Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Défensive
Défensive Çeviri Türkçe
636 parallel translation
Et quand j'y pense... tu a été sur la défensive avec moi depuis ton retour.
Konu ben olunca geldiğinden beri kararsızsın.
- Vous êtes sur la défensive?
- Neden bu kadar agresifsin?
Formation défensive.
Savunma konumuna geçilsin.
Pour l'offensive et la défensive.
Hem savunma hem hucüm yapacağız.
Monsieur le président, l'armée ne restera pas sur la défensive, croyez-moi.
Bay Başkan, savunma yapmak gibi bir niyeti yok. Buna inanabilirsiniz.
Une guerre défensive.
Müdafaali bir hücum savasi.
Ne sois pas sur la défensive.
Bana tavır takınmana gerek yok.
Ils sont sur la défensive.
Tiyatroda başlangıç yapmak, tiyatro açmak onlar için çok zordur.
Vous êtes toujours sur la défensive.
Gardını bir dakika bile düşürmezsin, değil mi?
Je veux une ligne défensive passant par ici, du corral au périmètre extérieur.
Bromhead, sandıklar oraya dizilsin, ağıldan dış sınıra.
Toujours en action défensive?
- Hala savunma mı yapıyoruz?
Mais... si nous cernons leur forteresse et si en même temps, nous pouvons détruire leurs munitions avec le canon, si nous les attaquons sur leur propre terrain, si nous pouvons les obliger à la défensive... Si nous pouvons être prêts avant l'aube... alors peut-être... pourrons-nous gagner.
Ama onları kendi hapishanelerine tıkabilirsek ve aynı zamanda cephaneliği topla imha edebilirsek eğer onlara kendi topraklarında saldırabilirsek onları içeride, savunmada tutabilirsek eğer yarın gündoğumundan önce hazır olabilirsek belki o zaman yenebiliriz.
Donc, nous faisons des choses désagréables, mais restons en position défensive.
Bu yüzden, hoş olmayan şeyler yapabiliriz ama biz savunmacıyız.
Grâce à vous, les Allemands sont sur la défensive. Ce n'est que le début.
Sizin sayenizde Almanlar artık savunma durumuna geçti.
Et dès que tu vois une faille, tu changes de tactique. De défensive à offensive.
Ama son anda, ustaca savunmadan saldırı konumuna geçersin.
Il semble avoir une sphère défensive.
Savunma alanı var gibi.
Ne soyez pas sur la défensive, Mlle Newman.
Hemen savunmaya geçmeyin Bayan Newman.
Vous êtes toujours sur la défensive avec les hommes.
Erkeklerle bir problemin var. Bu yüzden hiç ilişkiye giremiyorsun.
Vous me reprochiez d'être sur la défensive.
Erkeklerin cesaretini kırdığımı söyleyen sizdiniz.
a virtuellement annihilé, par un argument moral de milieu de terrain, la philosophie défensive de Catennachio, assurément obsolète, du signor Alberto Fanfrino.
Jarrow United olgunluğa erişip Avrupai tarzda neredeyse Proustvari bir modern varoluşçu futbol sergileyerek orta saha ahlaki argümanıyla Sinyor Alberto Fanffino'nun modası geçmiş defans felsefesini çökertti.
Pensez-vous que Jarrow adoptera une posture plus défensive pour obtenir le match nul lors du match aller en Turquie?
Acaba Türkiye'deki maçta Jarrow daha fazla savunma konumu mu alacak?
- Une guerre défensive?
- Savunma savaşı mı yapacağız?
Pourquoi êtes-vous sur la défensive?
Niye savunmaya geçiyorsun?
Une grenade défensive, avec ça, on peut faire sauter des voitures dans les champs.
Bu bir el bombası. Bir aracı yerle bir eder.
Notre unité est purement défensive.
Rolümüz esas olarak savunmadaymışız izlenimi yaratmak.
A l'issue d'une bataille défensive acharnée, nos troupes ont réussi à immobiliser l'ennemi bolchevique à 20 kilomètres de Bezanika.
Şiddetli çarpışmalar esnasında korkusuz birliklerimiz... Bolşevikleri, Bezanika'nın 20 km. önünde durdurdular.
La menace d'une grève des ouvriers de la sidérurgie met les autorités municipales sur la défensive.
Çelik sanayii işçilerinin grev hazırlığı yetkilileri önlem almaya zorlamakta.
Nous avons établi une poche défensive, de la forme d'un pouce, dont le fleuve est la base.
Yaptığımız, az çok parmak şeklinde nehri taban alan bir savunma hattı kurmak.
Mais là, et là, il était sur la défensive, il a donc résisté.
Fakat bu ve bunlar, kendini savunurken olmuş, demek oluyor ki karşı koymuş.
Or, chez l'homme, les lois sociales interdisent généralement cette violence défensive.
# Ama insanlarda... #... toplumsal yasalar... #... bu tür şiddet içeren bir savunmayı genellikle yasaklamaktadır.
"Il semble amer, sur la défensive."
Kararlı ve savunmacıydı.
Pourquoi es-tu sur la défensive?
Çok alıngansın?
" l'ont rendu plus sur la défensive que jamais.
" daha savunmacı yaptığına inanıyorum.
Tu dois conduire de manière défensive ou... offensive selon la situation.
Şimdi, şunu unutmamalısın, duruma göre... sert ya da yumuşak kullanacaksın.
Que fait le quaterback quand son équipe devient défensive?
Takım defanstayken quarterback ne yapar?
Ne sois pas sur la défensive comme ça.
Bu kadar alıngan olma. Al.
Pas besoin d'être sur la défensive.
Savunmaya geçmene gerek yok.
Le F-14 est sur la défensive.
F-1 4 savunma konumunda.
Ici Vaudou 1. On est en défensive.
Savunmaya geçin.
Vous êtes occupée à être sur la défensive.
Sanırım damarına bastım.
L'arme défensive hémisphérique.
Bir yarımküre savunma silâhı.
Position défensive sur cette corniche. Mine-la avec tout ce qu'on a.
Elimizdeki her şeyle o tepede mayınlı bir savunma mevzii istiyorum.
Ma chérie, ne sois pas tant sur la défensive.
Tatlım, hemen savunmaya geçme.
Il nous a déclaré la guerre et nous sommes sur la défensive!
Başlamadan önce Kaptan, çocuklarınızla konuşmalısınız.
- Ne vous mettez pas sur la défensive. - Je ne vous mets pas en cause.
- Savunma yapmak zorunda değilsiniz.
Quand j'ai peur, je suis sur la défensive.
Korkunca savunmaya geçerim.
En cas d'action défensive, attendez mes ordres.
Sadece ben emir verirsem saldırılacak.
Formation défensive N ° 1.
Savunma formasyonu 1.
Soapy disait qu'Helen était moins défensive que vous, mais que vous preniez plus de risques.
Soapy'nin dediğine göre Helen senden daha az korumacıymış, ama sen de daha çok şansını denemişsin.
Tu comprends, on est sur la défensive parce qu'il y a des types qui cherchent Chico pour lui faire sa fête.
Çünkü Chico'yu arayan ve ona bayramını kutlatacak tipler var.
Nimitz est sur Ia defensive.
Böylece Nimitz'i zayıflatır savunmaya zorlarız.