Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Dressés
Dressés Çeviri Türkçe
179 parallel translation
Ils ne sont pas bien dressés.
Onlar nallanmış atlar değil.
- Ces éléphants sont dressés?
- Bu filleri sen mi eğittin?
Ai-je tort, ou ces animaux sauvages ont-ils été dressés?
Yanılıyor muyum, yoksa bu vahşi hayvanları eğittin mi?
Pas dressés.
Hayır, eğitmedim.
Ils ont des chiens dressés exprès pour trouver ces traces.
Onlar da "kanlı sopa köpeklerine" aratacaklar. Köpekler üzerinde kan olan her sopayı bulur.
Il n'y a pas de chiens dressés pour les taches de sang!
Kanlı sopaları bulan köpek falan yokmuş.
S'il n'y a pas de chiens dressés, il y a le bâton taché de sang!
Kanlı sopa köpekleri olmayabilir ama ortada kanlı bir sopa var.
Il n'y a pas plus de bâton que de chiens dressés!
Nasıl köpek yoksa ortada sopa da yok.
De vrais phoques dressés!
Eğitilmiş fok balıkları gibiler.
Avec des pigeons dressés.
Eğitilmiş güvencinlerle.
Les prêtres dressés contre lui, le conseil qui le blâme.
Rahipler ona karşı harekete geçiyor. Konsey onu kınıyor.
Les comptes sont réglés, les bilans sont dressés.
Mizan tartılır. Ödül veya ceza belirlenir. Reich'de deniz subayı olan Carl Lanser için ceza bu.
300 hommes, dressés contre toute l'Asie.
300 adam. Bütün Asya'ya karşı koymak üzere.
Des moineaux dressés en isolement!
Hücrede eğitilmiş bir serçe.
Ils veulent leur enfant et leur chien, tous les deux bien dressés.
Onlara çocuklarını ve köpeklerini geri vereceğim. İkisi de evsiz.
Bien dressés Jane et Michael à vos côtés
Jane ve Michael yanınızda olacak.
Les lionceaux étaient bien sûr dressés, et prenaient toujours bien soin de faire dans leur litière, dehors.
Tüm vahşi hayvan yavruları, doğal olarak eğitimlidirler ve daima dışarıdaki kum havuzuna ulaşmak için büyük dikkat gösterirler.
Ça, pour être dressés, ils sont dressés.
Biri onları iyi eğitmiş.
Je les ai tous dressés sauf ce cheval gris. J'en ferai un toutou docile.
ben bu griye kadar herşeyi terbiye ettiğime göre, eğer istersen bunuda bitirdiğimde onu kendine evcil hayvan niyetine alabilirsin.
Des chiens spécialement dressés.
Doberman besliyorlar. Adamı parçalar.
A Cannes, ce sont des chiens dressés qui récupèrent les balles.
Cannes da köpekleri top toplamada eğitiyorlar.
" Des hommes orgueilleux se sont dressés contre moi,
" Kibirli insanlar karşıma dikildi ve zorbalar hayatımı almak istiyor...
Et nos cerveaux auront été dressés à désirer ces choses.
İstediğimize dair beynimiz yıkandı.
D'ordinaire, des daggits dressés montent la garde la nuit... pendant que nos combattants dorment dans leurs campements... mais comme on n'avait pas de daggits... il a fallu inventer quelque chose.
Genellikle, gece nöbeti için eğitilmiş daggitler kullanırız savaşçılarımız karargahlarında uyurlarken ama hiç daggitimiz yoktu bu yüzden ne üretebileceğimize bakmak zorundaydık.
Sauf qu'ils sont pas dressés, mais ils ont pas gagné de championnats.
Sadece onlar insana alışık değil. Ama hiç şampiyonluk da kazanmadılar.
Pratiquement du jour au lendemain, il est apparu une race de méchants chiens de garde dressés à massacrer tous les noirs qu'ils voyaient.
Neredeyse bir gecede hırçın bekçi köpeklerini, göz mesafesindeki tüm zencileri diğerlerinden ayırabilecek seviyeye getirdiler.
Mes yeux ont giclé, mes cheveux se sont dressés.
Gözlerim yuvalarından çıktı, saçlarım dimdik oldu.
Tu le crois, toi? Ce salaud nous a dressés l'un contre l'autre!
O.. u çocuğu Castelo ikimizi birbirimize öldürtmeye çalıştı.
J'ai vu des ours dressés faire de meilleurs numéros.
Daha iyi ip cambazlığı yapan eğitimli ayılar gördüm.
LES SINGES DU FILM ONT ÉTÉ DRESSÉS SELON LA MÊME TECHNIQUE.
Bu filmdeki maymunlar, temel teknikler kullanılarak eğitilmişlerdir.
Douze chiens dressés!
Bir düzine eğitimli köpek.
- Mes cheveux se sont dressés.
Saçım diken diken oldu.
Ils n'ont pas été bien dressés ni formés.
Gerekli eğitimleri ve bilgileri yok ve...
Et votre bande d'amis dressés à ne pas enfreindre les règles
Okuyucuların. Oh, senin arkadaş çeten hepsi iyi eğitimli ve kurallara aykırı oynamazlar.
Page 22, mes cheveux se sont dressés.
Sayfa 22'de, tüylerim diken diken oldu.
Parfaitement dressés.
Dünyanın en iyi eğitimli atları.
"Devant moi tu dresses une table, face à mes adversaires."
Düşmanlarımın varlığında, önümde sofra kurarsın. "
Tu les dresses comme il faut, Troop.
Onları iyi eğitiyorsun Troop.
Et pourtant tu te dresses contre moi.
Ama sen hala bana karşı dikiliyorsun.
" Tu dresses devant moi une table en face de mes ennemis.
" Sen düşmanlarıma karşı soframı donatırsın.
" Tu dresses devant moi une table, En face de mes adversaires,
" Hasımlarım karşısında önüme sofra kurarsın,
Tu te dresses contre l'autorité. Tu es un dément.
Seni salak, ne cüretle Shogun'un emrine karşı geliyorsun?
Devant moi tu dresses une table face à mes adversaires.
Sen bana düşmanlarımın önünde bir sofra hazırlarsın.
J'aimerais bien t'acheter pour que tu dresses mes bêtes.
Seni, kuşlarımı eğitip bakman için satın almak istiyorum.
Tu dresses pour moi une table, en face de mes adversaires.
Düşmanlarımın arasındayken bana sofra kurdun.
Tu dresses devant moi une table.
Sen bir masa hazırlarsın... David.
" Tu dresses devant moi une table, en face de mes adversaires :
Düşmanlarımızın gözleri önünde masamı kur.
" Tu dresses la table devant moi à la vue de ceux qui me persécutent.
"Düşmanlarımın önünde bana sofra kur."
Tu dresses devant moi une table, en face de mes adversaires.
...masalar hazırladın.
Tu dresses le portrait... de quasiment tous les mecs qu'on a connus.
Chandler, demin şu ana kadar çıktığımız bütün erkekleri tanımlayan bir cümle kurdun.
On est dressés pour ça.
Duyabilmemiz için bizi eğittikleri ses.