Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Drama
Drama Çeviri Türkçe
1,353 parallel translation
Peu importe. Voici Vincent. Turtle et Drama.
Her neyse, bu Vincent, Turtle ve Drama.
- Si tu continues de te plaindre, je te donne pas les deux places que j'ai décrochées pour la projection d'Alejandro.
- Drama, bir şikayet daha ve Alejandro'nun bilmem ne filmine bileti unut. - Teva!
Tu sais, Drama, si t'étais un mec bien, tu lâcherais l'affaire avec Cassie.
Drama, tek kişilik gösteri yapsaydın, Cassie'den vazgeçerdin. - Neden?
T'applaudis comme une mère hystérique.
Gururlu bir anne gibisin Drama!
T'es pertinent quand tu t'y mets.
- Bu iyiydi Drama.
Amène-toi, Drama, c'est débile.
- Hadi, Drama, hıyarlık etme.
C'est quoi le problème, Drama?
- Derdin nedir Drama?
Moi et Drama, on a eu un incident.
- Ben ve Drama küçük bir olay yaşadık.
Ça sert, trois ans d'école de théâtre.
Üç sene drama okumanın getirdiği bir şey.
Alors, pourquoi me faire le coup de l'homme blessé?
Peki bu büyük uydurma acı ve drama gösterisi nedir?
Elle a vomi. Elle a largué Derek.
Eve geldiğinde her tarafından drama fışkırıyordu.
Bon sang, vous êtes tous les trois des reines du drame.
Tanrı aşkına! Siz üçünüz yok musunuz? Sizin gibi drama kraliçeleri görmedim.
La mariée est deux fois divorcée, une vraie drama queen, catégorie pittbull, qui est convaincue que ça va être un désastre.
Gelin, iki kez boşanmış bir drama kraliçesi. Tam bir yıkım makinesi. Sürekli bir felaket olacakmış gibi davranıyor.
la différence entre la tragédie grecque et elizabethaine?
Pekala, Yunan, 17. Yüzyıl ve Modern Drama arasındaki farklar...
Juste entre toi, moi et la perfusion, je crois avoir vu "Confessions d'une jeune diva", oh, je sais pas, 3, 4... 5, 6... 7, 8, 9 fois.
Senin, benim ve serumun arasında kalsın, "Confessions of a Teenage Drama Queen" filmini herhalde, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz defa izlemişimdir.
Il faut bien pimenter sa petite vie.
Kadıncağızın hayatına biraz drama katıyorum.
N'en fais pas tout un drame!
Drama kraliçesi olma!
T'es sûre que tu te fais pas du cinéma?
Bir drama kraliçesi olmadığına emin misin?
Maintenant, il m'appela l'attention que quelqu'un des garçons de cet an... ils agiront, faisant oeuvres du Tennessee Beckett...
Evet, elimdeki notlara göre... 12.sınıf drama öğrencilerinden bir grup Tennyson'un eseri Beckett'i sahneye koyacaktır.
Toute cette histoire a débuté il y a un an.
Tüm bu drama, yaklaşık 1 yıl önce başladı
Oh, bon, quoi qu'il en soit, j'ai été obligée de travailler pour la télé, une série dramatique diffusée en journée, ayant pour thème le monde des magnats du transport, intitulée, sans grande imagination, Les Magnats du transport.
TV işine girmek zorunda kaldım zengin nakliye patronlarını konu alan gündüz drama dizisi...
Ici DJ Drama, attention, on y va!
DJ Drama, dikkat. Gidelim, hey!
Ce soir, nous avons 4 nouveaux drama de choix à vous présenter, ainsi que 5 brillants nouveaux sitcoms.
Bu akşam size göstereceğimiz dört dram ve beş muhteşem komedi dizimiz var.
Pas de sensiblerie, s'il vous plaît.
Beni duygusallaştırma. "Drama Queens" havasına ihtiyacım yok.
Et puis, quand on les largue, ils deviennent d'excellents acteurs.
Ayrıca, sen onları terkettiğinde, tıpkı drama kralları gibi üzülürler.
Tu es beaucoup trop drama...
Çünkü sen çok...
Il y aura du drame, des frissons, mais surtout... il y aura beaucoup de sexe.
Bu bir drama olacak. Bu korku ve gerilim olacak ama çoğunlukla ateşli seks olacak.
Ok, je voulais te parler aussi. N'en faisons pas toute une histoire.
Tamam, ben de bir şey söylemek istiyorum ama büyük bir drama yaratmayalım.
Si tu n'aimes pas les drames, évite les relations amoureuses, ce que tu fais.
Çok fazla dram oluyor. O kadar drama katlanamıyorsan ilişkiye bile girmemelisin zaten değilsin de.
La façon dont vous parlez du traumatisme, la description de l'état d'esprit de cette pauvre fillette,
Drama, kızın aklındaki mekân, başa çıkma yolu.
Au club théatre.
Drama bölümünden.
- Alors ça te fait quel âge, Drama?
- O zaman sen kaç yaşındasın?
T'es grave, Drama.
Bu saçmalık, Drama.
- Que je te connaissais, Drama.
- Seni tanıdığıma inandılar, Drama.
Tu peux venir aussi, Drama.
Sen de gelebilirsin, Drama.
- Toute la ville l'entend, Drama.
- Tüm Encino sakinleri bu herifi duyuyor.
Tu seras dans la suite, Drama.
Sen devam filminde olacaksın, Drama.
C'est sa raison de vivre, de nous empoisonner.
Bizi zehirlemek Drama'ya bir yaşama sebebi veriyor.
Drama, lâche la poêle ou je t'assomme avec.
Drama, bırak şu tavayı yoksa kafanda kıracağım.
Allez, Drama, je m'excuse.
Drama, özür dilerim, benim hatam.
Il t'a fait des excuses, tu dois lui pardonner.
Drama, adam özür diledi, affet onu.
- Tu peux bouger? Tu pues, Drama.
- Leş gibi kokuyorsun, Drama.
- Pourquoi tu parles à voix basse, Drama?
- Siz ne fısıldaşıyorsunuz bakayım? .
J'ai parlé de Dom à Drama et Turtle.
Drama ve Turtle ile Dom hakkında konuştum.
Vous êtes un drama queen.
Amma abartıyorsun.
Ok, écoute, je pense que Ryan t'aime vraiment, Et je pense que si tu l'attends ici, vous deux allez sûrement entrer dans une... relation fusionnelle, mais si tu dois casser avec lui fais le euh... gentiment, Parce qu'il vient juste de sortir de deux ans de relations houleuses avec Marissa,
Dinle, Bence Ryan senden gerçekten hoşlanıyor, ve sanırım biraz dayanırsan, siz ikiniz sonunda süper rahat sıkıcı bir ilişkiye gireceksiniz, ama adama biraz hak vermen lazım, çünkü Marissa'yla iki yıllık drama festivalinden yeni kurtuldu,
Tu vas donner un paquet à ce garçon ou il y aura du grabuge.
Ya bu çocuğa satması için bir paket verirsin yada hepimiz biraz drama yaşarız.
Ce n'est pas un petit-dej'signé Johnny Drama, mais y a rien là-dedans qui peut contrarier ton estomac.
Alışıldık bir Johnny Drama kahvaltısı değil ama mideni bozmamalısın.
On va dans la vallée, Drama, pas au Sahara.
Valley'e gidiyoruz, Drama, Sahra'ya değil.
- Prends ça dans la gueule, Drama.
- İnan, Drama.
Ouais, sans déconner, Drama, Parce que j'ai pas vu quelqu'un suer comme ça depuis depuis Patrick Ewing.
Drama, Patrick Ewing emekli olduğundan beri, böyle terleyene rastlamamıştım.