mısın?
Dans la dentisterie, ça s'appelle la théorie des dominos.
Dişçilikte buna domino teorisi denmektedir.
En médecine dentaire c'est connu, comme la théorie des dominos.
Dişçilikte, buna domino teorisi denir.
Tu me baises et t'es fini, compris?
Duydun mu? Duydun mu? Domino'da buluşuruz.
On se voit au Domino, à minuit.
Gece yarısı. 300 $ doları getirsen iyi edersin, seni pislik.
Ensuite, tu iras jouer. Tu ne comprends pas?
Senin aksine ben domino oynayıp erkekleri etrafımda pervane etmiyorum.
Tu es toujours avec ce jeune homme? Non.
Dün akşam domino oynamak için o genç çocuk buradaymış.
Attention, voici Fats Domino!
Şimdi de, Fats Domino'yu dinlemeye hazır olun.
J'ai passe quatrejours ici avec les serpents, ajouer au mah-jong, a boire du the
Tam dort gunumu burada harcadim. Domino oynayip cay icerek... gozlemleyip dusunduk... Ben ve yilanlar...
D'accord, voyons la routine qu'on a travaillée hier, Domino. On descend. D'accord, recommençons.
- Tamam, şu dünden kalan rutin işleri tekrarlayalım..
Elle s'appelle Domino...
- Adı Domino.
Domino Petachi.
Domino Petachi.
S'il n'est pas exécuté rapidement, il va retourner votre Domino.
Evet. Eğer işi hemen bitirilmezse o seninkini bitirecek.
Je me contenterai d'une danse avec Domino.
Domino ile dans etmem yeterli.
C'est Domino, en fait.
- Oh, aslında iyi olan Domino.
Je suis sûr que ça te divertira. Adieu, Domino.
Eminim bu seni eğlendirir.
Comment, à moins de boire comme moi, peux-tu comprendre la beauté d'une vieille femme indienne jouant aux dominos avec un poulet?
Eğer benim gibi içmezsen, tavukla domino oynayan yaşlı bir kızılderili kadının zerafetini nasıl anlayabilirsin ki?
Je suis montée dans son camion de pizza au coucher du soleil.
Dışarı çıktım ve günbatımıyla birlikte Domino's pizza kamyonuna binip gittik.
J'ai beaucoup pensé à la théorie des dominos.
Domino Teorisi hakkında çok fazla düşündüm.
Avec "Domino", nous sommes à l'antenne jusqu'à l'aube.
"Domino" ile sabaha kadar yayındayız.
Avec "Domino", nous sommes à l'antenne jusqu'à l'aube.
"Domino" ile şafak sökene kadar yayında olacaksınız.
Whoo... on a vu Graceland ce matin... et ce soir, on aura vu la maison de Fats Domino à la Nouvelle-Orléans!
Bu sabah Graceland'i gördük ve bu gece, Fats Domino'nun New Orleans'taki evini göreceğiz!
Un endroit où on joue au mah-jong, une variété de poker.
Mah-jong dükkanı. Domino ile iskambil falı karışımı bir şey.
On va jouer aux dominos.
Bu gecenin sonunu görür gibiyim. Korkarım domino oynayacağız.
Occupez-vous de Domino.
Domino'ya bak.
- Laissez Domino en dehors de ça!
- Domino'yu buna karıştırma! Mmm. James?
Excusez-moi.
Domino.